DÖVİZ VE BORSA YATIRIMCISINI ÜZÜYOR
2024 yılının sonuna yaklaşırken, döviz ve borsa yatırımları, yatırımcılar için beklenen kazancı sağlamadı. Altın bu yıl olumlu bir performans sergilese de, bileşik getiride mevduat ve günlük para piyasası TL fonları ön plana çıktı. Tasarruf sahipleri ise 2025 yılına nasıl bir yatırım stratejisi ile gireceklerini sorguluyor. 2024 yılı boyunca yatırımcıların kazançlarının büyük kısmı TL’den geldi. Yüksek faiz oranları nedeniyle mevduat ve para piyasası TL fonları yatırımcısına yaklaşık yüzde 60 kazandırdı. Böylece, ocak ayında 100 bin lira yatıran birinin parası 160 bin liraya yükseldi. Gram altın bu yılın ikinci büyük kazandıranı olurken, borsa yüzde 31 ile üçüncü sırada yer aldı.
DÖVİZ YATIRIMLARINDAN KAYIP
Döviz, yatırımcıları hayal kırıklığına uğrattı. Dolar, yüzde 18’lik yıllık getirisi ile dördüncü, Euro ise yüzde 12’lik getirisi ile beşinci sırada. Yılın ilk 11 ayında enflasyon yüzde 42.9 olarak açıklandı. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 44 seviyelerine çıktı. Bu tahminin 1-2 puan sapma göstermesi halinde dahi, faiz ve altının reel getiri sağladığı söylenebilir. Ancak borsa ve döviz, yatırımcılarına kayıplar yaşattı. Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi bekleniyor, ancak enflasyonda belirgin bir iyileşme olmadan bu indirimin artırılması beklenmiyor.
Bu yıl yüksek enflasyon ve faiz ortamında daha risksiz yatırım araçlarına yönelim arttı. Para piyasası TL fonları, sunduğu günlük likidite ve mevduat üzerindeki yatırımlardaki kazancıyla dikkat çekti. Bu nedenle, dövizden ve KKM’lerden çıkan paralar, bu fonlara yöneldi. Son bir yıl içerisinde bu fonlara giren para 900 milyar lirayı geçti. Faizlerin yükseldiği dönemlerde avantajlı olan para piyasası fonları, faizlerdeki düşüş ihtimali durumunda günlük getirilerini azaltabiliyor. Acil bir ihtiyaç yoksa, vadeli mevduat daha fazla kazanç sağlayabilir. Fakat politika faizi yüzde 40 üzerindeyken, hızlı geçiş imkanı sunan para piyasası fonları hâlâ cazip kalıyor.
ALTINDAN BEKLENTİLER DÜŞÜYOR
Geleneksel yatırım aracı olan altın, yatırımcısına hem kazandırırken hem de kaybettirebilir. Özellikle Trump’ın adaylığı, güçlü dolar ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki artış nedeniyle, altın son iki ayda değer kaybetti. Ekim ayında ons altın 2,790 dolara, gram altın ise 3,075 liraya ulaştı. Şu an için ons altın 2,625 dolar, gram altın ise 2,970 lira seviyesinde. 2025 için altında büyük bir yükseliş öngörülmüyor, şu anki beklentiler ise ons için 2,900-3,300 dolar, gram için ise 3,500-4,000 lira arasında şekilleniyor.
KARMA FONLAR İLE DENGELİ YATIRIM
Faizlerdeki düşüş trendi borsa için olumlu etkiler yaratıyor. Bu sebeple, yatırımcıların bir kısmı profesyonel yöneticili hisse fonlarına yönelmek isteyebilir. 2025 yılı, sepet yapma için en uygun yıl olabilir. Faizlerin bir süre daha cazibesini sürdüreceği düşünülüyor. Ayrıca, olası global riskler altını hareketlendirme potansiyeli taşıyor. Düşen faiz ortamında, paranın gayrimenkul ve otomobil dışında yönelmesi gereken diğer bir alanın borsa olduğu gözlemleniyor. Karma fonlar, farklı enstrümanlara yatırım yapma imkanı sunarak bu anlamda faydalı olabilir.
MEVDUAT MEVCUT İHTİYAÇLARA GÖRE ŞEKİLLENECEK
Faiz indirim döngüsü başlamış durumda. Ancak enflasyonun yönü bu konuda belirleyici bir etken olacak. Merkez Bankası’nın sıkı para politikası uygulaması sonucunu görmeden hızlı bir gevşemeye gitmesi beklenmiyor. Uluslararası kuruluşların 2025 yıl sonu için politika faizi beklentisi yüzde 29-30 seviyelerinde. İlk altı ayda faiz indirimleri yavaş, ikinci altı ayda ise hızlanması öngörülüyor. Bu durumda, ilk 3-4 ayda mevduat, yüzde 39-40 üzeri kazanç sağlaması bekleniyor.
UZUN VADEDE YÜKSEK FAİZ FIRSATLARI
Bankalar, mevduat faizinde indirim yapmaya niyetli olsa da, müşteri sayısını artırmak amacıyla piyasa faizinin üzerinde teklifler sunabilecekleri unutmamalı. Faiz indirim senaryosuna rağmen, şu anda sunulan yüksek faizlerle uzun vadeli pozisyon açmak oldukça cazip görünüyor. 32 gün için şu an yüzde 45-53, 92 gün vadelerinde yüzde 46’lar konuşulurken, 182 gün vadelere ait faizler ise yüzde 35’lerin altına düşmüş durumda. Uzun vadede yüksek faiz bulma imkânı değerlendirilebilir.