Yıllarca işsizlerini Avrupa'ya gönderen ülke, artık uluslararası şirketlere üst düzey yönetici ihraç ediyor. Bunun son örneği; içecek devi Coca-Cola'da yaşandı. İşe kola dağıtıcılığıyla başlayan Muhtar Kent, 1 Temmuz 2008'de şirketin başına geçecek. Uluslararası şirketlerde yükselen Türk yöneticiler Kent'le sınırlı değil.
Bosch'un ikinci başkanlığına, şirketin Türkiye ofisini yöneten Gürcan Karakaş getirildi. Turgay Göker, ilaç devi Roche'un Orta ve Doğu Avrupa başkanı oldu. Pfizer, stratejik pazar diye nitelediği Çin'e genel müdür olarak Ahmet Esen'i seçti. Bilgisayar işlemcileri üreten Intel Ortadoğu, Türkiye ve Afrika bölge direktörlüğünü Ayşegül İldeniz'e emanet etti.
Singer'i üreten SVP Holding'in sorumlu başkan yardımcılığını Hilmi Kelleci yürütüyor. Tolga Sezer ise Ortadoğu'nun en büyük içecek firması Aujan Group'un pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı.
Daha önce yurtdışından uzman ve yönetici ithal eden Türkiye'nin bir anda küresel şirketlerin ilgi odağı haline gelmesinin sırrı sık sık yaşanan ekonomik krizlerde saklı. Yabancı firmaların yönetici taleplerini karşılayan Egon Zehnder International'ın yönetici ortağı Murat Yeşildere'ye göre Türkiye'de bitmek bilmeyen ekonomik çalkantılar şirketleri zorlarken bunların üst düzey yöneticilerine tecrübe kazandırıyor. Yeşildere, düşüncesini şu sözlerle özetliyor: "Biz, bir yüzyılda yaşanabilecek kadar iniş çıkışı ve krizi on beş yıla sığdırdık. Bir anlamda krize karşı bağışıklık kazandık. Yöneticilerimiz de doların inip çıkması, terörizm ve deprem gibi krizlerden nasıl kurtulacaklarını öğrendi. Yabancı şirketler işte bu tecrübeyi transfer ediyor."
Şirketler bir yöneticiyi değerlendirirken öncelikle, ülkenin ya da şirketin içine düştüğü dar boğaz karşısında başarılı olup olamadığına bakıyor. 2004 yılından bu yana Intel'in Ortadoğu, Türkiye ve Afrika Bölge Direktörlüğü görevini sürdüren Ayşegül İldeniz, "Bizler, özellikle de 2001 ekonomik krizi döneminde Türkiye'de bu görevi üstlenmiş yöneticiler olarak kriz ortamlarına karşı sıkı antrenmanlıyız. Bu da ayrı bir know-how anlamına geliyor. Türkiye'deki kriz ortamında kazandığım tecrübe, yöneticilik kariyerimde şahsıma ciddi bir yol gösterici oldu." açıklamasını yapıyor. Microsoft'un Amerika'daki merkezinde yaklaşık 7 yıl üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra Turkcell'e genel müdür olarak dönen Süreyya Ciliv, masanın her iki tarafında bulunmuş bir isim. Turkcell yönetici ve çalışanlarının, Microsoft'ta birlikte çalıştığı ekipten hiçbir eksiğinin olmadığını belirten Ciliv, Türkiye'nin genç ve dinamik yöneticilerinin dünyadaki meslektaşları ile her alanda rekabet edebileceğini söylüyor. "Amerika'daki iş hayatımda edindiğim deneyimlere dayanarak belirtebilirim ki Türk yönetici ve çalışanlarının hırsı ve başarı azmi yurtdışındaki genel düzeyin oldukça üzerinde." diyor.
Başlangıçta Türk pazarına şirket satın alma yoluyla adım atan yabancı devler, yatırımlarını emanet ettikleri yöneticilerin performansları karşısında hayran kalırken gelecek vaat eden isimleri genel merkezlerine transfer ediyor. Bilişimden hızlı tüketim ürünlerine, akaryakıttan içeceğe kadar çok farklı sektörde faaliyet gösteren şirketlerin yönetim birimlerinde Türkiye'de yetişmiş isimler öne çıkıyor. Coca-Cola, Unilever, Procter&Gamble, Pfizer gibi çokuluslu firmalar Türk yöneticilerin ağırlıkta olduğu şirketlerin başında geliyor.