ABD Başkanı Donald Trump’ın eski avukatı Michael Cohen ile eski kampanya direktörü Paul Manafort’un 2016 Başkanlık seçim kampanyasındaki usulsüzlüklerden ötürü geçen salı suçlu bulunmasının yankıları sürerken, kriz bu kez kabineye sıçradı.
Amerikan Fox News yayın kuruluşuna verdiği mülakatta Trump, Adalet Bakanı Jeff Sessions’ı hedef aldı ve “Ona bu işi (bakanlığı) vermemin tek sebebi neydi biliyor musunuz? Çünkü sadakat hissettim, ilk destekçilerimden biriydi. Adalet Bakanlığı’nı hiçbir zaman idare edemedi” dedi.
SESSIONS: ETKİLENMEYECEK
Sessions, yazılı bir açıklamayla Trump’a yanıt verdi ve “Adalet Bakanı olduğum sürece, Adalet Bakanlığı’nın faaliyetleri siyasi hesaplardan uygunsuz bir şekilde etkilenmeyecektir. En yüksek standartları istiyorum ve bunlar karşılanmadığında, harekete geçerim. Bununla beraber hiçbir ulusun ABD’dekilerden daha yetenekli ve işine daha fazla kendini adamış hukukçu ve kolluk gücü yoktur” ifadelerini kullandı.
Ancak bu kez de bu sözlere Trump dün paylaştığı tweetlerle tepki gösterdi. Konu ile ilgili ilk iki tweeti’nde Trump Sessions’ın “Adalet Bakanlığı’nın faaliyetleri siyasi hesaplardan uygunsuz bir şekilde etkilenmeyecektir” sözlerini tekrarladı. Sonrasında bakana adıyla hitap ederek, “Jeff, bu harika, herkesin istediği” diyerek ABD’de eski CIA Başkanı Comey’nin sızıntıları, Clinton Vakfı, Demokratların Ruslarla gizli anlaşmaları ve ‘diğer taraftaki’ tüm yolsuzlukların soruşturulmasını istedi. Trump, “Kağıt ve belgeleri tashihsiz açar mısın? Haydi Jeff, bunu yapabilirsin, ülke bekliyor!” dedi. Cumhuriyetçi Parti’nin önemli senatörlerinden Lindsey Graham, kasım ayındaki Kongre ara seçimlerinden sonra Trump’ın Sessions’ı görevden alabileceğini söyledi.
‘AYAKLANMA ÇIKAR’
Öte yandan Trump’ın Sky News’e konuşan avukatı Rudolph Giuliani, Trump’ın koltuğundan indirilmesinin yalnızca siyasi sebeplerle yapılabileceğini savunarak bu durumda ABD halkının ayaklanma başlatacağını iddia etti.
GERİLİM NASIL TIRMANDI
Trump ile Adalet Bakanı Sessions arasındaki anlaşmazlığın ilk işaretleri Sessions’ın Rusya’nın 2016 ABD Başkanlık Seçimleri’ne Rusya’nın müdahale ettiğine dair iddiaları soruşturması için eski FBI Direktörü Robert Mueller’i özel savcı olarak atamasıyla ortaya çıktı.
Sessions, bu soruşturmada bakanlık ve kendisinin müdahil olmayacağı ve tarafsız kalacağı yönündeki açıklamalarının ardından Trump’ın şimşeklerini üzerine çekmeye başladı.
Bu ayın başında Trump, Sessions’tan Mueller’in Rusya soruşturmasını sona erdirmesini isteyen bir tweet paylaşmıştı. Olay yankı bulurken, Trump’ın avukatı Rudolph Giuliani, bu tweet ile ABD Başkanı’nın talimat vermediğini sadece görüş açıkladığı yorumunu yapmıştı.
TRUMP’A MEDYADAKİ MÜTTEFİKİNDEN DARBE
ABD Başkanı Trump’a bir darbe de müttefiki olan tabloid gazetesi National Enquirer gazetesinin patronundan geldi. Bu gazeteyi yayınlayan American Media şirketinin CEO’su ve Trump’ın güvendiği isimlerden David Pecker’ın, Trump ile ilişkisi olduğu iddia edilen eski porno yıldızı Stormy Daniels (Stephanie Clifford) ve eski Playboy modeli Karen McDougal adlı iki kadına ‘sus parası’ verilmesiyle ilgili soruşturmada yargıyla işbirliği yapma kararı aldığı belirtildi. Federal savcılar da Pecker’e “Cohen davası” kapsamında dokunulmazlık verdi.
HİKÂYEYİ YAYINLAMAMIŞTI
ABD gazetesi, Karen McDougal’dan hikâyenin yayın hakkını satın almış ancak yayınlamamıştı. Cohen’in mahkemeye ifadesine göre, Pecker, Trump’a 2016’daki seçim kampanyası sırasında olumsuz haberlerin savuşturulması konusunda yardımcı olma teklifinde bulunmuştu. Pecker’ın Cohen’in ifadesine destek verdiği doğrulanırsa, bunun Trump’ı daha da zor durumda bırakabileceği belirtiliyor.