Ankara, İstanbul ve İzmir'den 100'e yakın gönüllü doktor ve hemşire, daha önce aldıkları karar doğrultusunda Van, Bitlis ve Siirt'te sağlık taramasına başladı. Hava sıcaklığının eksi 20 derecelere kadar düştüğü, yolların kapandığı bugünlerde bölgenin en ücra belde ve köylerine kadar giden öncü doktorlar, hastaların yüzünü güldürdü. Uzman hekim geldiğini öğrenenler, muayene merkezlerinin önünde kuyruk oluşturdu. Binlerce vatandaşı muayene eden gönüllü doktorlar, bazı hastaları tedavi edilmek üzere görev yaptıkları şehirlere götüreceklerini söyledi.
Bitlis'in Mutki ilçesi Kavakbaşı beldesini ziyaret eden 3 doktor ve 2 hemşireden oluşan ekip, sağlık ocağında 6 saat aralıksız çalıştı. İlk defa Doğu'ya giden hekimler, gördükleri imkânsızlıklar karşısında ise büyük şaşkınlık yaşadı. Mutki ekibindeki doktorlardan Halil Pay, 6 saatlik çalışmanın 15 yıllık meslek hayatının özeti olduğunu belirtirken, tarama yaptıkları sağlık ocağında tansiyon aletinin dahi bulunmamasının kendisini şoke ettiğini anlattı.
Van'daki çalışmalara katılan Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Akçay ise insanların, yaşadığı fakirliğe rağmen kanaatkâr olduklarının altını çizdi: "Birtakım istenmeyen olaylara, zor coğrafyaya rağmen sabır ve yaşama istekleri beni doğrusu şaşırttı. Bizi bizden çok sevdiler. Önyargılı değiller."
Bursa Bahar Hastanesi, Derman Der, Nildent Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nden çeşitli branşlarda 35 uzman doktor, 5 diş hekimi, 15 hemşire toplam 65 kişilik sağlık ekibi, Sanayici ve İşadamları Derneği'nin davetlisi olarak geldikleri Bitlis'te yaklaşık 3 bin kişiyi sağlık taramasından geçirdi. Güroymak ve Mutki ilçeleri ile 6 beldede hastaları tedavi eden hekimler, halktan gördükleri ilgi ve yakınlıktan memnun olduklarını; ancak sağlık sisteminin düzensiz ve hasta ihtiyaçlarına cevap verecek durumda olmadığını ifade etti.
Bitlis'in Mutki ilçesi Kavakbaşı beldesini ziyaret eden doktorlardan Halil Pay, 6 saatlik çalışmanın, 15 yıllık meslek hayatının özeti olduğunu söyledi. İlk defa Doğu Anadolu'ya geldiğini anlatan Dr. Halil Pay, yolculuğa çıkmadan önce kendisini her türlü kötü ve iç karartıcı olaya psikolojik olarak hazırladığını söylüyor. Buna karşın, tarama yaptıkları sağlık ocağının tansiyon ölçme aletinin dahi olmadığını gördükten sonra Bursa'da yaptığı psikolojik hazırlığın çok iyimser kaldığını düşünüyor. Dr. Pay, "Bursa'da 600 nüfuslu bir köyde 3 doktor bulunmasına karşın 15 bin nüfusa hizmet veren bir sağlık kuruluşunda değil doktor, bir tansiyon ölçme aleti bulunmaması, üzerinde düşünülmesi gereken bir tezattır." diyor. Bursa Özel Bahar Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Ömer Kurt da sağlık taraması sırasında, ayakta tedavisi mümkün olmayan bazı hastaları Bursa'ya götürerek tedavi edeceklerini söyledi.
Ankara Sağlık Mensupları Derneği üyesi 14 uzman hekim de Van'da hastalara şifa elini uzattı. 3 grup halinde yola çıkan doktorlar, Van merkez Hacıbekir Mahallesi, Özalp, Çatak ilçeleri ile 2 köyde sağlık taraması yaptı. Van Öğretmeler Derneği (VÖDER), Van Köyleri Yardımlaşma Derneği'nin (KÖYDER) organizesiyle 2 gün boyunca yaklaşık bin 500 kişiyi sağlık taramasından geçiren gönüllü doktorlar, dualarla uğurlandı.
Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Akçay, Van'daki kuruluşların önderliğinde sağlık taraması yaptıklarını dile getirirken, şöyle konuştu: "İnsanlar fakir ve muhtaç olmalarına rağmen kanaatkârlar. Birtakım istenmeyen olaylara, zor coğrafyaya rağmen sabır ve yaşama istekleri beni doğrusu şaşırttı."
Öncü doktorlar, dört yıldır yatan Nursel'in yüzünü güldürdü
Geçirdiği hastalık sebebiyle 4 yıldır yatağa mahkûm olan ve maddi imkânsızlıklar yüzünden tedavi olamayan genç kıza, gönüllü doktorlar sahip çıktı. Van merkeze bağlı Hıdır köyünde yaşayan Nursel Kayuk (18), 4 yıl önce MS (multipl skleroz) hastalığına yakalandı. Uzun süre hastalıkla mücadele eden aile, sonunda genç kızı hastaneye bile götüremeyecek duruma düştü. Tedaviden mahrum kalınca köydeki evinin bir odasına kendini kapatan Kayuk'un talihi, Ankara'dan gelen gönüllü doktorlar sayesinde açıldı. Dede Ali Kayuk, köy okulunda hastaları muayene eden doktorlara, torunu Nursel'in durumunu anlatarak yardım etmelerini istedi. Sağlık taramasının ardından gönüllü doktorlardan Burhanettin Usta, Kayuk ailesinin evine giderek genç kızı muayene etti. Doktorların gelmesine çok sevinen genç kız, "Artık dayanamıyorum. Ne olur bana yardım edin. Yatağa bağlı bir şekilde hayatımı sürdürmek istemiyorum. Yürümek ve eski günlerime dönmek istiyorum." diyerek tedavi olmak isteğini dile getirdi.
Genç kızın durumunu gözden geçiren doktorlar, Nursel Kayuk'un sürekli tedavi görmesi gerektiğini söyleyerek, "Tedavisinin devamı için Van'da gerekli girişimleri yapacağız. Gerekirse hastamızı Ankara'da misafir ederek tedavisinin yapılmasını sağlayacağız. İnşallah hasta kızımız için elimizden geleni yapacağız." diyerek yardım sözü verdi.
Dede Ali Kayuk, 4 yıl boyunca torununun gözleri önünde yatağa mahkum kalmasını çaresiz gözlerle izlediklerini anlatarak, gönüllü doktorlara teşekkür etti. Baba Celal Kayuk da, "Ben kalp hastasıyım. Kızım bu hale düştüğü günden beri doğru dürüst bir günümüz geçmiyor. İlk başlarda hastanelere tüm imkânlarımızı zorlayarak götürdük. Ama bu hastalıkla mücadelede süreklilik gerekiyor. Kısa bir süre sonra durumumuz kötüleşti. Araba tutup kızımı hastaneye götüremiyorum. Bu yüzden kızım odasında çaresizce bekliyor. Çok zor durumdayız. Ankara'dan buraya kadar gelen doktorlarımız kızımı muayene etti. Sürekli tedavisi gerekiyor. Bu yönde bizlere yardımcı olacaklar. Allah onlardan razı olsun." sözleriyle mutluluğunu anlattı.
Kalbi delik çocuklar Bursa'da tedavi olacak
Bitlis'e gelen gönüllü hekimler, 4 çocuklu Birlik ailesinin iki çocuğunun kalbinin delik, çocuklardan birisinin de yemek borusunun tıkalı olduğunu belirledi. Gönüllü hekimler, Mutki ilçesinde yaşayan Çetin Birlik'in 4 çocuğundan kalpleri delik Enes ve Hümeyra ile doğuştan yemek borusu kapalı Hiranur'u Bursa'ya götürerek tedavi edecek. Çocukların babası Çetin Birlik, maddi durumu iyi olmadığı için çocuklarını tedavi ettiremediğini belirterek, "Yavrularım her gün gözlerimin önünde eriyip gidiyor. Maddi durumum kötü olduğu için elimden bir şey gelmiyor." diyor. Uzman Dr. Yavuz Okur da muayene ettikleri kişilerden durumu ağır olanları takibe alacaklarını söyledi. Dr. Okur, Birlik ailesinin 3 çocuğunun da Bursa'da tedavi edileceğini ifade etti. Güroymak ilçesinde ikamet eden 70 yaşındaki kalp hastası Mecit Sezgin ise ilk defa uzman bir doktor tarafından muayene olmanın sevincini yaşadı. Sezgin, "Kalbimden rahatsızım. İlk defa uzman bir doktor tarafından muayene edildim. Allah onlardan razı olsun." diye dua ediyor.
'Köyümüze ilk kez bir doçent geldi'
Siirt'e gelen 35 gönüllü hekime 25 işadamı da eşlik etti. 7 ayrı gruba ayrılan doktorlar, 2 binin üstünde hastayı muayene etmenin yanı sıra beraberlerinde getirdikleri ilaç, giysi ve kırtasiye malzemelerini de muhtaç ailelere dağıttı. Köye ilk defa bir doçent geldiğini belirten Şirvan ilçesi Taşlı Köyü Muhtarı Osman Carav, "Gerçekten bugün bizim için çok önemli. İzmir'den kalkıp köyümüze kadar gelen doktorlar bütün hastalarımızı muayene etti. Sevgi adına, kardeşlik adına çok güzel bir gün. Kendilerine çok teşekkür ederiz." dedi. Ege Sağlık Derneği Başkanı Dr. Mustafa Vardar, da amaçlarının Doğu ile batıda yaşayan insanlar arasında güzel duyguları pekiştirmek olduğunu dile getirdi. Doç. Dr. Mustafa Cilt de hem vatandaşlarla sohbet etti hem de sağlık taramasına katılarak hekimlik görevini yerine getirdi.
ÖNCÜ DOKTORLAR DOĞU'NUN GÖNLÜNÜ FETHETTİ
Hava sıcaklığının eksi 20 derecelere düştüğü, karın yolları kapattığı Doğu'da, iki gündür gönüllü bir seferberliğin sıcaklığı yaşanıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir'de görev yapan 100'e yakın gönüllü doktor, Bitlis, Van ve Siirt'te binlerce vatandaşı sağlık taramasından geçirdi. Bazı hastaları görev yaptıkları has-taneye götürme kararı alan hekimler, gönülleri fethetti. Gördükleri manzaralardan çok etkilenen öncü doktorlar, hep bir ağızdan söz verdi: Yine geleceğiz.