Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Kızılcahamam kampının kapanışında konuşuyor.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
İstişare geleneği hem inancımızın hem kültürümüzün en önemli hasletlerinden biridir. Samimiyet her iş gibi istişarenin temel şartıdır. ekonomi güvenlikle birlikte önümüzdeki dönemde de önceliklerimiz arasında yer alacaktır. Ardı ardına maruz kaldığımız saldırılar ekonomimizi de hedef aldı. Faiz ve enflasyon üzerinden ekonomimizi çökertmeye yönelik bir saldırıya uğradık. Tüm verilerin olumlu bir yönde yükselişe işaret ettiğini görüyoruz.
EKONOMİK DALGALANMA
Bankacılık sektörünün sermaye yapısını güçlendireceğimizi söyledik. Ağustos ayından beri yaşadığımız sıkıntıları biliyoruz. Esasen ekonomide son 9,5 ayda yaşananlar ülkemizin ekonomik gerçeklerinden kaynaklanmış değildir. Bir dönem atılan bombalar, sıkılan kurşunlar neyse ekonomideki sıkıntılar da odur. Silahlı ve diplomatik teröre nasıl teslim olmadıysak ekonomik teröre de teslim olmadık, olmayacağız. Bir kez daha gördük ki ya olacağız, ya öleceğiz. Kritik virajları geride bıraktık.
Önümüzdeki aylarda da bizi rahat bırakmayacaklar. Son 6 yıldır, 24 Haziran seçimlerinden yana yaşadıklarımız saldırılarla nasıl mücadele edeceğimizi de gösterecektir. Bundan sonra her şey daha kolay olacaktır. Şu anda ülkeyi biz yönetiyoruz. Yatırımcıların, girişimcilerin karşısında değiliz ama bu ülkenin karşısında olanlar bilsinler ki bizi karşılarında bulurlar. Her türlü desteği veren biziz. Ülkemizde teşvik bölgelerini onların emrine veren biziz. Kalkıp da fırsatçılığa girişirlerse kusura bakmasınlar. Asıl olan bizim ne istediğimiz, ne yapmak istediğimiz, nereye varmak istediğimizdir.
Bizim potansiyelimiz kullandığımız imkanlardan katbekat fazladır. Biz birlik, beraberlik içinde olursak karşımızda duracak hiçbir güç yoktur. Hep birlikte hangi hedefe yönelirsek yönelelim başarmama ihtimalimiz yoktur. Terör belasını ortadan kaldırmaya, bölgemizde oynanan oyunları bozmaya mı ihtiyacımız var; 82 milyon beraber hareket edersek bunu da çözebiliriz. 2023 hedeflerini birileri hayal olarak göstermeye çalışıyor. Biz birlikte çalışırsak bunun ötesine geçmemiz mümkündür. Türkiye ortak paydasını ne kadar büyütürsek bu başarıya o kadar çabuk ulaşırız.
KILIÇDAROĞLU’NA SALDIRI
Biz saldırıyı açık bir dille kınadık. Bir ilçe halkının taciz edilmesine, terörist ithamına karşı çıkıyoruz. Sen Çubuk’taki o vatandaşlarım zaten yaralı onları taciz edeceksin, onları şurada burada teröristlerin saldırısına uğramışsın eş duruma getireceksin. Orada senin kol kola gezdiklerin saldırdı. CHP’nin gönlü olacak değil milletimizin istihsal edilmesine rıza gösteremeyiz. Bizim arkadaşlarımıza saldıranları kucaklayan CHP yöneticilerini de unutmadık. Linç kampanyası söz konusu olduğunda kimse CHP’nin eline su dökemez. Biz kimseyi linç etmiyoruz, sadece milletimizin değerlerini, şehitlerimizin aziz hatıralarını savunuyoruz.
CHP kafası daha da ileri gidip ‘Biz sırtımızı PKK’ya, YPG’ye dayıyoruz’ diyen partiyle seçimlerde ittifak yapan kendileri değilmiş gibi Kuvai Milliye’den dem vuruyor. Bunlar sizinle beraber yürümedi mi? Tek bir şehit cenazesinde görmediğimiz ama terörist cenazesinde ön saflarında sırada tutan değil mi? Kimi aldatacaksınız? Gördük, yaşadık… Şimdiden belediye yönetimlerini paylaşma kavgasına düşenler bunlar değil mi? Türkiye’nin ve Türk milletinin bekasına yönelik her saldırıya tek bir parti gibi davranıp destek verenler bunlar değil mi?
Türkiye’de vesayetin, darbe teşebbüslerinin hedefi olan AK Parti’yi suçlamak hezeyanın ta kendisidir. Biz bu Gezicileri iyi tanırız. Taksim’de Dünya Kadınlar Günü’nde düdükleri çalanları iyi tanırız. Bizim mücadelemiz CHP’yi oy verenleri bu çarpık zihniyetten kurtarmaktır.
AK PARTİLİLERE UYARI
AK Parti 82 milyon vatandaşımızın her birinin umut kapısıdır. Hangi partiye oy verirse versin, tüm vatandaşlarımızın sorunları için çözüm beklediği yer AK Parti’dir. Bunu beraber halledeceğiz. AK Parti’ye oy veren her bir vatandaşımızın bizden çok büyük beklentileri olduğunu gösteriyor. Hiçbir AK Partilinin lakayt davranma, görevden kaçma lüksü yoktur. Bizimle yol yürüyen her arkadaşımızın vatandaşlarına karşı sorumlulukları olduğunu unutmaması gerekiyor. Kendini ülkesinden ve partisinden büyük görerek bu yolda yürümeye kalkanlar baştan kaybetmiştir. Bunun için tüm arkadaşlarımdan oturmalarından, kalkmalarından, işlerine, güçlerine dikkat etmelerini istiyorum. Kimlerle oturuyorsunuz, kimlerle kalkıyorsunuz buna da çok dikkat etmemiz gerekiyor. Eğer bizler hakikaten bu tür insanlarla oturup kalkarsak bedelini halk ağır ödetir.
Vatandaşa karşı etrafımızda bir etten duvar örülmesine izin vermeyeceğiz. İnsanların iş yapma, kazanma hakkı olduğunu bileceğiz. Bunun haksız kazanç olmasına müsaade etmeyeceğiz. Bakanlıklarımızın, kurumlarımızın, belediyelerimizin tek ölçüsü daha iyi hizmet etmek olacaktır.
Her alanda adaleti gözeteceğiz. Ülkemizdeki tek bir insanın dahi kendini ötekileştirildiğini hissetmesine neden olursak, vebal altında kalmış oluruz. Görev tevdi ettiğimiz her arkadaşımızın işini hakkıyla yapacağını varsayıyoruz. Ama kendisine tanınan fırsatı kullanamayanlar da görevi devretmeyi kabullenmek zorundadır. Bu değişimi yapmazsak vazifemizi ihmal etmiş oluruz. Şimdi önümüzde Ramazan ayı var. Bu Ramazan ayında fakir fukaraya ulaşmayı ihmal etmeyeceğiz. Bunu suiistimal etmeye fırsat vermeyeceğiz.
“MİLLET VE SİYASET YORULDU”
Önümüzde 4 yılı aşkın, belediyeler olarak da 5 yıllık biz zamanımız var. Seçimlerden dolayı milletimiz ve siyaset yoruldu. Bu uzun dönemi icraata odaklanmış olarak yürütmeliyiz. Ramazan’dan sonra başarı sırasına göre tüm illerimizi dolaşma azmindeyim. Bzi başkalarını konuşmayacağız. Milletimiz bizden bunu bekliyor. Her seçimde oyların azaldığı çoğaldığı yerler olabilir. Toplamda milletimizin bize ne dediğidir. Bazıları kendisi aday yapılmadığı için istifa edip bağımsız ya da başka partiden aday olmuştur. Seçimi de kazanmış olabilir. Bizi üzmesin. Şimdi onlar kendi dertlerine baksınlar. Bu tür safralardan kurtulduğumuz için rahat olalım. Uzun ince yolda hizmet etmeye devam edeceğiz.