Babacan ve Davutoğlu’na yüklendi: Hani bunlar dürüsttü?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi karşısında duran eski yol arkadaşlarını Halkbank ve Şehir Üniversitesi üzerinden eleştirdi.

12

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AKP İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuştu.

Erdoğan, Ahmet Davutoğlu’nun kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı’na ait İstanbul Şehir Üniversitesi’nin mal varlıklarına Halkbank tarafından tedbir konulması ilişkin konuştu. Erdoğan Şehir Üniversitesi üzerinden, parti kurma hazırlığı içindeki eski yol arkadaşlarına yüklendi:

“HANİ BUNLAR DÜRÜSTTÜ?”

“Özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuzu bir siyasi ayağında da malum zatın olduğu söylendi. Şunu çok açık söylemek durumundayım her şeyden önce şehir üniversitesinin tahsisi başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre daha sonra malum zat başbakan olunca bu tahsisi şehir üniversitesine mülkiyet devrine dönüştürmüştür.

Türkiye’de hiçbir üniversiteye tapu devri olmamıştır. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyorlar değil mi. Öksüz yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle bunu sağlıyor

Bu nasıl doğruluk. Peki yanında kim var? Yine bir başka isim Sayın Babacan var. Mehmet Şimşek var. Başka kim var Feridun bilgin var.

Hani bunlar dürüsttü ya? Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu?”

“ALAVERE DALAVERE YAPIYORLAR”

“Kimin ne olduğun yaptıklarıyla öğrenin diye anlatıyorum” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Ve bunlar Halkbank’ı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halkbank bunlara ciddi bir kredi veriyor fakat ödeme planlarında bunlar Halkbank’a ödemeleri yapmıyorlar.Ödemeyi yapmayınca Halkbank’ta sürekli kendilerini uyarıyor.

Borçları 417 milyon noktasında. Yapılandıralım diyorlar. Neyi nasıl yapılandıracaksın. Sen Halkbank’a teminat dahi vermedin. Futbol kulüplerinin bütün gelirlerine el koyuyor. Senin neyine el koyacak.

Bir başka alavere dalavere yapıyorlar. Alacağımız öğrencilerin yapacakları ödemeye el koyun. Sen daha mevcut kotanı doldurmamışsın. Bizim halef selef olduğumuz cumhurbaşkanı aradı. “Siz bu işi arzu ederseniz halledersiniz” dedi. Kendisine dedim ki temenni ederdim ki siz benim yerimde olun.

Geçmişte bankaların nasıl battığını biliyoruz. Bizim dönemimizde bankaların hiçbiri kasayı boşaltmadı. Biz de kasayı boşaltamayız. Ülker grubu buraya ciddi destekler verdi daha sonra çekildi.

Buranın hamisi Marmara Üniversitesidir. Marmara Üniversitesi borçları ödesin diyorlar. YÖK de diyor ki siz de mütevelliyi bırakın. Onu da yapmıyorlar. Kardeşlerim tezgah başka. Biz ne oradaki öğrencilerimizin ne de akademisyenlerin düşmanıyız. Hiçbir vakıf üniversitesinde bunların yaptığı gibi bir uygulama yok.Burada adeta Halkbank’ın dolandırılması söz konusu.”

“KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL”

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tabi bizim burayı tahsis etmemiz bunlara ne denli önem verdiğimizin ifadesiydi. Eğer şahsım bu zata muhalif olsaydı, oradaki öğrencilere benim bir muhalefetim olsaydı ben TEKEL’in bu kadar değerli arazisini neden buraya tahsis edeyim.

Bizim derdimiz yeter ki bu tür üniversitelerimiz kurulsun bunlar çoğalsın ve bunlarla beraber geleceğe çok farklı şekilde yürüyelim. Burası tabi Marmara’ya nazır Maltepe’de çok çok güzel bir yerde ve değeri itibarıyla da 2,5 milyar değerinde olan bir yer. Bunu bila bedel devrediyor. Böyle bir şey olabilir mi?

Hani dürüstsünüz? Dürüstlüğünüz bu ise bu ülke batmış. Allah bizi bu duruma düşürmesin. Bu konuyla ilgili kararlı bir şekilde adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Bu işi Danıştay’a müracaatını yapan da CHP’ye yakın olan mimar ve mühendisler odasıdır. Şu anda bunları ziyaret edenler kim CHP’nin parti sözcüleri genel başkan yardımcıları.Kimin eli kimi cebinde belli değil.”