Bahçeli: Kılıçdaroğlu soluğu Hafter’in yanında alsın

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Milletvekilleri ve İl Başkanları Ortak Toplantısı"nın kapanışında konuştu.

16

Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu, Milletvekilleri ve İl Başkanları Ortak Toplantısı’nda konuşan Bahçeli, CHP’yi Libya tutumu yüzünden eleştirdi.

Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Adı konulmamış itiraf edilmemiş bir savaş ortamı kendini hissetirmekte. Sınırlarımıza paralel şekilde kurulmak istenen ve milli azimle baltalanan terör koridoru, klasik Türk düşmanlığının sahne almasından başka bir şey değildir. Kimin dost kimin düşman olduğu bellidir. Ortadoğu ateş hattında, işgal altındadır. Bizim için öncelikle ele alınması gereken konu etrafımızdaki vahim konuların ülkemize yansıyıp yansımayacağıdır. Yansıyacaksa buna nasıl mukavemet gösterileceğidir.

Harap olan coğrafyalar eski hakimiyet havzamızdır. Komşu halkların huzursuzluğu Türk milletine şu ya da bu şekilde sirayet edecektir. Irak’tan kendimizi soyutlamak, Libya’ya yüz çevrimek İran’a mesafeli durmak matıklı ve makul bir tercih sayılamaz. Buna milli tecrübeler müsaade etmeyecektir. Ankara’nın güvenliği Şam’dan, Tahran’dan Bağdat’tan Trablus’tan başlayacaktır.

Mıntıka temizliği yapmak suretiyle Türkiye’nin çevresi boşaltılmaktadır. İran’ın, Suriye’nin Libya’nın toprak bütünlüğüne sahip çıkmak gerekir. Eğer engel olunmazsa komşu coğrafyalardaki çözülmenin dayanacağı son sınır Türkiye’dir. Bekaya dudak bükenlerin bizi anlamasını beklemiyoruz. Gafillere sadece acıyor, esefle bakıyoruz. Ne işimiz var Suriye’de, Libya’da diyenler görevli ve taşeron değilse tarih ve coğrafya cahilidir. Muhalefet yapmayı Türkiye’ye muhaliflik ve yabancılara muhbirlikle karşılaştıranların rotalarını kaybettiği ortadadır.

ABD-İRAN GERİLİMİ

Irak’ın 2003’teki işgalinden sonra 1.5 milyon Müslüman katledildi. Büyük bir kültürel mirasın meşalesi söndürüldü. ABD’nin yanısıra İran’ın da nüfuzu zaman içinde güçlenmiştir. Irak toprak altından petrolün çıkarılıp insanın konduğu yer haline gelmiştir. Terör örgütüne yardımlar Irak halkını bunaltmıştır. Kasım Süleymani’nin de içinde bulunduğu konvoya düzenlenen ABD hava saldırısı böglesel gerilimi zirveye taşımıştır. Bir üsse yapılan saldırıda ABD’li görevlinin öldürülmesi, Bağdat Büyükelçiliği’ne yönelik protesto eylemleri Kasım Süleymani’nin öldürülmesine kadar varmıştır. ABD üslerine balistik füze fırlatılmıştır. Gözler boyanmıştır. Trump’un barış içinde yaşamaya hazırız vurgusu, İran yönetiminin temkinli açıklamaları krizi yönetebilir düzeye taşımıştır.

“TÜRKİYE’NİN ALDIĞI POZİSYON ÇOK DENGELİ”

ABD-İran arasındaki itiş kakış dengelenmiş ve denetim altına alınmıştır. Kasım Süleymani’ye düzenlenen hava saldırısından sonra pek çok senaryo konuşulmuş sözde uzmanlar abuk subuk değerlendirmelerle kafaları karıştırmıştır. Türkiye’nin bu suikast karşısında aldığı pozisyon çok dengelidir.

“EŞKIYALIK VE BARBARLIK”

İran’ın bu ülkedeki en kilit isminin öldürülmesi bütün olumsuzlukların hesaplandığını da göstermektedir. Herhangi bir ülke suçlu gördüğü bir devlet görevlisine saldırırsa adalet ve hukuk rafa kalkar orman kanunları geçerli olur. Trump’un suçlu bulup öldürdük demesi tam bir kırılmadır. Madem suçluydu suçlunun nasıl yargılanacağı hangi hukuki işlemlere muhatap kılınacağı herkesin bildiği bir husustur. ‘Bana göre suçluydu, ölmesi gerekti’ demek eşkiyalıktır, barbarlığın ta kendisidir. Suçu belirleyip suçluyu cezalandırmak hiçbir ülkenin haddi değildir. ABD Başkanı’nın Kasım Süleymani’yi savaşları önlemek için öldürdük ifadesi uluslararası hukuka aykırıdır.

TRUMP SUÇLU ARIYORSA PENSILVANYA’YA BAKSIN

ABD Başkanı Trump suçlu arıyorsa Pensilvanya’ya bakmalıdır. FETÖ’cülük suç örgüt elebaşı Gülen suçlu değilse bu durumda suç ve suçlunun tanımı nasıl yapılacaktır? DEAŞ liderlerini öldürenler buyursunlar PKK ve YPG’nin liderlerini de öldürsünler.

İran’da bir uçağı düşürüp ardından pardon demek vicdan ve akıl tutulmasıdır. Bunun sorumluları hesap vermelidir.

Cinayet makinesi Esad’ın varlığı çözümsüzlüğün sebepleri arasında. Esad ile görüşmeye hazır olduğunu söyleyen atıl zihniyet masum halka nasıl varil bombaları atıldığını da öğrenecek midir? Suriye’de çözümün adresi herkesi içine alacak siyasi uzlaşmadır. Türkiye’deki Esad lobisinin görüş ve önerileri defoludur, temelsizdir.

“HARİTADA FİZANI GÖSTEREMEZ”

Libya’da Hafter ile saf tutanlar Suriye’de Esad’a yanaşırlar, Mısır’da Sisici olurlar. CHP’nin Lİbya tezkeresine sahip çıkmaması ayıplıdır. Bu CHP Türkiye’nin yararına ne varsa karşısında hizalanan odaktır. Kılıçdaroğlu salladıkça sallamış, Fizan çöllerinde askerimizin ne işi olduğunu sormaktadır. CHP Genel Başkanı kuru sıkı atmaktadır. Haritada Fizan’ı göster deseniz gösteremez. Türk askeri bir davet üzerine görev yapacaktır. Fizan ile Türk askerinin gideceği yer arasında bir bağ bulunamaz.

“KILIÇDAROĞLU SOLUĞU HAFTER’İN YANINDA ALSIN”

FETÖ’nün siyasi ayağı açıklamamızdan sonra komisyon kurun destek olalım derler ama FETÖ’ye kimin destek olduğunu gösteremezler. CHP’nin sicili kabarıktır. Kılıçdaroğlu’nun sözleri yalandır. Türkiye Libya’da huzurun yanındadır. Libya’da ne aradığımızı söyleyenler Akdeniz’de boğulmamızı isteyen işbirlikçilerdir. Hafter’i makul bulan CHP’nin Türk askerini mahsurlu görmesi utanmazlıktır. Çok uygun görüyorsa Kılıçdaroğlu bir gemiye binip soluğu Hafter’in yanında alması tavsiyemizdir.”

Bahçeli konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı:

(Meral Akşener’in parlamenter sistem açıklaması) Hesap bilmeyenlere hesap anlatmak çok zor, ona cevap vermeye gerek yok.

(CHP’nin FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması teklifi) CHP’ye güvenimiz yoktur. Bu üslubu, Atatürk’ten uzaklaşmış, HDP ile kucaklaşmış bir CHP’nin hiçbir teklifiyle işbirliği yapma niyetimiz de yoktur, kabulümüz de yoktur.

(Kanal İstanbul) Montrö ile ilgili sözlerimize karşılık herhangi bir ilişkinin olmadığı resmi açıklamalarla kamuoyuyla paylaşıldı. Yeni bir tartışma açmak doğru değil. Resmi devlet yöneticileri tarafından anlatılmış, onun üzerine tartışma başlatmak TV tartışmacılarına bizi davet etmek olur.”