Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze’deki Şifa Hastanesi’ndeki durumu ele aldı ve yalnızca sivillerin tahliyesine odaklandıklarını vurguladı. Açıklamada, DSÖ’nün hastanede sadece sivilleri gözlemlediği ve hastanenin Hamas tarafından askeri karargah olarak kullanıldığına dair hiçbir kanıt bulamadığı ortaya çıktı.
Küresel Acil Durum Direktörü Dr. Mike Ryan ve Gazze’deki Küresel Acil Durumlar Kıdemli Yetkilisi Rob Holden tarafından temsil edilen DSÖ, Şifa Hastanesi’nde devam eden durumu ele almak için Cenevre’den video bağlantısı aracılığıyla bir basın toplantısı düzenledi. İsrail’in Hamas’ın hastaneyi askeri üs olarak kullandığı iddiasına ilişkin soruları yanıtlayan Holden, yoğun koşullar altında hastaneye girerken karşılaştıkları zorlukları ve devam eden saldırıları anlattı.
Holden, birincil odak noktalarının hastalar ve sağlık personeli olduğunu ve onları tahliye etmek için özenle çalıştıklarını vurguladı. “Sadece sivilleri gördük” diye açıkladı ve askeri bir varlığa ilişkin her türlü iddiayı reddetti. Şifa Hastanesi’nin muazzam büyüklüğü kabul edildi ve Holden, görevlerinin kesinlikle insani olduğunu ve hayatlarını kaybetme riski taşıyanları güvenli bir şekilde tahliye etmeyi amaçladığını belirtti.
Holden, insani misyonlarının ötesinde herhangi bir soruşturma yürütmediklerini belirterek, “Oraya başka bir şeyi araştırmak veya değerlendirmek için gitmedik. Hayatını kaybetme riski taşıyanlara destek olmak için girdik. Bizim görevimiz onları güvenli bir şekilde dışarı çıkarmaktı.” Hastanenin askeri üs olarak kullanıldığı iddiasını destekleyen herhangi bir kanıt bulamadıklarını ve kimseyle görüşmediklerini doğruladı.
Zorluklara rağmen Holden, Şifa Hastanesi’ne geri dönme niyetlerini dile getirerek, hala yaşamı tehdit eden koşullarla karşı karşıya kalan hastalar olduğunu vurguladı. İnsani yardım çabalarını sürdürme ve ihtiyacı olanların güvenliğini sağlama taahhüdü, DSÖ için en önemli öncelik olmaya devam etti.
DSÖ’nün ayrıntılı açıklaması, Şifa Hastanesi’ndeki görevleri sırasında karşılaştıkları zorluklara ışık tutuyor ve Gazze’deki karmaşık ve değişken durumun ortasında insani yardım çabalarına olan sarsılmaz bağlılıklarını vurguluyor.