SALDIRILAR YOĞUNLAŞIYOR
Rusya, Ukrayna’nın çeşitli bölgelerine yoğun saldırılar düzenlemeye devam ediyor. Ülkenin doğusunda bulunan Donetsk bölgesindeki Pokrovsk kentindeki sivil yerleşim yerleri bugün hedef alındı. Gelen bilgilere göre, Rusya’nın düzenlediği saldırılarda en az 4 kişi yaşamını yitirdi, 34 kişi ise yaralandı. Saldırılar, sivil yerleşim birimlerine ve kamu altyapısına büyük zarar verdi ve bölgede korku ve panik havası hâkim durumda.
VALİDEN KRİTİK AÇIKLAMALAR
Donetsk Bölgesi Valisi Vadym Filashkin durumla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Filashkin açıklamasında, son saldırıların bölgedeki sivillere yönelik yapılan en büyük düşman saldırılarından biri olduğunu vurguladı. Saldırının iki İskender-M balistik füzesi ile gerçekleştirildiğini belirten Vali, bir evin tamamen yıkıldığını ve 16 evin ciddi şekilde hasar gördüğünü dile getirdi. Saldırının bölgedeki altyapıya verdiği hasar göz önünde bulundurulduğunda, tamir çalışmalarının uzun süreceği öngörülüyor.
UKRAYNA BAŞSAVCISI’NDAN DETAYLAR
Ukrayna Başsavcılığı da saldırılar hakkında ayrıntılı bir açıklama yaptı. Başsavcılık, saldırıların yarım saat arayla gerçekleştirildiğinden ve büyük bir dikkatle planlandığından bahsetti. İki saldırı arasında geçecek süre hesaplanarak, ilk saldırıda yaralanan bireylerin kurtarılmalarının bile engellenmek istendiği anlaşılıyor. Bu hain saldırılarda bir gaz boru hattının ve çok sayıda aracın hasar gördüğünü belirten yetkililer, saldırının bölgedeki yaşamı ciddi şekilde etkilediğini ifade etti.
İNSANİ DURUM KÖTÜLEŞİYOR
Saldırıların ardından bölgedeki insani durum hızla kötüleşiyor. Hem fiziki hem de psikolojik olarak büyük zarar gören halk, ciddi travmalar yaşıyor. Yaralanan 34 kişinin hızlı bir şekilde çeşitli hastanelere sevk edildiği öğrenildi. Sağlık ekipleri ve kurtarma görevlileri kesintisiz çalışarak yaralı vatandaşların tedavisini üstlenmiş durumda. Tüm bu yaşananların ardından uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerinin yardım çağrıları artarak devam ediyor.
Rusya ve Ukrayna arasında devam eden çatışmaların sivil halk üzerindeki yıkıcı etkisi giderek daha belirgin hale geliyor. Uluslararası toplumun acil müdahale ve yaptırım çağrıları da bu bağlamda yoğunlaşıyor. Salgının ardından gelen bu tür saldırılar, sadece askeri değil, insani krizleri de yanında getiriyor.