HAKİKATİN TEMSİLCİSİ OLMAK
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Türkiye, tıpkı İsrail’e karşı durduğu gibi haksızlık ve adaletsizlikler karşısında tüm dünyada hakikatin temsilcisi olmaya devam edecek. Dünyanın İsrail’in söylediği yalanlarla kandırılmasına, yaydığı dezenformasyonlarla manipüle edilmesine karşı sessiz kalmayacağız.” dedi. Altun, “İsrail’in Yalanları” Lansmanı ve Paneli’ne katıldığı etkinlikte konuştu. Konuşmasına 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tebriği ile başlayan Altun, şunları da ifade etti: “Cumhuriyet’imizin 101’inci yılını kutluyorum. Bu bayrama buruk girdik. Geçtiğimiz hafta TUSAŞ’a gerçekleştirilen terör saldırısında 5 vatandaşımız şehit oldu, 22 vatandaşımız yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.”
İSRAİL’İN TERÖR DALGASI
Altun, Türkiye’nin yakın coğrafyasında İsrail’in yaydığı terör dalgasını incelemek amacıyla bir araya gelindiğini belirtirken, “İsrail, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Filistin çevresindeki işgal faaliyetlerinde şiddet ve korku metotlarını uyguladı. Tarih bu gerçeği net bir şekilde gösteriyor.” dedi. Yahudi tarihçi İlan Pappe’nin sözleriyle İsrail’in şiddetinin kaynağının işgal olduğunu vurgulayan Altun, “Filistin’in mülksüzleştirilmesi, bu sürecin devamıdır.” ifadesini kullandı. 9 Nisan 1948’de Deir Yasin köyünde gerçekleştirilen katliama da değinen Altun, “Orta Doğu ve dünya barışını tehdit eden bir saldırganlık durumu söz konusu. Türkiye olarak bu durumu her zaman vurguladık.” dedi.
ISRAİL’İN SALDIRGANLIĞI VE ACİL GEREK
Altun, ABD’deki siyonizm karşıtı Yahudi Profesör Maura Finkelstein’in “İsrail’in sadece Filistin’i değil, Lübnan, Suriye ve Sina’yı da hedeflediği” sözlerini paylaşarak, “Bölge ülkeleri ve tüm dünyanın dikkatini çekmek artık son derece acil bir gereklilik halini aldı.” diye belirtti. “İsrail’in insani ve vicdani sınır tanımayan vahşeti, gerginlikleri derinleştirme riski taşıyor.” diyen Altun, “İsrail’i durdurmak için yoğun bir çaba sarf etmek son derece önemli.” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin İsrail ile ilgili gerçekleri açıkça dile getirmekten çekinmediğini hatırlattı.
SOYKIRIM VE KESİNLİKLE KARŞI ÇIKMA
Altun, Gazze’deki soykırımın durdurulması için Türkiye’nin birçok somut adım attığını ifade etti. “Cumhurbaşkanımız, bu çatışmaların durması ve suçların ifşası için yoğun bir gayret sarf etti.” diyen Altun, Türkiye’nin, İsrail’in cürümlerini belgelerle dünyanın dikkatine sunduğunu da belirtti.
YALANLARA KARŞI HAKİKATİN SESİ OLMA
İletişim Başkanlığı’nın, İsrail’in yalanlarına karşı başladığı mücadeleye dikkat çeken Altun, “250’yi aşkın İsrail dezenformasyonunu tespit ettik ve altı dilde yayınladık.” dedi. Ayrıca, “Yalanın değil hakikatin hükümferma olması en önemli vazifemizdir. Bu idrakle İsrail’in yalanlarını ve dezenformasyonlarını teşhir etmeye devam edeceğiz.” şeklinde bilgi verdi.
ULUSLARARASI MEDYA VE İKİ YÜZLÜLÜK
Altun, uluslararası medyanın iki yüzlülüğüne vurgu yaparak, “İsrail saldırılarına yönelik basının ilgisi oldukça sınırlı kaldı. Bu durum, insanlık onuruna karşı yapılan açık bir saldırıdır.” diye belirtti. Altun, memnuniyetle karşılanan içeriklerin yanı sıra engellemelerin de olduğunu ekleyerek, “Bütün bunlar uluslararası medya ve siyasi ilişkilerin çarpıklığını gözler önüne seriyor.” ifadesini kullandı.
TÜRKİYE’NİN MÜCADELESİ VE GELECEK ÇABALARI
Altun, Türkiye’nin uluslararası alanda yürüttüğü mücadelenin, diğer birçok meselede olduğu gibi emperyalistlerin hikayelerini kabul etmemek üzerine kurulduğunu anlattı. Ayrıca, “Türkiye, haksızlık ve adaletsizlikler karşısında tüm dünyada hakikatin temsilcisi olmaya devam edecek.” diyerek sonlandırdı.