GELİŞEN PİYASALAR ÜZERİNE RAPOR
ABD merkezli büyük banka Morgan Stanley, gelişmekte olan piyasalar hakkında bir rapor yayımladı. Bu raporda Türkiye için “Bir dönemecin başında” ifadesi yer aldı. Türkiye ekonomisine yönelik yapılan değerlendirmelerde “Mayıs 2023’ten bu yana gerçekleştirilen politika değişiklikleri, parasal ve finansal koşullarda kayda değer bir sıkılaşma ve mali duruşta normalleşme sağladı, bu da makro dengesizlikleri azalttı ve hem iç hem de dış güveni artırdı” denildi.
ENFLASYONUN DÖNÜM NOKTASI
Morgan Stanley, çekirdek enflasyonun sıkılaşma politikalarına olumlu tepki verdiğini fakat hizmet enflasyonunun sabit kaldığını vurguladı. Enflasyonda bir dönüş noktasında olunduğuna dikkat çeken Morgan Stanley raporunda “Hizmet enflasyonundaki ani artışlar kısmen bazı fiyat kontrollerinin (kira ve bazı eğitim hizmetlerinde) kaldırılmasından kaynaklandı, ancak yüksek enflasyon beklentileri ve güçlü iç talep de hizmet sektörü firmalarının fiyat belirleme gücünü destekledi” şeklinde ifadeler yer aldı.
ASGARİ ÜCRETTE ARTIŞ BEKLENTİSİ
Gerçek faiz oranlarının görece yüksek seviyede kalacağına dair öngörülerini aktaran banka, TL’nin reel değer kazanımının devam etmesini (özellikle 2025’in ilk çeyreğinde) ve iç talepte ayrıca enflasyon beklentilerinde kademeli bir yumuşamayı, Aralık 2024’teki yüzde 44,5’ten Aralık 2025’e kadar manşet enflasyonun yüzde 26’ya gerilemesine yönelik temel senaryo tahminlerini destekleyen unsurlar olarak değerlendirdi. Bu tahminlerin, ocak ayında asgari ücretteki yüzde 30’luk artış ile yeni yılda elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki yüzde 25’lik artış varsayımlarına dayandığı ifade edildi.
KADAMELİ FAİZ İNDİRİMİ BEKLENİYOR
Kademeli faiz indirimi döngüsüne yaklaşıldığını belirten Morgan Stanley, Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda önemli yukarı yönlü revizyonlar gerçekleştirdiğini ve şimdi manşet enflasyonu 2025 sonuna kadar yüzde 21 ve 2026 sonuna kadar yüzde 12 olarak tahmin ettiklerini hatırlattı. TCMB’nin bu öngörüsünün kademeli bir faiz indirimi döngüsüne yaklaştığının bir göstergesi olduğunu ifade eden kurum, Merkez Bankası’nın temel enflasyon eğilimini düşürmeye başlamasıyla parasal duruşun sıkı kalacağını, aynı zamanda makro ihtiyati tedbirlerin büyük ölçüde geçerli kalacağını belirtti.