Türkiye’de Kimlikler Araştırması Yayınlandı: Atatürkçülüğün Yükselişi

ANKARA SOSYAL BİLİMLER VAKFI’NDAN DEĞERLER ARAŞTIRMASI

Ankara Sosyal Bilimler Vakfı, başkanlığını AK Parti kurucularından ve eski İçişleri Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay’ın yaptığı bir araştırma yayınladı. “Türkiye’de Kimlikler: Din, Ekonomi, Siyaset” başlıklı 2024 değerler araştırması, Ömer Demir, İbrahim Dalmış, Ömer Toprak ve Cem Eyerci gibi Atalay’ın ANAR’da birlikte çalıştığı uzman kişiler tarafından hazırladı. Araştırmada toplamda 5618 kişi ile görüşüldü. Katılımcıların 2971’i erkek, 2647’si kadın olarak belirlendi. Anket formunda katılımcılara toplamda 78 soru yöneltildi. Araştırmada, “Atatürkçülüğün daha önce ayrıştırıcı bir kimlik olarak öne çıkarken şimdi toplumun çoğunluğu (yüzde 71) tarafından sahiplenilir hale gelmiş olmasının” önemi vurgulanıyor.

DEVLETİN LAİKLİK ANLAYIŞI

Devletin laik olmasının gerektiğini düşünenlerin oranı; modernlerde yüzde 89, muhafazakarlarda ise yüzde 71,8 olarak tespit edildi. “Devlet din işlerine karışmamalı” görüşünü benimseyenlerin oranı; modernlerde yüzde 67, muhafazakarlarda yüzde 51 düzeyindedir. Diğer taraftan, “Devlet yönetiminde daha çok dindar olmalı” görüşüne katılanların oranı; modernlerde yüzde 25, muhafazakarlarda yüzde 44,8 olmaktadır. “Dindar yöneticiler çalışanların haklarını korumada daha titiz davranırlar” görüşüne katılım oranı; modernlerde yüzde 35, muhafazakarlarda yüzde 51 olarak kaydedildi.

DİNDARLIĞIN ETKİLERİ

“Dindar iş insanları, iş hayatında daha dürüst ve güvenilir” görüşünü benimseyenlerin oranı; modernlerde yüzde 29, muhafazakarlarda yüzde 45 seviyesindedir. “Ahlaklı olmak için dindarlık gerekli” görüşünü destekleyenlerin oranı; modernlerde yüzde 25, muhafazakarlarda yüzde 44 olarak belirlenmiştir. Katılımcılara “Gençlere dini eğitim verilmeli” görüşü sorulduğunda; modernlerde bu görüşe destek verenlerin oranı yüzde 75, muhafazakarlarda ise yüzde 91 olmaktadır. Ayrıca, “İnsanlar kutsal kitaplara ve dine daha az önem verip onların yerine kendi ahlaki standartlarını geliştirmelidir” sorusuna katılım oranı ise yüzde 54,6 katılmıyorum ve yüzde 40 katılıyorum olarak yanıtlandı.

“Bazı insanlar İslam’ın farklı yorumlarına hoşgörü gösterilmesi gerektiğini düşünüyor. Bazıları ise İslam’ın tek bir gerçek yorumu olduğuna inanıyor. Siz hangi görüşe daha yakınsınız?” sorusuna “Tek yorum” diyenler yüzde 49, hoşgörü diyenler ise yüzde 42 olmaktadır. Küreselleşmeyle ilgili olumsuz kanaat ifade edenlerin oranı yüzde 42, olumlu görüş belirtenlerin oranı ise yüzde 24 şeklindedir. “Batı, insan hakları söylemini kendi dışındaki dünyaya bir politik baskı aracı olarak kullanmaktadır” görüşüne katılanların oranı yüzde 67,5 olarak tespit edildi.

DEVLETİN GÖREVLERİ VE HAYAT PAHALILIĞI

Toplumun büyük çoğunluğu (yüzde 90) “fakirlere bakmanın devletin temel görevlerinden biri” olduğunu düşünüyor. Hayat pahalılığının en önemli nedenini “iş dünyasının aşırı kar etmesi” olarak görenlerin oranı; modernlerde yüzde 64, muhafazakarlarda yüzde 67 olmaktadır. “Demokrasi en ideal sistemdir” görüşünü benimseyenlerin oranı; modernlerde yüzde 76, muhafazakarlarda ise yüzde 68’dir. Toplumun yüzde 72’si “ülkede farklı etnik, dini ve mezhep gruplarına eşit davranılsaydı daha az soruna yol açılacaktı” düşüncesindedir. “Farklı kesimlere eşit davranılmadığını” düşünenlerin oranı ise yüzde 74’e ulaşmaktadır.

TORPİL VE MAHKEME GÖRÜŞLERİ

“Başarı için torpil gerekir” görüşüne katılım oranı; modernlerde yüzde 65, muhafazakarlarda yüzde 59’dur. Toplumun yüzde 63’ü “Türkiye’de mahkemelerin bağımsız ve tarafsız şekilde karar vermediğini” düşünüyor. Mülteciler konusunda ise toplumun hemfikir olduğu ender konulardan biri ortaya çıkıyor. “Türkiye’nin bugün uyguladığı göçmen politikasını nasıl buluyorsunuz?” sorusuna hükümeti olumlu bulanların oranı; modernlerde yüzde 11, muhafazakarlarda yüzde 19 olarak belirlendi. “Tüm göçmenlerin Türkiye’den gönderilmesi lazım” görüşüne katılma düzeyi ise muhafazakarlarda yüzde 80, modernlerde yüzde 86 olarak değerlendirildi.

ÖNEMLİ

Hepsiburada’nın Satışına Rekabet Kurulu Onayı

Rekabet Kurulu, Hepsiburada'nın Kazak şirketi Kaspi'ye yapacağı satış işlemini onayladı.

Yeni Elektrik Tarifesi 40 Milyonu Etkileyecek

1 Ocak 2025'ten itibaren 5 bin kWh tüketimi aşan elektrik aboneleri, devlet desteğinden yararlanamayacak ve maliyetleri artacak. Elektrikli araç kullanıcıları da etkileniyor.

Daha Fazlası!