BAHÇELİ’NİN SELAMLAMASI VE DAVALARI
Aziz dava arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, basınımızın temsilcileri, hepinizi hürmetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden vatandaşlarımızı da selamlıyorum. Muzaffer olduğu kadar pek çok haksızlığa uğramış soylu medeniyetin varisleri olarak milli ülkülerimizi müdafaa kararlılığımız aksamamalıdır. En ufak ayrıntı devasa badirelere neden olabiliyor. Kudretli olduğumuz dönemlerde ayağımızın altına halı gibi serilen kıtaların, yorgun ve zayıf düştüğümüzde nasıl da iki ucu keskin bıçağa dönüştüğü iyi bilinmektedir. Hayat boşluk kabul etmez, tarih ise zafiyet istemez. Kırılgan bir devletin zorlu sınavlardan kazasız belasız çıkması kolay değildir. Türkiye’miz sistem sorununu restorasyon hamleleri ile çözmüş, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile taçlandırmıştır. Moral üstünlüğünü de takviye etmiştir.
DÜNYA SAVAŞI TEHLİKESİ
Nükleer savaş sistemin çöküş alarmıdır. Durum ciddi ve kritiktir. Füzelerin ateşlendiği, nükleer başlıklı füzelerin bekletildiği karanlık, görüş açımıza perde çekmiştir. Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri göze çarpmaktadır. Uluslararası sistem iflas bayrağını çekmiştir. Dünya, ölümcül meydan okumaların ve kanlı vuruşmaların sahnesine dönüşmüştür. Askeri basınçtaki yükseliş patlama seviyesine ulaşmıştır. Şiddetin pek çok varyantı tedavüle çıkmıştır. Türkiye hazır olmalıdır. Genişleyen çatışma sarmalı dünyayı kasıp kavurmaktadır. Son üç yıl içinde dünya genelinde çatışmalar yüzde 65 artmış, çatışmalardan etkilenen coğrafi alanlar yüzde 2.8’den yüzde 4.6’ya çıkmıştır. Hayatını kaybedenlerin sayısı yüzde 29 yükseliş göstermiştir. 27 ülkede risk düzeyi yoğunlaşmıştır. Afrika’nın yüzde 10’u çatışma bölgesi haline gelmiştir.
UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI VE GÖRÜŞLER
Ukrayna-Rusya savaşı ile gerilim atmosferinin günden güne artması, Batı’nın Rusya’yı hedef almasına verdiği onay ve Rusya’nın cevabı kabus senaryolarını aktive etmiştir. Putin’in imzaladığı nükleer doktrin Biden’ın Ukrayna’ya verilen izinden sonra onaylandığı ortadadır. Dünyanın tamamı korku tünelindedir. Putin’in söylemi, 3. Dünya Savaşı ihtimalini gün ışığına çıkarmıştır. Geçen yüzyılda yaşanan iki dünya savaşının en ağır sonuçları ile yüzleşen Türk milletidir. Barışı sağlamak ve müzakere arayışında olmak stratejik önceliğimiz olmalıdır. Cumhurbaşkanımızın Putin ile telefon görüşmesi, Türkiye’nin ahlaki duruşunun yanında barışsever bir millet olduğumuzu belgelemiştir. Birilerinin dolduruşuna gelerek maceraya atılmak milli güvenliğimizi riske atacaktır.
BIDEN VE NETANYAHU HAKKINDA GÖRÜŞLER
Kimseden korkumuz yoktur. Ancak barışı canlı tutmak varken savaş diline başvurmak, fason kahramanlık taslamak devlet aklı ve tarih şuuru ile bağdaşmaz. Biden’ın aldığı kararlar sakattır. Başkanlık devir teslim törenini beklemeden dünyayı ateşe atmak için fırsat kollayan Biden’ın bir an önce ayrılması dünya barışı için önemli bir hizmet olarak tarihe geçecektir. Hesaplaşmanın adresi bellidir; herkesin gözü üstümüzde. Bu kararlar, bölgesel akışı değiştirebilir. Türkiye, dünyanın kemer taşıdır. Bu taş oynatılırsa, gök kubbe herkesin başına yıkılacaktır.
TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU VE HESAPVERME
Türk ve Türkiye yüzyılı vizyonu için mücadelemizin menzile ulaşması için emek ve zaman harcayacağız. Cansa ihtiyaç duyulduğunda canımızı da seve seve bu uğurda feda edeceğiz. Yolumuzdan dönmeyeceğiz, davamızdan sapmayacağız. Coğrafyalar yanarken, milli barışımıza ateş açanların uşaklarını yerle bir edeceğiz. Gün kısır çekişmelerin günü değildir. Gün kenetlenme günüdür. Geçmiş olmadan gelecekten bahsetmek akıl karı değildir. Kızılelma rotasında ilerlemek milli ülküdür ve ant olsun ki, vakti geldiğinde gerçekleşecektir. Cihan yıkılsa da bizim cephemiz yıkılmaz. Geçen haftanın umut verici gelişmelerinden biri, İsrail Başbakanı “Caniyahu” için verilen tutuklama kararıdır. “Caniyahu”, köşeye sıkışmış ve sonu görünmüştür. İsrail’de soykırıma karışanlar, her masum kanın hesabını verecektir. Bu kararın yükümlülüğünden hiçbir ülke kaçamaz. “Caniyahu” ile eski savunma bakanının, uluslararası ceza mahkemesine taraf olan herhangi bir ülkeye gittiğinde tutuklanması gerekir. Çember daralmış, akıbet netleşmiştir. Soykırım suçlarından hesap sorulması sabır meselesidir. Bunlar azılı suçludur ve bunların arkasında duranlar da suçlarına ortaktır. İnsanlık suçlarının en ağırı Gazze’de yaşanmıştır. BM sözleşmesinde belirtilen suçlar ile Cenevre savaş suçları sözleşmesinde savaş suçu olarak açıklanan suçlarda “Caniyahu” ve savunma bakanının kaçışı söz konusu değildir.