İSTANBUL’DA HASTANE SKANDALI
İstanbul’da, bebek acil hastalarının anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edilerek ölümlerine neden olunduğu ve haksız kazanç sağlandığı öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın 7. duruşması gerçekleştiriliyor. Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu’nun yetersiz kapasitesi dolayısıyla duruşma konferans salonunda yapılıyor. Bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulunurken, diğer tutuksuz sanıklar da bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılıyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen’in de aralarında bulunduğu toplam 47 sanık, tutuksuz sanıkların savunmalarına başladı. Duruşma saat 10.40’ta kimlik tespitinin ardından tutuksuz sanık Ecem Koç’un savunmasıyla devam etti.
İDDİANAMEDE YER ALAN KAVRAMLAR
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanık ve 19 sağlık kuruluşuna yer veriliyor, 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği vurgulanıyor. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki suç örgütünün temel amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini etkisiz hale getirerek hasta doluluğunu sağlamak olduğu belirtiliyor. Hastaların durumları, evrak işlemlerinde değiştirerek SGK’dan yüksek ödemeler almak için sahtecilik yapıldığı, hastaların mevcut durumlarının olduğundan daha ağır gösterildiği ifade ediliyor. Çeteye bağlı sağlık çalışanlarının elde edilen kazançtan pay aldığı da iddianamede yer alıyor.
SAĞLIK HİZMETLERİNE SİSTEMATİK ZARAR
İddianamede, bebeklerin uygun sağlık hizmeti alması gereken hastaneler yerine örgüt tarafından seçilen hastanelere sevk edildiği, bu durumun amaçlarının bebeklerin sağlık durumunu düzeltebilmek değil, manevi kazanç elde etmek olduğu ifade ediliyor. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde bebeklerin enfeksiyona açık hale geldiği ve bazı bebeklerin bu nedenle öldüğü de kaydediliyor. Şüphelilerin currosurf ve infasurf gibi ilaçları hastaneden usulsüz bir şekilde çıkartarak sattıkları, Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün birden fazla hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermesine yol açtığı, dolayısıyla sağlık hizmetinin hemşire ve yardımcıları tarafından sağlandığı aktarılıyor.
ÖLÜM SEBEPLERİ GİZLENDİ
İddianamede, hemşirelerin kendileri doktor olarak tanıttığı, örgüt üyelerinin yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu ve usule aykırı raporlar yazıldığı öne sürülüyor. Soruşturma sırasında incelenen dijital materyallerde “kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablonların kullanıldığı ve hastaların sağlık durumlarının değiştirildiği, bunun da bebeklerde hayat kaybına yol açan etkiler yarattığı kaydediliyor. Sağlık Bakanlığı’nın raporuna göre, hastanelerdeki tıbbi imkansızlıklar ve gerekli tetkiklerin yapılmadığı gibi durumlar bebek ölümlerine sebep olduğu belirtiliyor. Ayrıca, bazı bebeklerin yoğun bakıma girmesine rağmen kilo kaybı yaşadığı ve gerekli beslenmenin sağlanmadığı ortaya konuluyor.