USTA EMEKLİLİĞİ VE İŞ GÜCÜ SIKINTISI
Her yıl işe başlayan işçi sayısının iki katı kadar usta emekli oluyor. Gençlerin bu alanda çalışmak yerine daha sosyal alternatifleri tercih etmesi, sektörde yaşanan usta sıkıntısını derinleştiriyor. Sektör temsilcileri, bu durum sürdüğü takdirde araba sahiplerinin, 5 yıl sonra araçlarını tamir ettirecek usta bulmakta zorluk çekebileceğini belirtiyor. Ortalama maaşların 60 bin TL civarında olduğu otomotiv sektörü, nitelikli iş gücü problemleriyle karşı karşıya. İŞKUR’un en son açıkladığı istatistiklere göre, 2024 yılında özel sektör tarafından bildirilen en fazla açık iş, otomotivin de dahil olduğu imalat sanayisinden geldi. Geçtiğimiz yıl İŞKUR’a iletilen 2.5 milyon açık işin 1 milyonuna imalat sanayi sahip çıktı. Yılda ortalama 1.5 milyon aracın üretildiği ve 1.2 milyon adetten fazla yeni aracın satıldığı otomotiv sektörü, son yıllarda iş gücü açığının en çok artış gösterdiği alanlardan biri.
YETİŞMİŞ ELEMAN AÇIĞI
Hürriyet’ten Taylan Özgür Dil’in haberine göre, ana sanayi, tedarik sanayi ve satış sonrası gibi birçok alanda yetişmiş eleman ihtiyacı bulunuyor. Özellikle son dönemlerde satış sonrası bakım ve onarım teknisyeni yani “usta” arzında ciddi bir artış yaşanıyor. Sektör temsilcileri, bu sıkıntının servis sürelerini uzattığını ve hatta kasko maliyetlerini de artırabileceğini ifade ediyor. Peki, talep bu kadar yüksekken ustaların yerine neden yeni ustalar yetişmiyor? RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı, bunun ekonomik ve sosyal nedenlere dayandığını belirtiyor, “Çalışma koşulları ağır, ücretler istenilen seviyelerde değil, teknik bir iş olduğu için eğitimi zaman alıyor. Bu üç etken bir araya geldiğinde sektördeki kalifiye eleman sayısı azalıyor. Üzerine bir de EYT gelince ciddi sayıda teknisyeni kaybettik. Şu anda yılda 60 kişiyi yetiştirmek üzere işe alıp eğitimler veriyorsanız, 120 kişi emekli oluyor. Buradaki açık, sektörün 5 sene sonra daha büyük sıkıntılarla karşılaşacağını ortaya koyuyor.”
GENÇLERİN TERCİHLERİ
Teknisyen sayısındaki azalmanın, aracın servise girmesi ile çıkması arasındaki sürenin uzamasına neden olduğunu belirten Ünaldı, “Her yıl şunu hissediyoruz; teknisyen sayısı azaldıkça servislerde sıra bekleme oranı artıyor. İş çok, usta yok” ifadelerini kullanıyor. Ayrıca, sektörde rekabetin azalması da dikkat çekiyor. Önceden 1.000 TL’ye boyanan bir tamponun fiyatı bugün 5 bin TL’nin altına inmiyor. Ünaldı, “Bugün bir kaportacı ortalama 45 bin TL maaş alıyor. 60 bin TL verseniz de bu işe girmek istemeyen bir yeni nesil var. Gençler sosyal bir ortamda kafe gibi yerlerde barista olmayı tercih ediyor. Oysa kendini satış sonrası servis alanında geliştiren bir teknisyen, çok daha iyi kazançlar elde edebilir” diyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA ARTAN İHTİYAÇ
2025 yılının başı itibarıyla Türkiye’deki elektrikli otomobil sayısı 180 bin adede yaklaştı. Sadece 4 yıl önce yollardaki elektrikli araç sayısı 6 bin 500 seviyesindeydi. Bu hızlı artış, elektrikli araçların hasarlarını anlayıp tamir edebilecek teknisyen ihtiyacını da artırdı. Bununla birlikte, ödenen maaşların yetersizliği ve gençlerin bu alana ilgi duymaması nedeniyle elektrikli araç servislerinde bekleme süreleri, benzinli ve dizel motorlu araçlara göre daha uzun. Ünaldı, ayrıca yazılımdan anlayacak ve optimizasyon yapabilecek mekatronikçilere olan ihtiyacın arttığını vurguluyor.
ÖNEMLİ TASARRUF VE GELECEK VİZYONU
RS Otomotiv Grubu’nun 15. yılı çerçevesinde İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlayan Ünaldı, “15 yılda 3 milyon 750 binden fazla araç ve 11.2 milyondan fazla parçanın onarımını gerçekleştirerek 3.2 milyar dolar seviyesinde tasarruf sağladık. 10.7 milyar dolarlık araç değer kaybının önüne geçerek tüketicilerin de yanında olduk” şeklinde açıklamada bulundu. Ünaldı, 2025 yılı itibarıyla altında bulunduracağı 11 farklı markayla RS 5.0 vizyonuyla dijitalleşme süreçlerine hız vereceklerini de belirtti.