SAATÇILIĞIN YÜKSELEN DEĞERİ
Kayseri’de, 50 yıldır babadan kalma saatçilik mesleğini sürdüren Ahmet Rıhtım (63), 40 yılda toplamda 500 parçalık bir koleksiyon oluşturdu. Rıhtım, koleksiyonunda 1850 tarihli İsviçre yapımı en eski saat olmak üzere 100 farklı marka bulunuyor. 13 yaşında babasının yanında çırak olarak işe başlayan Rıhtım, mesleğini geliştirerek saat satışı ve bozuk saatlerin tamirini yapıyor.
KOLLEKSİYONUNUN YOLCULUĞU
Ahmet Rıhtım, koleksiyon oluşturma serüvenine 1985 yılında başladığını belirtiyor. “Koleksiyon yapmaya 1985’te hoşuma giden saatleri ayırarak başladım. Beğendiğim saatleri satmayıp kendime ayırdım. Şunu satma, bunu satma derken 500 saate ulaştık,” diyen Rıhtım, koleksiyonundaki tüm parçaların çalıştığını vurguluyor. “400 kol saati ve 100 cep saatim var. Gören herkes hayran kaldı. ‘Keşke bizim de böyle bir koleksiyonumuz olsaydı’ dediler,” diyerek koleksiyonun değerine dikkat çekiyor.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SAATLERİN EVRİMİ
Ahmet Rıhtım, saatin insanların en iyi arkadaşı olduğunu ifade ederek, “Eskiden saatler hep mekanikti. Sonra kurmalıydı. Sonra otomatikler çıktı. Ondan sonra da elektronik saatler ortaya çıktı. Şimdilerde akıllı saatler ile karşı karşıyayız,” diyor. Rıhtım, saatçiliğin günümüzde eski popülaritesini kaybettiğini, ancak meraklılarının hâlâ bulunduğunu vurguluyor. “Saat iyi bir şeydir. İnsanın en iyi arkadaşıdır. En kıymetli şey zamandır. Zamanı da saat gösterir. Saatin kıymetini bilmeyen hiçbir şeyin kıymetini bilmez,” şeklinde düşüncelerini dile getiriyor.