YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI SINAVI’NI KAZANANLAR YENİ BÖLÜMLERİ TERCİH EDİYOR
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) başarı sıralamasında ilk sıralarda bulunan öğrencilerin en çok tercih ettiği bölümlerin başında, ‘Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği’ ile ‘Veri Bilimi ve Analitiği’ bölümünün yer aldığını duyurdu. YÖK’ten gelen açıklamaya göre, 2024-2025 eğitim öğretim yılı itibarıyla üniversitelerde aktif hale gelen yapay zeka odaklı teknoloji ve bilişim alanlarındaki yeni bölümler, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına göre yüksek sıralamalara sahip öğrencilerden büyük ilgi gördü. ‘Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği’, ‘Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi’, ‘Veri Bilimi ve Analitiği’, ‘Robotik ve Yapay Zeka’ ve ‘Yapay Zeka Operatörlüğü’ gibi yeni lisans ve ön lisans bölümleri, başarı sırasına göre en çok tercih edilen alanlar arasında yer aldı. Fen bilimlerinde üst sıralarda bulunan öğrenciler, 2024’te ‘Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği’ bölümünü tercih etti.
Yıldız Teknik Üniversitesi Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölümü 3 bin 51, Özyeğin Üniversitesi Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölümü 3 bin 793, İstanbul Teknik Üniversitesi Veri Bilimi ve Analitiği Bölümü 4 bin 963’üncü sıradan öğrenci aldığı bilgisi paylaşıldı. Öğrenciler, geçmişte daha popüler olan tıp fakültelerine ve diğer mühendislik fakültelerine girebilecek puanları elde etmelerine rağmen, tercihlerini yapay zeka temelli programlara kullandı. Bu veriler, yeni teknolojiler alanındaki yatırımların ve Yükseköğretim Kurulu’nun açtığı yeni programların, öğrenciler tarafından yoğun ilgiyle karşılandığını gösteriyor. Bu yıl açılan lisans programlarında ‘Veri Bilimi ve Analitiği’ne 234, ‘Yapay Zeka Mühendisliği’ne 250 öğrenci kabul edilirken, ‘Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi’ bölümünde öğrenim gören öğrenci sayısı 108’e ulaştı. Aynı zamanda, ön lisans programlarına da büyük bir talep görüldüğü belirtiliyor; ‘Robotik ve Yapay Zeka’ ön lisans programına 193 öğrenci yerleşti.
MÜFREDATTA HAFTALARCA SÜREN ÇALIŞMALAR YAPILDI
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Güray Güler, “Veri Bilimi ve Analitiği bölümü açılırken müfredat üzerinde kapsamlı bir çalışma gerçekleştirildi. Yükseköğretim Kurulu, farklı üniversitelerden uzmanların bulunduğu bir komisyon kurarak ders programını titizlikle oluşturdu. İTÜ olarak bu çalışmalara katkı sağladık ve 2024-2025 akademik yılında bölümümüzü ilk kez açıyoruz. Toplamda 30 kontenjanımız mevcut ve yeni bir bölüm olmasına karşın öğrencilerimizin profili oldukça başarılı” dedi.
VERİ BİLİMİ GELECEĞİN MESLEĞİ OLACAK
İTÜ İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Yasin Ulukuş, “Veri Bilimi ve Analitiği, disiplinler arası bir yapıya sahip. Veri bilimcileri, finans, tıp ve enerji gibi çeşitli sektörlerdeki sorunları çözmek için diğer alan uzmanlarıyla birlikte çalışıyor. Yapay zeka ile benzer temellere dayanan veri bilimi, daha çok insana dokunan problemleri çözmede etkili oluyor. Veriyi anlamlandırmak her zaman işimizin bir parçasıydı. Ancak günümüzde büyük verilere erişebilmek ve bu verileri anlamlandırmak için karmaşık yöntemlere ihtiyaç olduğu, veri bilimini geleceğin mesleği yapıyor” dedi. Ulukuş, yapay zeka temelli program mezunlarının veri bilimci, veri analisti ve veri mühendisi gibi pozisyonlarda geniş iş fırsatlarına sahip olabileceğini belirtti ve veri biliminin ekip çalışmasını ve etkili iletişim gerektirdiğini vurguladı. Öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirmesinin önemine dikkat çekti.
MEZUNLAR GENİŞ İSTİHDAM ALANINA SAHİP OLACAK
İstanbul Üniversitesi Veri Bilim ve Analitiği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alp Üstündağ, “Veri analitiği departmanlarının hızla kurulduğu bir dönemde, bu alanda istihdam yaratmak ve gereken yetkinliklere sahip iş gücünü ortaya koymak için gerekli bütün yetkinlikleri sağlayacak ders programlarını oluşturduk. Bunun için de özellikle veri bilimi ve uygulamalarının önem arz ettiğini düşünüyorum. Bu açıdan derslerimiz hem teorik hem de uygulamalı bazda tasarlandı” ifadesini kullandı. Mezunların geniş bir iş alanında çalışma fırsatına sahip olduğunu vurgulayan Üstündağ, “Finans sektöründen perakende sektörüne, endüstriyel imalat alanından lojistiğe kadar çeşitli sektörlerde veri analitiği ve veri bilimi departmanları oluşmaya başladı” dedi.
ÖĞRENCİLER YENİ NESLİN İNOVATİFLERİ OLACAK
Prof. Dr. Üstündağ, öğrencilerin veri analiz etme ve modelleme yetkinliğine sahip olacaklarını belirtti. “Bu modelleme yetkinliği, onların otomasyon sistemlerinin kurulumunda ve geliştirilmesinde sağlam bir altyapı sağlayacak. Yapay zekanın geldiği noktada, gerçekleştirilen faaliyetlerin otomasyonuna doğru bir eğilim var. Bu süreçte, verilerin doğru analizi ve model geliştirme esas olacak. Mezunlarımızın yapay zeka destekli sistemlerin kurulmasında öncü olacağını düşünüyorum” diye ekledi.
GÜVENEREK BU BÖLÜMÜ TERCİH ETTİM
Veri Bilimi ve Analitiği Bölümü öğrencisi Fatma Elif Uçar, tercih sürecini şöyle anlattı: “YKS’de 6 bininci sırada yer alarak İTÜ Veri Bilimi ve Analitiği Bölümü’nü tercih ettim. Lise dönemimden itibaren matematik ve yazılım ağırlıklı bir alanda ilerlemek istediğimi biliyordum. Tercih döneminde çevremdekiler, ‘Yeni bir bölüm, emin misin?’ diye sorsa da güvenerek bu bölümü ilk sıralarıma yazdım. Veri bilimi seçildiğinde temel bilimlerden tıbba, marketing ve finans gibi birçok farklı alana yönelme imkanı sunuyor. Bölümün çok yönlülüğü benim için çok cazipti.”
İLGİMİ ÇEKEN BİR ÇEŞİTLİLİK VAR
Veri Bilimi ve Analitiği Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Feyzan Nur Şenkaya, “YKS’de 7 bininci sırada yer aldıktan sonra bölümleri araştırmaya başladım. Ders programını incelediğimde Veri Bilimi ve Analitiği Bölümü’nün içeriklerini ve çalışma koşullarını kendime çok uygun buldum” dedi. Diğer bir öğrenci Mehmet Yiğit ise, “Bölüm tercih ederken aklımda bazı soru işaretleri vardı, ancak ders programını inceledikten sonra kararımı verdim. Bölümün geniş bir yelpazeye hitap etmesi ve pek çok alana yönelme imkanı sunması beni etkiledi. Örneğin, bir istatistik kurumunda çalışabileceğiniz gibi yapay zeka alanına da yönlenebilirsiniz. Bu çeşitlilik benim ilgimi çekti. Bölümümüz yeni olmasına rağmen eğitim kalitemiz oldukça yüksek. Daha birinci sınıf öğrencisi olmama rağmen bir yapay zeka şirketinde staj yapıyorum ve yarı zamanlı çalışma fırsatları bulabiliyorum. Bu durum, iş olanakları açısından umut verici.”