Son iki gün içerisinde Denizli’de gerçekleşen 4 ve 4’e yakın büyüklükteki depremler, bölgenin deprem geçmişi ve gelecekteki risklerini yeniden gündeme getiriyor. Pamukkale Fayı, geçmişteki yıkıcı depremler ve öncü sarsıntılarla dikkat çekiyor. Prof. Dr. Süleyman Pampal, bu fayın kırılma süresini doldurduğunu ve büyük bir depreme hazır olduğunu ifade ediyor.
TARİHSEL YIKIMLAR
Pamukkale Fayı, MS 60 yılında meydana gelen ve büyüklüğü 7.5’e ulaşan bir depremle, antik kentler Hierapolis ve Laodikya’yı yerle bir etti. Bölgenin tarihi boyunca 1354, 1703 ve 1717 yıllarında da büyük depremler kaydedildi; bu dönemde 33 adet 4’ten büyük deprem kaydedildi. Prof. Dr. Pampal, “Bu depremler bize Pamukkale’nin tehlike arz eden bir fay olduğunu açıkça gösteriyor” diyor.
18 Aralık’ta yaşanan 4 büyüklüğündeki depremler ve 19 Aralık’taki 3.7 büyüklüğündeki sarsıntılar hakkında Milliyet’e açıklamalarda bulunan Pampal, bu depremlerin öncü olabileceğine değindi: “1995 Dinar Depremi’nden önce bölgede 3 ila 5 büyüklüğünde 77 sarsıntı yaşandı. Denizli’de de benzer bir senaryo gelişebilir. Ancak her öncü sarsıntı hemen ana şoku getirecek diye bir kural yok. Bu süreç saatler, günler ya da aylar alabilir.”
Son dönemde hızla sanayileşen ve şehirleşen Denizli, depreme hazırlık konusunda önemli eksiklikler yaşıyor. “Hatalar tekrar ediliyor” ifadesini kullanan Pampal, alüvyon zemine inşa edilen çok katlı betonarme binaların büyük risk taşıdığını belirtti: “Depreme uygun zemin ve yapı ilkesi ihlal ediliyor. Ağır ve çok katlı yapılar inşa ediliyor. Yaşanan depremler bize, ‘Kendim ettim kendim buldum’ dedirtecek türden sonuçlar doğuruyor.”
Türkiye’nin hiçbir bölgesinin deprem tehlikesinden muaf olmadığını belirten Pampal, Denizli’nin Büyük Menderes ve Gediz Grabenleri üzerinde bulunduğuna dikkat çekti: “Denizli, deprem tehlikesi açısından ülkenin en kritik noktalarından biri. Halbuki bu bölge yeterince konuşulmuyor. Pamukkale Fayı kırıldığında, 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem kaçınılmaz olacak.”
6 Şubat’taki büyük depremler ardından İstanbul ve çevresine yoğun çalışmalar yapılırken, Denizli gibi riskli bölgelerde yeterli farkındalık sağlanmadığını vurgulayan Pampal, “Depremle yaşamak zorundayız, ancak doğru tedbirlerle can ve mal kaybını en aza indirebiliriz” diyor. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi, Denizli’de de depreme dayanıklı yapılaşma ve farkındalık çalışmaları bir an önce hayata geçirilmesi gereken önlemler arasında yer alıyor.