HABER AKTÜEL – Aşçılığı ile kısa süre içerisinde adını duyuran Erdal Igan, bir çok aşçının yaptığını yapmamış.
Türkiye'nin turistik kentlerinde öğrendiği bu işi, memleketinde yaşatmaya karar vermiş ve soluğu Ağrı'nın Patnos ilçesinde almış.
Şimdi o; Tesadüf Kafe'ye gelerek yemeklerinden yiyenlerin, salatalarını deneyenlerin, tatlılarından tadanların yakından tanıdığı bir isim.
Yerli halkın yanı sıra, "memurlar ilçesi" olarak da bilinen, yüzlerce öğretmenin, doktorun, hemşirenin ve polisin yaşadığı Patnos, Erdal Usta'nın maharetli ellerinden çıkan el emeği göz nuru çeşit çeşit yemeklerinin müptelası.
Haberaktuel.com Genel Yayın Yönetmeni Muaz Kalaycı da, Erdal Igan'ın yemeklerini tadan isimlerden. Yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı bir ilçede Erdal Igan gibi bir değerin bulunmasından mutlu olan Kalaycı, Patnos'ta doktorluk yapan arkadaşları Talat Benek, Süleyman Polater, Fuat Türk, Selim Aydın ve Mevlüt Türk ile gittiği bir yemekten sonra usta aşçı ile röportaj yapmaya karar verir.
Erdal Usta, bu röportajda; aşçı olmaya nasıl karar verdiğinden, mutfakta "olmazsa olmaz" dediği ayrıntılara kadar bir çok sorunun yanıtını özenle verdi.
İŞTE O RÖPORTAJ…
— Aşçı olmaya nasıl karar verdin? Bu, hayatın bir sürprizi mi, yoksa planlı bir yaşam biçimi mi?
Bir çok başarılı insan gibi ben de başarımın farkında olmadan yapmaya başladım mesleğimi. Sadece boş zamanlarımda veya yaz aylarında aile içerisinde bulunan aşçı akrabalarımın yanında çalışırdım. Zamanla el çabukluğum sayesinde bir çok yemeği çok hızlı yapmaya başladım. B uda bana hayatımın en güzel süprizi oldu ve planlı bir yaşam biçimine donüştü.
— Türkiye'de yemekleri genelde kadınlar yapar, ancak en iyi aşçılar da genellikle erkeklerden çıkar. Bunun sebebi ne olabilir?
Bu sadece ülkemizde değil aslında bütün dünya için geçerli… "Yemek yapan" genellikle kadındır ama iyi aşçılar çoğunlukla erkeklerden çıkar. Bence bunun sebebi erkeklerin kadınlara göre daha güçlü olması ve uzun süre hareket ederek ayakta durabilmesi, dikkatinin dağılmamasıdır.
SATIŞTAN ÇOK MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÖNEMLİDİR
— Tüm siparişlerin kendine has bir sunum şekli var. Sunumlarında "müşteriler ne der" endişesi taşıyor musun? Sunum sırf satış stratejisi mi?
Bütün aşçılar yaptıkları her sunumun müşteri tarafından beğenilip taktir edilmesini ister ve bu doğrultuda sunumunu yapar. Ben de her siparişim için ayrı ayrı özel sunumlar yaparım. Hatta benim için yemekten çok sunumun güzel olması önemlidir. Hazırladığım her sunum bana görsel olarak en çok zevk veren noktadır. Bunu kesinlikle satış mantığıyla değil, müşteri memniyeti için yaparım. Bütün mesleklerde de geçerli olan müşteri memniyeti mantığı aşçılarda da vardır.
— İlk defa yemeklerinden tadacak olanlara neleri tavsiye edersin?
Genellikle en çok beğenilen veya bulunduğum bölgeye has yöresel yemekleri tatmayanlar için bilinmeyen bir yemek türü de önerebilirim. Çünkü başarı her zaman farklılıktan gelir. Ben de bir çok başarımı farklı yemeklerle farklı tarzlarla yakalarım.
BAŞARIYA GİDEN EN ÖNEMLİ YOL FARKLILIKTIR
— Küçük bir ilçede böyle büyük bir ustalığı görenler şaşırıyor olmalı…
Evet, bunu bir çok müşterimizden ve çevremizdeki arkadaşlardan da duyuyorum. Bu beni mutlu ediyor hatta başarıya daha hızlı ilerlemem için bana yön veriyor. Az evvelde söylediğim gibi başarıya giden en önemli yol farklılıktır. Küçük bir ilçede olmam bu farklılığın daha çabuk yayılmasına yardımcı oluyor.
— Mutfakta "olmazsa olmazlarım" dediğin şeyler var mı?
Sunumunu yapacağım yemeğe uygun olan yeşillik veya süslemelerimin kesinle tam olması gerekir. Sunum yapacağım yemeğin kesinlikle eksiksiz olması gereklidir. Bu yüzden bütün malzemelerin olması iyi olur. Olmassa olmazlarımın en başında yeşillikler gelir.
EVDE YEMEK YAPMASINI SEVMEM
— Evde yemekleri kim yapar?
Evlerde "yemekleri kadınlar yapar" mantığı geçerlidir aslında ama ben evde yemek yapmayı çok sevmem. Çok acil durumlarda veya aç kalacağımı fark ettiğim durumlarda mutfağa geçerim.