TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, çok ses getiren, ‘muhatabımız Başbakan' ve ‘paralel devlet görmüyorum' sözlerinin arkasında durdu. Görevini yaptığını ve bu yorumlarına yönelik eleştirileri anlamsız bulduğunu söyledi.
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Haluk Dinçer, gazetelerin ekonomi müdürleriyle bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Haluk Dinçer’in, ekonomi müdürleriyle ilk buluşmasında tansiyon oldukça yüksekti.
SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM
Toplantının ana gündemini, Başkan’ın önceki hafta Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan röportajı oluşturdu. Dinçer’in çok ses getiren, “muhatabımız Başbakan’dır” ve “Paralel Devlet görmüyorum” şeklindeki ifadeleri, tekrar tekrar soruldu.
SİYASİ PARTİ DEĞİLİZ
Dinçer ise yapılan eleştirileri anlamlı bulmadığını belirterek, “Röportajda yanlış anlaşılacak bir şey yoktur ve sözlerim nettir. Yalanlamadığıma göre sözlerimin arkasındayım” ifadesini kullandı.
Çok tartışılan muhataplık meselesinde Cumhurbaşkanı’nın kendilerine doğrudan bir tepki vermediğini belirten Dinçer, “Dolaylı bir tepki basına yansıdı. Biz siyasi parti değiliz, muhalefet partisi değiliz. İş dünyası kuruluşuyuz. Her eleştiriye hemen cevap verecek değiliz. Cumhurbaşkanları ile ilişkimiz bellidir, politika eleştirilerimizin adresi bellidir” dedi.
AĞZIMIZDAN ÇIKAN DİNLENİR
TÜSİAD’ın çıkışlarının çok ses getirmesinin normal olduğunu belirten Dinçer, şöyle devam etti: “TÜSİAD etkili bir yapıdır. Bizi sermaye veya para değil ortak ilkeler bir araya getiriyor. Bu ilkeler de katılımcı demokrasi ve laik hukuk devletidir. Sivil toplum misyonuna uygun olarak çalışıyoruz. Türkiye’deki üretim, istihdam ve dış ticaretin büyük çoğunluğunu bizim üyelerimiz gerçekleştiriyor. Türkiye’deki toplam verginin yüzde 85’ini bizim üyelerimiz ödüyor. O bakımdan bizim ağzımızdan çıkan dinlenir, bu normaldir.”
Geçtiğimiz ocak ayındaki genel kurulda Muharrem Yılmaz’ın konuşmasının, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından ‘vatan hainliği’ ile haksız yere eleştirildiğini hatırlatan Dinçer, “Muharrem Bey bu sözleriyle hain ilan edildi ama bakın Sayın Cumhurbaşkanı yüksek istişare konseyi toplantımızda aynı şeyleri söyledi. 6 ay aramızda gerginlik oldu sonra ben gittim, bu gerginlik doğru değil dedim. Ve kendisini ziyaret ettim” diye konuştu.
ELEŞTİRİLER ANLAMSIZ
Röportajda dile getirdiği muhataplık eleştirisine anlam veremediğini de vurgulayan Dinçer, “Bu muhataplık eleştirileri hiç anlamlı değil. Cumhurbaşkanı devletin başıdır ve devleti temsil eder. Elbette ki TÜSİAD'ın muhatabı hükümettir ve bakanlardır. Biz hükümet programını referans alırız” şeklinde konuştu.
SANAYİ ALARM VERİYOR
*Türkiye ekonomide yapısal reformları yapmakta gecikti, bu da ekonomiyi daha kırılgan hale getiriyor.
*2015 büyüme tahminimiz Orta Vadeli Program’daki yüzde 4 hedefinin altındadır. Bu yıl ise yüzde 3’ün altında bekliyoruz.
*Tüketici güveni son 5 yılın en düşük seviyesinde. Bu da ekonomik ivmelenmenin sınırlı kalacağını gösteriyor.
*Bekle-Gör çerçevesinde yaklaşım olursa 2015’in 2014’ten farklı olması mümkün değil. Büyümede en fazla yarım puanlık bir artış olabilir.
*Son 10 yılda sanayinin milli gelirdeki payı 8 puan düştü. Güçlü sanayi olmadan kalkınabilen ülke yok. Bu açıdan sanayinin milli gelirdeki payının düşmesi alarm vericidir.
*Türkiye artık kısa orta ve uzun vadeli reformları aynı anda yapmak zorunluluğu ile karşı karşıyadır.
*Türkiye’nin en büyük iki ihracat pazarı Rusya yüzde 14, Irak ise yüzde 9 daraldı. Bu durum bizi 2023 hedeflerinden uzaklaştırıyor.
2015’te de dış talebin büyümeye katkısını yüzde 0 bekliyoruz.
*Enflasyonda petrol ve kuraklık kaynaklı iyileşme var. Oysa enflasyonun daha yapısal sebepleri var. Enflasyonla mücadelede topyekûn çalışılmadığı intibamız var. Maliye politikaları ile enflasyonla mücadele arasında uyum yok.
Haluk Dinçer’den çarpıcı satır başları…
İşadamları hâlâ dinlendiğini düşünüyor
*Uzun yıllardır ülkede dinlemeler var. Türkiye'de kim kimi dinliyor ne zaman dinledi belli değil. Benim etrafımdaki herkes hâlâ dinleniyor gibi hissediyor.
*Toplumsal kutuplaşma sona ermeli. Kutuplaşmayı Türkiye'nin önünde ciddi engel görüyoruz. Toplumsal kutuplaşma eski hızında devam ediyor. Bunu da söylemek gerekiyor.
*Şu anda hiçbir şeye inanamıyorum. Ergenekon ve Balyoz’a da inanmıştım ama şu anda ne olduğunu bilmiyorum. Sanırım kimse bilmiyor.
*Hukuk reformunda çok geç kaldık. Türkiye’de hem vatandaş hem iş dünyası nezdinde hukuka saygı ve güven kalmadı. Bunu yapmazsak, Türkiye'de yatırım ortamını iyileştirmemiz mümkün değildir.
*Gümrük Birliği AB’ye katılım sürecinin çok önemli bir adımıdır. Türkiye buradan geri adım atamaz. Bunu tam üyeliğe döndürme yoluna çalışmalıdır.
*Türkiye’de uzun vadede yapması gereken en önemli yapısal reform eğitimin niteliğinin artırılmasıdır.
MERKEZ RAHAT BIRAKILMALI
Düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlığı çok önemli bir konu. Merkez Bankası bunların en görüneni. Merkez’den beklenti çoktur ama asıl görevi fiyat istikrarıdır. Merkez’e çok müdahale ediliyor ve rahat bırakılmalıdır, bunu daha önce de demiştik.
DENETİME HER ZAMAN HAZIRIZ, KORKUMUZ YOK!
TÜSİAD Başkan Yardımcısı Haluk Dinçer, geçtiğimiz haziran ayında Başkan Muharrem Yılmaz’ın ani istifası sonrası, 6 aylığına başkanlığı üstlenmişti. Dinçer’in 22 Ocak’taki genel kurulda dolacak olan, kısa süreli başkanlığı çok çalkantılı geçti.
Bir yıl önceki genel kurulda, “Hukuk güvenliğinin olmadığı ülkeye yabancı sermaye gelmez” dediği için, dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından ‘vatana ihanetle’ suçlanan Muharrem Yılmaz’dan bayrağı devralan Dinçer’in, aslında ilk hamlesi, Tayyip Erdoğan ile bozulan ilişkileri düzeltmek olmuştu. Erdoğan, Dinçer’in daveti üzerine TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katılarak bir konuşma yapmıştı.
MUHATAPLIK KRİZİ
2002’den bu yana istisnasız her TÜSİAD Başkanı ile polemik yaşayan Tayyip Erdoğan’ın, Haluk Dinçer’le arasına kara kedi girmesi de uzun sürmedi. Hürriyet Gazetesi’nde Cansu Çamlıbel’e verdiği söyleşide, TÜSİAD’ın muhatabının Başbakan olduğunu söylemesi ve Erdoğan’ın buna verdiği dolaylı cevap köprülerin tekrar atılmasına yol açtı.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜSİAD’a doğrudan cevap vermedi ancak Türk-İş ziyaretinde, “Madem muhatap değiliz, bundan sonraki davetlerine katılmayız” dediği basına yansıdı. Nitekim 22 Ocak’taki genel kurula Cumhurbaşkanı’nın yanı sıra, davet edilen Başbakan Ahmet Davutoğlu da katılmayacağını açıkladı.
PARALEL DEVLET POZİSYONUMUZ OLAMAZ
Haluk Dinçer’in ‘Paralel devlet görmüyorum’ ifadeleri de anlaşılan çok fazla rahatsızlık oluşturmuş ki, bazı gazeteciler ısrarla tartışmayı bu konuya çekti. Dinçer ise sorulara röportajdaki cevaplarını okuyarak cevap verdi. Dinçer, “Paralel devlet çok ciddi bir iddiadır ve bunu ortaya çıkarmak, yargının işidir. TÜSİAD’ın bu konuda bir misyonu olamaz” dedi.
Kendisine TÜPRAŞ’a kesilen vergi cezası hatırlatılan Dinçer, böyle bir endişesi olup olmadığı yönündeki soruya da, “Bizim şirketlerimiz her zaman denetime açık ve vergi denetimi korkumuz yok” cevabını verdi.
NİYE PİŞMANLIK DUYAYIM
Basın toplantısında bazı gazetecilerin ısrarlı soru ve yönlendirmelerine rağmen Haluk Dinçer’in duruşundan taviz vermemesi dikkat çekti. Gazetecilere röportajı tekrar okuyan Dinçer, sözlerinin gayet net olduğunu vurguladı. Hatta bir ara sorular, ‘yanlış anlaşıldınız mı’ ‘sözleriniz çarpıtıldı mı’ ve en sonunda ‘pişman mısınız’ noktasına kadar uzandı.
TÜSİAD VE SABANCI'DAN TAM DESTEK
Dinçer ise “Keşke yapmasaydım diye bir olay söz konusu değil, röportajda yanlış anlaşılacak bir şey yok, niye pişmanlık duyayım anlamıyorum. Bunlar Haluk Dinçer’in değil, TÜSİAD’ın pozisyonudur. Görevimi yaptım ve eleştirileri anlamlı bulmuyorum” ifadesini kullandı.
Haluk Dinçer ayrıca, çok ses getiren röportaja gerek TÜSİAD üyelerinden, gerekse Sabancı ailesinden çok olumlu tepkiler aldığını, kendisine tek bir olumsuz görüş gelmediğini de sözlerine ekledi.
HİÇBİR YERE GİTMİYORUM
Toplantıda, yeni dönemde aday olup olmayacağı sorulan Dinçer, kendi adaylığı ile ilgili renk vermedi ve TÜSİAD geleneklerine göre adaylık açıklamasının bir hafta önce yapıldığını söyledi. TÜSİAD’ın dernekler kanununa tabi olduğunu ve isteyenin aday olabileceğini belirten Dinçer, “Başkan adayını bir hafta önce önceki başkanlar belirliyor. Son 43 yıldır onların belirlediği adaylar kabul gördü” dedi. Kendisinin giderayak hükümeti eleştirdiği konusuna da değinen Dinçer, şöyle devam etti.
“Ben hiçbir yere gitmiyorum. Sabancı Holding’in perakende ve sigorta grubu başkanıyım. 7 şirketin başındayım. Başkan olmasam da bir yere gitmiyorum. TÜSAİD’a artık profesyoneller gelecek diye bir olay yok. Ben de kendimi zaten profesyonel görüyorum.”