Uludere’de 34 köylünün öldürülmesiyle ilgili verilen ‘takipsizlik’ kararı sonrası 1108 avukat AYM’ye başvurdu.
Mağdurların avukatı Nuşirevan Elçi, “Karar düzeltilmezse AİHM ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gideceğiz” dedi.
Şırnak’ın Uludere ilçesinin Irak sınırında hava operasyonu sonucu 34 köylünün ölümüyle ilgili bin 108 avukatın imzasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan bireysel başvuruda gözler, Adalet Bakanlığı’nın görüşünün ardından Yüksek Mahkeme’nin kararına çevrildi.
Mağdur yakınlarının avukatlarından Şırnak Barosu Başkanı Nuşirevan Elçi, AYM’den umutlu olduklarını belirtti. Elçi, iç hukuk yollarının tükenmesi halinde Uludere dosyasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne götüreceklerini açıkladı. Uludere olayıyla ilgili Genelkurmay Askeri Savcılığı’nca ‘takipsizlik’ verilmesi üzerine aileler, AYM’ye başvurmuştu.
KARAR HİLKAT GARİBESİ
AYM de konu ile ilgili Adalet Bakanlığı’ndan görüş alarak, ailelerden bakanlığın görüşü hakkında karşı görüş istedi. Ailelere karşı beyan talebi ile birlikte Adalet Bakanlığı’nın 28 sayfalık görüşü de gönderildi. Anayasa Mahkemesi’nin son dönemde Türk hukukunun yüz akı kurumlarından biri olduğuna dikkat çeken Elçi, “AYM umarım bu hilkat garibesi kararı ortadan kaldırır.
Bu kararın hukuki çerçevede düzeltilmesi gerekiyor. Eğer düzeltilmez ise iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle kararı AİHM ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne götüreceğiz” dedi.
SAVUNMA GÖRÜŞE DAYALI SUBJEKTİF
Adalet Bakanlığı’nın AYM'ye gönderdiği “Olayın içinde bulunduğu koşullar, güç kullanılmasını gerektiren makul bir inancın varlığını göstermelidir” şeklindeki savunmayı da değerlendiren Elçi, “Bu savunmayı da takipsizlik kararı paralel olarak düşünüyoruz. Hukuki olgulardan tamamen uzak, daha çok görüşe dayalı subjektif bir cevap olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
BAKANLIK: HATA GÜCÜ HAKSIZ HALE GETİRMEZ
Bakanlık, 28 sayfalık görüşünde, “Daha sonra bir hata olduğunun anlaşılması, kullanılan gücü otomatik olarak haksız hale getirmez. Aksini düşünmek, devlete ve kanun adamlarına görevlerini yaparlarken, belki de kendilerinin ve diğerlerinin yaşamlarına zarar verebilecek gerçekçi olmayan bir külfet yüklemek olur” ifadelerine yer vermişti.
BUGÜN