BATI BALKANLAR VE TÜRKİYE GENİŞLEME RAPORU AÇIKLANDI
Avrupa Komisyonu, Batı Balkanlar, Ukrayna ve Türkiye’nin de dahil olduğu toplam 10 ülke için genişleme raporlarını duyurdu. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Raporu’ndaki bazı değerlendirmelere karşı tepki gösterdi. Bakanlığın yazılı açıklamasında, “Avrupa Komisyonu, 2024 yılı Genişleme Strateji Belgesi ile Türkiye dahil tüm aday ve potansiyel aday ülkeler için hazırlanmış Ülke Raporlarını dün (30 Ekim) yayımlamıştır. 2024 yılı Türkiye Raporu’nda, AB’nin özellikle siyasi kriterler ve iç siyasi dinamikler konusundaki haksız değerlendirmelerini reddediyoruz” denildi.
RAPORDAKİ OLUMSUZ DEĞERLENDİRMELER
Açıklamada, raporda makroekonomik politikalarda kaydedilen ilerlemeye ve Türkiye’nin işleyen piyasa ekonomisine uyumuna dikkat çekildi. Türkiye’nin mevzuatını AB müktesebatıyla uyumlu hale getirerek birçok alanda AB standartlarına uyum sağladığı belirtildi. Çeşitli alanlarda ortak adım atma imkanı oluşturacak yapısal diyalog mekanizmalarının yeniden canlandırılması gerektiği vurgulandı. Rapor ayrıca Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yapıcı rolüne, Yunanistan ile ilişkilerini iyileştirmesine ve AB ile ticari konulardaki iş birliğini geliştirmesine de vurgu yaptı.
KIBRIS MESELESİ ÜZERİNE AÇIKLAMALAR
Raporda eleştirilen diğer bir konu, Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafının tutumları oldu. Dışişleri Bakanlığı, “Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin meşru kaygılarını ve haklı politikalarını tamamen göz ardı etmektedir” ifadesini kullandı. Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik formatın sadece Ada’daki iki tarafı, üç Garantör gücü ve Birleşmiş Milletleri içerdiği belirtildi. AB’nin Kıbrıs meselesine ilişkin açıklamalarının, çözüm çabalarına katkı sağlamadığı ifade edildi.
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ İÇİN YENİ BİR GÖRÜŞ GEREKİYOR
Açıklamada, Türkiye-AB ilişkilerinin mevcut bölgesel ve küresel sınamalar ışığında yeniden gözden geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı, AB’nin Türkiye ile iş birliği çabalarını memnuniyetle karşıladığını ancak ilişkilerin yeniden canlandırılması için somut adımların atılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin AB ile ilişkilerini yapıcı bir şekilde geliştirme yönündeki iradesinin açık ve güçlü olduğu, bu sürecin hızlanabilmesi için AB’nin stratejik bir yaklaşım benimsemesi gerektiği vurgulandı. Avrupa Komisyonu ve Yüksek Temsilci tarafından hazırlanan Ortak Bildirim’deki tavsiyelerin gecikme olmadan uygulanması beklentisi dile getirildi.
AB YANLIŞ DEĞERLENDİRMELER YAPIYOR
AB’nin yayınladığı 95 sayfalık raporda ise Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin 2018’den bu yana bir gelişme kaydetmediği, demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı konularında kaygıların giderilmediği ifade edildi. Raporun giriş kısmında Türkiye’nin “kilit bir ortak” statüsü yeniden vurgulandı. Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin parlamentonun yasama ve denetleme işlevlerini zayıflattığı ve denge ile denetleme unsurlarının bulunmadığı dile getirildi.