11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı günlerinin kaleme alındığı "Araf'ta 7 yıl" kiabı okuyucuyla buluştu. Kitapta Gül'ün Çankaya Köşkü'nün perdelerini takmak için hizmetlilere yardım ettiğinden, arkasından "sağır" diyen AKP'lilere kadar pek çok ilginç anı yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Çankaya Köşkü günlerine ilişkin kaleme alınan "Araf'ta 7 yıl" adlı kitapta ilginç bir fotoğraf dikkat çekti. Kitapta, MİT ile Köşk arasındaki koruma krizi, Hayrunnisa Hanım'ın Genelkurmay'a sitemi gibi anekdotlar da yer alıyor.
Hürriyet'ten Turan Yılmaz'ın haberine göre, Gül’ün, Tarabya Köşkü’nün penceresine perde takarken görüntülendiği fotoğrafın öyküsü de, gazeteci-yazar Emre Soncan’ın kitabında, “Cumhurbaşkanı Gül, bir gün Tarabya Köşkü’nde hizmetlileri perdeleri takarken görür. Fakat Köşk’teki hizmetli, boyunun kısa olması nedeniyle perdeleri takmakta zorlanıyordur. Bu durumu gören Gül, merdivene çıkarak hizmetlilerin şaşkın bakışları arasında perdeleri kendisi takar” diye anlatıldı.
SAĞIR OLURSUN DENİNCE AMELİYAT OLDU
Yine kitapta yer alan bilgiye göre, Gül kulak ameliyatına da, Pakistan doğumlu Müslüman bir doktor olan Shkeel Saeed’in kendisini muayene ettikten sonraki, “Bu ameliyatı olmazsanız duyma yetinizi tamamen kaybedebilirsiniz” sözleri üzerine ikna oldu. Kitapta bu sürece ilişkin ayrıntılar şöyle aktarıldı:
“Gül’ün kulağındaki sorun devam ediyordu. Fakat ameliyat olmaya bir türlü razı olmuyordu. En sonunda İngiltere’de meslek hayatına devam eden ve alanında otorite sayılan Pakistan doğumlu Müslüman bir doktor olan Shkeel Saeed’e ulaşıldı. Doktor birkaç kez Ankara ’ya geldi ve Gül’ü muayene etti. Son tetkikte ise şu çarpıcı cümleyi kurdu: ‘Bu ameliyatı olmazsanız duyma yetinizi tamamen kaybedebilirsiniz’. Bu keskin ifade Gül çiftini ikna etmek için yeterli oldu. Ameliyatı bir Türk doktorun yapması noktasında görüş birliğine varıldı. Pakistanlı doktor da operasyon ekibinde yer alacaktı. Ameliyat yeri olarak Maslak Acıbadem Hastanesi, kritik operasyonu yapacak isim olarak ise Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yıldırım Beyazıt belirlendi.
GÜL'ÜN ARKASINDAN SAĞIR DİYEN AKP'LİLER…
Gül, 6 Temmuz Cumartesi günü sabah saat 04.30 sularında hastaneye getirildi. Önce sabah namazını kıldı. Ardından, belki de siyasi geleceğini derinden etkileyecek ameliyat için bıçak altına yattı. Çünkü Ankara’da çeşitli mahfillerde Gül’ün sağlık sorunları nedeniyle siyasete devam edemeyeceği yüksek sesle dillendirilmeye başlanmıştı. Hatta AKP içinden bazı isimler, Gül’ün arkasından ‘sağır’ yakıştırmalarında bulunuyor, Cumhurbaşkanı da bu isimleri not ediyordu. Ameliyat çok başarılı geçti. Gül’ün sol kulağına ‘koklear implant’ yerleştirildi.
MİT İLE KÖŞK ARASINDA KORUMA KRİZİ
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, Cumhurbaşkanı Gül’ün davetlisi olarak, 27 Eylül 2012’de Türkiye ’ye geldi. Gül ve Erdoğan ile görüşen Kırgız lider daha sonra ise tatil için Antalya’ya geçti. Bu süreçte ilginç bir kriz yaşandı. Hükümet, Atambayev ve bir işadamı arkadaşının koruması için MİT’e talimat verdi. MİT yetkilileri de soluğu havalimanında aldı. Fakat aynı zamanda Köşk’ün korumaları da oradaydı. Protokol kuralları gereği, korumanın kendilerinde olduğunu söylediler. MİT görevlileri ikna olmadı. Sinirler gerildi. Amerikan filmlerindeki FBI-CIA arasındaki gerilimin bir benzeri Köşk korumaları ve MİT arasında yaşanıyordu. Bir telefon trafiğinin ardından sorun çözüldü. Atambayev’in korumasını Köşk aldı. MİT yetkilileri ise Yenimahalle’nin yolunu tuttu.”
HAYRÜNNİSA HANIMIN SİTEMİ
Kitapta, Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in eşi Kamuran Özel arasındaki şu diyaloğa da yer verildi:
“2012’deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, asker Köşk boykotunu sona erdirdi. Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel ve kuvvet komutanları Çankaya’ya gelerek resepsiyona katıldı ve Hayrünnisa Hanım’ın elini sıktı. Böylece çağdışı bir uygulama tarihe karışmış oldu.
Resepsiyonun ardından, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in eşi Kamuran Özel, Hayrünnisa Hanım’ı arayarak misafirperverliklerinden dolayı teşekkür etti. Hayrünnisa Hanım ise ‘5 yıldır niye katılmıyordunuz’ diye hafif yollu bir sitemde bulundu. Kamuran Hanım’ın cevabı ise şöyle oldu: ‘Biliyorsunuz efendim, o dönem bizimle ilgili değil’.”