AFRİKA’DAN BİR PAPANIN BELİRLENMESİ İHTİMALİ
Katolik Kilisesi’nin genişlemesi, bir sonraki Papa’nın nereden geleceğine dair önemli bir işaret sunuyor. Afrika, dünyadaki en hızlı büyüyen Katolik nüfusuna sahip. 2022 ve 2023 yıllarında kıtada Katolik nüfusu % 3,31 oranında arttı. Vatikan’ın son verilerine göre, dünya genelindeki Katoliklerin % 20’si Afrika’da yaşıyor. Buna karşın Avrupa’da, aynı dönemde Katolik nüfus artışı sadece % 0,2 oldu. ABD merkezli Pew Araştırma Merkezi, 1910-2010 yılları arasında Avrupa’daki Katolik sayısının % 63’ten fazla azaldığını belirtiyor. Bir zamanlar Hristiyanlığın kalbi olarak kabul edilen Avrupa, artık dünyanın en seküler bölgelerinden biri haline geldi.
KARDİNALE HANGİ ÜLKEDEN SEÇİLMELİ?
Katolik Kilisesi, Latin Amerika’da hala etkili olsa da, bu bölgede Evanjelik Hristiyanlık karşısında güç kaybetmeye devam ediyor. Latinobaremetro’nun 2022 yılında yaptığı araştırmaya göre, kendilerini Katolik olarak tanımlayanların oranı 2010’da % 70 iken, 2020’de bu oran % 57’ye geriledi. Bunun üzerine, Kardinaller, Papa Francesco’nun halefini belirlemek üzere buluştuklarında, adayın nereli olmasının karar sürecinde belirleyici bir faktör olup olmaması gerektiğini sorguluyorlar. Nijeryalı Katolik Rahip ve De Paul Üniversitesi öğretim üyesi Stan Chu Ilo, “Bence bir Afrikalı Papa’ya sahip olmak harika olur” diyerek, Kilise’nin lider kadrosunun küresel Katolik cemaatini daha iyi yansıtması gerektiğini vurguluyor.
Papa Francesco’nun halefini belirleyecek Kardinaller arasında Sahra altı Afrika ülkelerinin temsil oranı, 2013’teki % 9’dan 2022’de % 12’ye yükseldi. Fakat Rahip Chu Ilo, bunun herkesin Afrikalı bir adaya oy vereceği anlamına gelmediğini belirtiyor. Kardinallerin, “zaten etkili bir sese sahip birine” yöneleceğini bildiren Ilo, Vatikan’da yüksek profilli Afrikalı din adamı olmadığını ifade ediyor. Ayrıca, “Papa olma potansiyeli taşıyan Afrikalı kardinaller düşününce, bununla ilgili kimse yok” diyor. Rahip Ilo, Papa 16. Benedict’in seçildiği 2005’te Nijeryalı Kardinal Franciz Arinze’nin potansiyel bir aday olduğunu hatırlatıyor.
AFRİKALILARIN SESİ DAHA FAZLA DUYULMALI
Birçok kişi, yeni bir Afrikalı Papa’nın seçilmesinin zamanının geldiğine inanıyor. Ancak bazı Afrikalı Katolikler, nereli olmasının yalnızca bir aday kriteri olarak öne çıkarılmasına itiraz ediyorlar. Nijerya doğumlu Katolik Rahip ve Notre Dame Üniversitesi’nde Profesör Paulinus Ikechukwu Odozor, “Nereli olursanız olun, seçildikten sonra herkesin sorunu sizin de sorununuz haline gelir” yorumunu yapıyor. Ona göre, en kritik şey Papa’nın “Kilisenin başlıca ilahiyatçısı” olması ve “geleneği çok iyi bilmesi” gerektiğidir.
Rahip Odozor, yeni Papa’nın Afrikalı olup olmaması konusunun, bir “göstermelik adım” olarak algılandığını düşünüyor. “Yani insanların, ‘Afrikalıların sayısı büyüyor, neden onlara bir Papa vermiyoruz’ demesi gibi bir şey” diyor. Odozor, güç sahiplerinin Afrika’daki Katoliklerin sorunlarını ciddiye almak için daha fazla şey yapmaları gerektiğini belirtiyor. Bazen, Afrikalıların sorunlarının “masada olmadığı” hissine kapıldığını, bu nedenle seslerinin duyulabilmesi için kendi insanlarının oraya yerleştirilmesi gerektiğini sorguladığını vurguluyor.
PAPA FRANCSICO’NUN YAKLAŞIMI VE GELECEK
Rahip Chu Ilo ve Rahip Odozor, Papa Francesco’nun Kilise’nin lider kadrosunu daha temsili hale getirmeye çalışmasının karşılaşabileceği bir soruna dikkat çekiyor. Odozor, “Kilise’de hala ırkçılık sorunu var. Bu, birinin altını oyabilir” şeklinde uyarıyor. Papa Francesco, kardinallerin neredeyse üçte ikisini seçmiş durumda. Bu da, yeni Papa’nın davranışlarının büyük ihtimalle selefiyle benzerlik göstereceğini işaret ediyor. Rahip Chu Ilo, yeni Papa’nın “önce yoksullar” bakış açısını benimsemesini bekliyor ve bu yaklaşımın dinleyen, daha ilerici, daha alçakgönüllü bir Kilise oluşturacağını ifade ediyor.
Son olarak, Chu Ilo, Katoliklerin Tanrı’nın, Kutsal Ruh’un Kilise liderlerinin seçimine yardımcı olduğuna inandıklarını ve bu nedenle sürpriz bir sonuçla karşılaşmanın mümkün olduğunu belirtiyor. “Kimsenin tahmin ettiği bir isim değildi” ifadesini kullanarak 2013’teki Papa Francisco’nun seçilmesine de dikkati çekiyor. Trendi belirleyen faktörler arasında, yeni Papa’nın, geçmişteki vizyonu sürdürmesi mi yoksa Afrikalı olması mı daha önemli sorusu da yanıt buluyor. Özellikle, “Tanrı, Francesco’nun yaklaşımını sürdüren bir Papa vermesi için dua ediyorum” şeklinde düşüncelerini aktarıyor.