Başakşehir’de patileri ve kuyruğu vahşice kesilmiş halde bulunan Çiçek’in yürek burkan keşfi, öfkeye ve hızlı adalet taleplerine yol açtı. Çiçek’in menfur ölümünden sorumlu olanların tespit edilmesi ve cezalandırılması isteniyor.
21 Kasım’da Başakşehir’de bir sitenin yakınında yaşanan trajik olayda, Cana Değer Derneği Başkanı Tülay Özcan ve emlak ofisi yöneticisi Serpil Aydoğdu’nun himayesindeki kedi Çiçek’in patileri ve kuyruğu kesilmiş halde bulundu. Çiçek’in bakıldığı ofis binasında kaybolması, yerel halkın umutsuz bir şekilde aranmasına yol açtı. Bu acımasız eylemin failleri bilinmiyor ve Çiçek’e sahip çıkanlar adalet talep ediyor.
Cana Değer Derneği yöneticisi Tülay Özcan, üzüntüsünü dile getirerek, “Çiçek yaklaşık iki yıldır benim himayemdeydi. Şubat ayında hamileyken onu evlat edindik. Onu, yavrularını doğurduğu bu alana bir ailenin yanına yerleştirdik. Büyüdükten sonra onu kısırlaştırdık. İşlemi takiben bu bölgede kalmasını istedik. Barınakları ve yuvaları olan Serpil Hanım’ın yanına sığındı. Ona iyi bakıldı. Serpil Hanım en son pazartesi akşamı karnını doyurdu ve her zamanki yerine yerleştirdi. Ancak Çiçek, Salı sabahı ortalıkta yoktu. Bunu yapanlar, kim olursa olsun, aynı şekilde bulunup cezalandırılmalıdır” dedi.
Sekiz ay boyunca Çiçek’e barınma imkanı sağlayan Serpil Aydoğdu, “Çiçek buraya geldiğinde çok kırılgan bir ruhtu. Burada birçok kediye bakıyoruz. Geliyorlar, besliyoruz ve soğuk havalarda onları içeri getiriyoruz. Çiçek bizim en kıymetlimizdi. Onun için bir ev inşa ettik ve onu içeri aldık. Yaklaşık sekiz aydır birlikteyiz. Ne yazık ki Salı sabahı Çiçek gelmedi. Etrafı araştırdım ama orada değildi. Fotoğraflarını güvenlik görevlilerine gösterdim ve içlerinden biri boş bir arsada bir kedi gördüğünü söyledi. Ne yazık ki bizim Çiçek’imizdi. Vahşice öldürülmüş, pençeleri kopmuştu. Onu arasam ve suya bassa bile ürperirdim. Çok narin ve hassastı. Onu böyle bir durumda bulmak bizim için yıkıcıydı. Bunu kim yaptıysa, kim olursa olsun, sebebi ne olursa olsun bulunmasını istiyoruz. En azından Çiçek’imiz diğer yavru kediler için caydırıcı olsun ki bir daha kimse böyle bir zulme kalkışmasın. Burada birçok hayvan var. Bunu kim yaptıysa bulunsun istiyoruz çünkü artık buna dayanamıyoruz” dedi.
Kedi sahiplerini yakından tanıyan Saniye Hıdır, çaresizliğini şu sözlerle dile getirdi: “Korkunç, yıkıcı. Gerçekten tarif edecek kelimeleri bulamıyorum. Kalplerimiz artık dayanamıyor. Bu tür olaylarla sık sık karşılaşıyoruz. İstanbul’un çeşitli mahallelerinde çok sayıda kedimiz var ve hepsi risk altında, korku içinde yaşıyorlar. Bu olayları tekrar tekrar yaşamak istemiyoruz. Çeşitli işkence biçimlerine katlanıyorlar. Çok üzgünüz. Sorumlunun acilen yakalanmasını ve gerekli cezayı almasını temenni ediyoruz” dedi.
Çiçek’in acımasız ve anlamsız bir şekilde öldürülmesi bir toplumu şok ve keder içinde bırakmıştır. Adalet çağrıları yankılanıyor ve yetkilileri bu eylemin sorumlularını hızla tespit etmeye ve cezalandırmaya çağırıyor. Umut, Çiçek’in trajik kaderinin, masum hayvanlara yönelik gelecekteki herhangi bir zulüm girişimini caydıran keskin bir hatırlatma görevi görmesidir.