GELENEĞİ YAŞATAN DENGBEJ NURETTİN ABİÇ
Elazığ’ın Baskil ilçesinde yaşayan 81 yaşındaki dengbej Nurettin Abiç, 50 yılı aşkın süredir bestesi ve sözlerini yazdığı türkülerle, elinden düşürmediği sazıyla bu geleneği yaşatıyor. Yöre halkının yaşam tarzı, gelenek ve göreneklerini, unutulmaz aşklarını “stran” adı verilen türkülerle ifade eden dengbejler, Kürt sözlü edebiyatının önemli unsurlarını oluşturuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenen bazı dengbejler, sanatı geleneksel yöntemlerle öğrenip öğretebilme yetenekleri sayesinde “kültürel miras taşıyıcısı” unvanına sahip oldu.
DENGBEJLERİN YAŞAM TARZI
Geçmişte köy köy gezerek duygularını bu sanat aracılığıyla aktaran çok sayıda dengbej, günümüzde arkadaş meclislerinde veya kendilerine tahsis edilen alanlarda bir araya gelerek türkülerini seslendirmeye devam ediyor. Tutku dolu bir şekilde bu sanata bağlanan ve günümüzde de bu geleneği sürdürenlerden biri, Baskil’in Alangören köyünde yaşayan Nurettin Abiç. Çocuk yaşlardayken köye gelen dengbejlerden esinlenerek bu sanata adım atan Abiç, 50 yıldır sazı ve sözüyle dinleyicilerine ulaşmaya devam ediyor. Hastalar, kaybettikleri yakınları ve eşi için yazdığı türküleri, “en büyük sırdaşım” dediği sazıyla seslendiren Abiç’in evinin etrafında yankılanan melodiler, köydeki yaşamın bir parçası haline gelmiş durumda.
SAZ ADINA DUYGULARINI YANSITIYOR
Nurettin Abiç, AA muhabirine yaptığı açıklamalarda, çocukluk dönemlerinde köylerinde ne saz ne de radyo bulunduklarını, tahtalara çivi çakıp, tel gererek saz benzeri bir enstrüman yaptıklarını anlattı. Bir arkadaşının Malatya’dan bir saz getirmesi üzerine, “O çalmayı beceremedi. Ben de sazı alıp mağarada sakladım. Gizli gizli gidip o mağarada saz çalıyordum,” şeklinde ifade etti. 51 yıl önce bir altın bozdurarak aldığı sazıyla bu sanatı sürdürdüğünü belirten Abiç, geçmişteki sıcak anılarıyla bugünlerini birleştirerek acılı çağrışımları ve bestelerini daha çok ölenler için yaptığını aktardı.
GEÇMİŞE ÖZLEM DUYUYOR
Eşinin vefatından sonraki dönemi anlatan Abiç, “Bütün duygularım, sözlerim bu sazdadır. Kendi kendimi teselli ediyorum,” diyor. Yaklaşık 90 ile 100 arasında bestesi olduğuna inanan Abiç, zamanla bazılarını unuttuğunu ancak köyün en yaşlısı olmanın getirdiği tecrübe ile bu kültürü yaşatmak için elinden geleni yaptığını ifade etti. Eski günlere olan özlemini dile getirirken, şimdi çalışacak gücünün kalmadığını, yine de yanında biri olduğunda çalıp söylüyor.
ATA GELEN YETENEK
Oğlu Mehmet Abiç, babasının yıllardır saz çalıp türkü söylediğini belirterek, “Babam çok sevilen bir insan. Zaman geçtikçe dostları gelir, sohbet edip sazını dinler. Babamdaki bu merak atalarımızdan geliyor,” diyerek ailesinin müzik sevgisini vurguladı. Köylerinde babası gibi türkü söyleyen kimsenin kalmadığını dile getiren Mehmet Abiç, bu geleneğin yaşatılmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.