SURİYE’DE REJİMİN ÇÖKÜŞÜ
Suriye’deki 61 yıllık Baas rejimi ve 13 yıl süren iç savaş, Beşşar Esad’ın ailesi ve korumalarıyla Rusya’ya kaçmasının ardından son buldu. Esad rejiminin çöküşünü hızlandıran muhalif güçlere destek veren Türkiye, Suriye’deki yeni yönetimle birlikte, bölgede tehdit unsuru olan terör örgütü PKK/YPG’nin ortadan kaldırılmasını planlıyor. Türkiye’nin önceliği, teröristlerin silah bırakması. Bu sağlanmazsa, bölgeden terör örgütü tamamen temizlenene kadar yeni askeri bir operasyon gerçekleştirilecek.
BİABER KAYGILAR VE DEAŞ’LA MÜCADELE
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, telekonferans yoluyla düzenlediği basın brifinginde Türkiye ve Suriye’deki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu. Kirby, Suriye’deki varlıklarının esas amacının “DEAŞ’la mücadele” olduğunu belirtti ve Türkiye ile PKK/YPG’ye dair görüşmelerin devam ettiğini, ancak bu konularda fazla bilgi vermek istemediğini ifade etti.
TÜRKİYE’NİN GÜVENLİK ENDİŞELERİ
Kirby, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki güvenlik kaygılarını anladıklarını vurguladı: “Daha önce de belirttiğim gibi, Türkiye’nin güvenlik kaygıları geçersiz değil. Bu endişeleri anlıyoruz.” Ayrıca, SDG adı altında faaliyet gösteren PKK/YPG ile yalnızca DEAŞ’la mücadele doğrultusunda işbirliği yaptıklarını tekrar ederek, “Biz Suriye’de DEAŞ’la mücadele koalisyonunun bir parçasıyız. DEAŞ önemli ölçüde zayıflamış olsa da hâlâ bir tehdit oluşturuyor. Bu yüzden, askerlerimiz DEAŞ’a karşı harekete geçmek için SDG ile birlikte çalışıyor. Şu anda yaptığımız şey bu ve misyonumuzda herhangi bir değişiklik yok” diye konuştu.
SURİYE’DE İSTİKRARSIZLIĞA YOL AÇMAYALIM
Kirby, Türkiye’nin PKK/YPG kaynaklı güvenlik endişelerini anladıklarını, fakat Suriye’nin kuzeyindeki durumu daha da istikrarsızlaştıracak herhangi bir adım atılmasını istemediklerini belirtti. PKK/YPG’nin DEAŞ karşıtı operasyonlardaki işbirliği kapasitesinin etkilenmesini arzu etmediklerini de dile getirdi.
Fransız askerlerinin Suriye’ye gönderilmesiyle ilgili bir soru üzerine Kirby, bu konuda ABD’nin bir rolü olmadığını ve kendi görüşlerini aktarmayacağını, bu meselenin Ankara ve Paris arasında değerlendirileceğini kaydetti.