Bakanlar Kurulu sona erdi, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklama yaptı.
Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı'nın gerekli gördüğü hallerde başkanlık edebileceğinin yazdığı Bakanlar Kurulu'nda, Arınç'ın açıklamasına göre olağanüstü bir durumun konuşulmadığı görülürken, Arınç'ın Cizre'de paralel yapı bulgusu ve MİT TIR'larına ilişkin açıklamaları dikkat çekti.
Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleşen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk kez başlanlık ettiği, son zamanların en önemli Bakanlar Kurulu sona erdi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında ilk kez toplanan Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bir basın toplantısı düzenledi. Arınç, açıklamalarının ardından da gazetecilerin sorularını cevapladı. Burada Arınç'a, Adana'da MİT TIR'larının durdurulması ile ilgili geçtiğimiz günlerde basında yer alan ve TIR'ların içinde silah olduğu ve bazı terörist gruplarına gittiği bilgisinin yer aldığı tutanaklar ile Hollanda'da bir milletvekilinin de MİT TIR'ları ile ilgili ellerinde belge olduğunu açıklaması soruldu.
Arınç'ın TIR'larla ilgili belgelere "kağıt parçası" demesi, Balyoz davası sanığı olarak yargılanan Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ'un Balyoz davasıyla ilgili belgelere 6 yıl önce "Kağıt Parçası" demesini hatırlattı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklama yaptı. İşte Arınç'ın konuşmasından satırbaşları:
– Sayın Cumhurbaşkanımızın bugün Bakanlar Kurulu toplantısına katılmıştır. Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kurulu'na toplantıya çağırma yetkisi vardır.
– Toplantı öncesi sayın Başbakanımız sayın Cumhurbaşkanımız ile baş başa bir görüşme gerçekleştirmiştir. Sayın Başbakanımız bu akşam İngiltere'ye gidecek ve bir günlük ziyaretin ardından Davos'a geçecek.
– Sayın Başbakanımıza gayretli çalışmalarından dolayı sayın Cumhurbaşkanımız teşekkürlerini iletti.
– Güvenlik ve asayiş yönünden bir değerlendirme yapıldı. Küresel terör konusunda MİT müsteşarlığının bir değerlendirmesi oldu.
– Ekonomik değerlendirme de yapıldı. Sayın Ali Babacan ve Nihat Zeybekçi'nin katkılarıyla bir sunum yapıldı. Bankaların göstermiş olduğu çalışmaları ve gelişmeleri grafikler şeklinde bizlere sundular.
– Cizre'de ölenlerin sayısının şu anda 8 olduğunu biliyorum. Hepsi bizim için önemlidir. Konuyla ilgili araştırma ve soruşturma yapılıyor.
– Bakanı güvenlik ve asayiş konusunda uzun bir sunum yaptı. Cizre'de yaşanan acı olaylar gündemimizin içindeydi. Bunun siyasi bir boyutu olduğunu düşünülüyor.
– Daha çok araç takviyesi yapılmıştır. Süratle olaylara müdahale edebilecek iş makinesi bölgeye gönderilmiştir.
– Jandarma Genel Komutanımız ve Emniyet Genel Müdürümüz de toplantıya katıldı. İçişleri
EŞKIYALARI ORADAN UZAKLAŞTIRMAK HÜKÜMETİN GÖREVİ
– Olaylar bütün boyutlarıyla inceleniyor. HDP'li bazı vekillerin de oraya gitmesi ve bazı talimatların verilmesinitakiben bunun geriye 12 yaşındaki bir çocuğun cesedi olarak dönmesi hepimizi fevkalade üzdü.
– Bunların hepsi bi mesaj olabilir "biz silahı bırakmayız, burası bizim, başkasının burada yaşamasına izin vermeyiz" diyen eşkıya grubunu bu bölgeden artık uzaklaştırmak şüphesiz hükümetimizin görevidir.
– Hz. Nuh'un bulunduğu bir şehirde gözü dönmüş katillerin cinayetine izin vermeyeceğiz.
– Bu hassasiyeti biliyoruz. Bir daha yaşanmaması ve olaya sebebiyet verenlerin süratle bulunup cezalandırılması, adliye önüne çıkarılması temel hedefimizdir.
ERDOĞAN PERİYODİK OLARAK BAŞKANLIK EDECEK Mİ?
– Bir sonraki Bakanlar Kurulu'muz 26 Ocak'tadır. Cumhurbaşkanıyla periyodik rutin olarak bir toplantı yapılmayacak. Öyle bir görüşme yapılmadı. Ama Cumhurbaşkanımız ne zaman anayasal yetkisini kullanmak isterse Sayın Başbakanımız ile o konuyu kararlaştırabilir.
– Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı şeffaflık paketiyle ilgili kamuoyuna bazı rahatsızlıkları dile getirmesiyle ilgili bir cümle bile konuşulmadı. Biz sunumlar yaparken Cumhurbaşkanımız kendi değerlendirmelerini yaptılar. Biz bunlardan istifade etmek isteriz, ama bu konuda uygulama yapacak, karar alacak olan hükümetimizdir.
BAŞKANLIK DÜZENİNE Mİ GEÇİLİYOR?
– Cizre noktasında çıkan olaylar Çözüm Süreci'ne zarar veriyor mu? Ne ölçüde zarar veriyor? HDP 'nin bakış açısı nasıldır? Bir de Başkanlık düzenine geçildiği konusunda eleştiriler var ne diyeceksiniz?
– Bunlar oldukça mesnetsiz tartışmalardır. Sayın Cumhurbaşkanımız halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı'dır. Görevi 1982 Anayasası'ndaki gibidir. Yüzde 52 oyla halk seçmiştir ama yetkileri Anayasa'daki belirtilen şekildedir.
– Yeni Anayasa yapılır da Başkanlık sistemli bir düzenleme uygun görülüp referanduma gider halk da seçerse o zaman düşünülür o.
4 ESKİ BAKAN KONUSU
– Bakanlar Kurulu toplantısında bu konu gündeme gelmedi. Bu konu ne zaman gündeme gelse, ben hiçkimsenin kendi oyunu açıklamak gibi bir yanlışa düşmemesi gerektiğini söylüyorum. Bu hatayı MHP'li vekiller de, CHP'li vekiller de yapmıştır.
– Cumhurbaşkanlığı'nda ne kadar başkanlık kurulduğu gibi konular gündemimizde yoktu. Bunlar konuşulmadı. Biz sunumlar yaparken Cumhurbaşkanımız kendi değerlendirmelerini yaptılar. Biz bunlardan istifade etmek isteriz, ama bu konuda uygulama yapacak, karar alacak olan hükümetimizdir.
CİZRE'DEKİ OLAYLARDA PARALEL İŞBİRLİĞİ
– Cizre'deki olaylarda Paralel yapının da işbirliği içerisinde olabileceği tespit edildiği konuşuldu. Farklı sebeplerle kolluk güçleri hakkında ihraç edilenler var tutuklananlar var. Hakkari'yle ilgili spesifik bir şey söylemeyeyim. Ama bize verilen tablo içinde göre malesef bazı işbirlikleri olabileceği, bu işbirliği içinde bazı olaylara müdahale etmede geciktiğimiz ya da zzafiyet olduğu, buna yönelik de mülkiye müfettişlerinin araştırma yaptığı, çok açık hareketleri tespit edilenlerin de 200 kadar meslekten ihraç, 700 kadar da memuriyetten çıkarma ile ilgili soruşturmanın devam ettiğini ilettiler.
– Biz hukuk devletiyiz herkes hukuk devleti içinde yaptığının karşılığını görecektir. Eğer orada bir paralel devlet yapılanması varsa durumun vehametinin ne boyutta olduğunu gösermesi açısından da ilginçtir.
– Paralel yapı meselesi adı ne olursa olsun müsamaha etmeyeceğimiz bir konudur. Bu konuda MİT müsteşarı da ne yapıldığının ve ne yapılacğaının konusunda ayrıntılı bilgi vermiştir.
GÜLEN'İN İADESİ KONUŞULDU MU?
– Gülen'in iadesi konusunda yeni bir gelişme var mı? Türkiye yeni bir girişimde bulundu mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda bir sunumu oldu mu?
– Sayın cumhurbaşkanımızın bir sunumu olmadı,bir konuşması oldu. Fethullah Gülen'le ilgili bir konuşma geçmedi.
– Cumhurbaşkanı'nın sunumunda bu konuyla ilgili bir sözü geçmedi ama bildiğimi söyleyeyim: Bildiğiniz gibi, sulh ceza hakimliği bu konuda karar verdi. Kırmızı Bülten'le takip edilmesi aiçin adalet bakanlığımıza bildirimde bulundu. Bakanlığımız bu konuda yaptığı çalışma henüz sonuçlanmadı. Sonuçlanırsa hukuk içinde görüşülecektir. Bugün o konuda bir görüşme olmadı. Bildiğimi aktarıyorum.
– Ekonomi alanıyla ilgili olarak Sermaye Piyasası konusunda bir teklif hazırlığı içinde Bankalara iftira atmanın ya da asılsız haberler yayınlamanın suç olmaktan çıkarılacağı yönünde bir yasa ya da teklif hazırlığı içinde misiniz?
– Bugünkü görüşmede bu konu yoktu. Ancak bildiğiniz gibi TBMM'de Bankacılık Knaunuyla ilgili 4-5 aydır olan bir tasarı var. Orada da SPK ile ilgili bir konu olduğunu sanmıyorum.
MİT TIRLARI
MİT TIR'larının Suriye'deki bazı örgütlere silah taşıdığı ile ilgili tartışmalar yurt dışı basınında tekrar gündeme geldi. Bu konudaki değerlendirmenizi rica edebilir miyiz? Özellikle Hollanda'daki muhalefet partisinin bu yönde elinde belgeler olduğu ve hükümete ilettiği yönündeki haberlerle ilgili olarak?
– Bu fevkalade çirkin, hiçbir doğrıuluğu olmayan iddialardır. Malesef Hollanda'daki bir milletvekilinin de bu işe alet edilmesi ve konuyu meclis gündemine taşıması birilerinin gayretkeşliği sonucunda olmuştur.
– Geçmiş aylarda bu konuda açıklamalarımız olmuştur. Hatta Sayın Cumhurbaşkanımızın Cumhurbaşkanı seçilmeden yaptığı açıklamaları hatırlayacaksınız, biz Bayırbucak Türkmenleri'ne daha sonra da Irak'a insani yardım amacıyla TIR'lar dolusu yardım ve erzak gönderdik bu TIR'larda da silah ve cephane yoktu. İddia edildiği gibi El Kaide ve benzerleriyle de bir ilişkimiz yoktu.
– Bunları ısıtıp tekrar piyasaya sürmenin amaçları olabilir tekrar ediyorum. El Kaide'ye, Suriye'ye, veya Batı Basınının cihatçı diye diye tarif ettiği radikal terör örgütlerine yardım ettiği konusu bugünün yalanı değildir en az 1 seneden beridir konuşulmaktadır. Buna ait herhangi bir bilgi ve belge de ellerinde bulunmamaktadır.
– Ancak bildiğiniz gibi MİT TIR'larına bir baskın düzenlendi. O davayla ilgili görev yapan HSYK'nın aldığı karararla suçlu kabul edildi görevlerini yapmadığı düşünüldü haklarında inzibati cezalar verildi veya yer değiştirmesi yapıldı.
– O zaman bu işleri hükümeti suçlamak için malzeme haline getiren paralel devlet yapılanmasıyla ilgili birtakım görevlilerin ellerindeki bu yalanları tekrar ısıtarak yurtdışına servis yaptıklarını öğreniyoruz.
– Dışişleri ve İçişleri Bakanlığımızın birlikte hazırladığı bir bilgi notu var ama özetle hiçbir askeri rapor yok bu konuda, askeri rapor olarak ifade edilen şey hiçbir geçerliliği olmayan bir tutanaktır. O tutanağı hazırlayan ve ciddi olduğunu söyleyenler şu an adli yargılama sürecindedirler. Bunların ciddiye alınması doğru değildir.
– BM'yle ilgili bir rapor hazırlandığı iddiaları var ki, Dışişleri Bakanlığımız ilgili kesimlere iletmiştir. Hükümetimizi ve Türkiye'yi mahkum etmeye çalışan çevrelerin yeni bir oyunu olarak değerlendirilebilir. Bir kağıt parçasıyla dünya kamuoyunu aldatmaya çalışıyorlar.