SİNDİRİM SİSTEMİNDEN BAĞIŞIKLIĞA FAYDALARI
Sindirim sistemi sağlığından bağışıklık sistemine, cilt ve saç sağlığına kadar birçok rahatsızlığa fayda sağlayan mayalı içecek olan boza, Bursa’nın Nilüfer ilçesinde Aytaç Çelikpençe tarafından sokak aralarında satılıyor. Kış mevsiminde soğuk gecelerin huzurunu bozan “Bozacı” sesi, Çelikpençe ile mahallelerin aralarına yayılıyor. Normalde kaynakçı olarak çalışan, son on yıldır şehir içi nakliyede tır ve kamyon şoförlüğü yapan Çelikpençe, akşamları boza satarak ailesine ek gelir sağlıyor. Osmanlı dönemi kıyafetlerinden yeleği ve başında fesi ile nostalji hissi veren Çelikpençe, ilçede tek olduğu için müşteri bulma endişesi yaşamıyor ve günde 20-25 litre boza satarak evine dönüyor. 47 yaşında olan Çelikpençe, askerliğini yaptıktan sonra başladığı bozacılığı 25 yıldır sürdürmeye devam ediyor. Haftada en az beş akşam boza sattığını belirten Çelikpençe, “Yıldırım’da bir ağabeyimiz var. Babadan öğrendiğiyle boza yapıyor, bizim ustamız. Ondan alıyorum ben. Mısırdan yapıyor ve lezzeti hep aynı, babası nasıl yapıyorsa öyle devam ediyor. İlk başladığımda Yıldırım’da satıyordum, sonra Nilüfer’e geldim ve yıllardır bu bölgedeyim. Kardeşim de Osmangazi tarafında satıyor. İlçede birer kişiden 3 kişiyiz” diye ifade ediyor.
SOKAK SATIŞINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER
Çelikpençe, bozanın eskisi gibi sokak aralarında satılmadığını, bu durumun hazıra döndüğünü belirtiyor. “Nilüfer’de ben tekim. Osmangazi’de kardeşim tek. Müşterilerimiz, bozayı bilenler bizi tanıyor. Bozacı diye bağırdığımda pencerelere çıkarlar. Bazen de telefonumdan beni ararlar; evlere özel servis götürüyorum. Akşamları 20-25 litre satıyorum. Litresini 120 liradan veriyoruz. Beğeniliyor çünkü yıllardır aynı lezzet” diye ekliyor. Marketlerde satılan bozanın raf ömrü ile tüketiciye sunulduğunu belirten Çelikpençe, “Bizim ürünler katkısız ve doğal. 2-3 günde tüketilmesi gerekiyor. Aksi halde bozulabilir. Zaten taze tüketmesi daha iyi oluyor” diyor. Çelikpençe, her yıl ekimde boza satışına başladığını ve Mart sonuna kadar devam ettiğini vurguluyor. Nilüfer merkezde adım atmadığı mahalle ve sokak kalmadığını ifade ediyor.
Darı irmiği, şeker ve sudan üretilen bozanın, tatlı ve ekşi bir tadı bulunuyor. Osmanlı döneminde de tüketildiği bilinen boza, Türklerin uzun yıllardır içtiği içeceklerden biridir. Buğday, arpa, yulaf, mısır, pirinç ve bulgurdanda yapılabilen boza, genelde tarçın ve leblebi ile tercih ediliyor. Boza, yapıldığı tahıllarla benzer içerikte olduğundan, kanser ve kalp hastalıklarından koruyan fenolik asit açısından zengin olduğu biliniyor. Ayrıca boza, demir, selenyum, magnezyum, B vitaminleri ve lif de barındırıyor. Sindirim sistemi üzerinde pozitif etki yaratan boza, cilt ve saç sağlığını da iyileştiriyor. Aktif mayalar ve laktik asit içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Ayrıca, bozanın öksürüğe ve soğuk algınlığına iyi geldiği, anne sütünü artırdığı da biliniyor.