Büyünün Belirtileri Ve Anlaşılması Nasıl Olur?

BÜYÜ NEDİR VE NASIL ANLAŞILIR?

“Büyü nedir nasıl anlaşılır?” sorusu, özellikle ruhsal sorunlar, ani yaşam değişiklikleri ya da ilişkilerdeki açıklanamayan problemler karşısında gündeme geliyor. Bazı insanlar bu durumları doğal yollarla açıklayamıyor ve manevi bir müdahaleye ihtiyaç duyduklarını düşünüyor. Bu sorunun yanıtı, hem manevi inançlarla hem de kültürel bakış açılarıyla biçimleniyor. Peki, üzerinizde büyü olup olmadığını hangi belirtilerle fark edebilirsiniz? İşte, büyü belirtileri ve dikkat edilmesi gereken noktalar.

SİHİR VE BÜYÜ KAVRAMLARININ ANLAMI

Türkçede, sihir ve büyü kelimeleri genellikle aynı anlamda kullanılıyor. Kadim toplumlarda yaygın olan bu kavram, tarihin her döneminde insanların ilgisini çekiyor ve varlığını sürdürüyor. Sihir, yukarıda bahsedilen unsurları kullanarak birine iyilik ya da kötülük etmek, onu zararlardan korumak veya maddi-manevi menfaat sağlamak amacıyla yapılıyor. İslâm dini, sihirle uğraşmayı büyük günahlar arasında sayıyor ve bunu yasaklıyor. Kur’ân-ı Kerîm, sihirle meşgul olanların ahirette bir payı olmadığını ve onların kötülüklerinden Allah’a sığınılması gerektiğini belirtiyor. Şeytan, cinler, ruhlar ve yıldızlar gibi varlık ya da nesnelere Allah’ın kudretinin üstünde bir güç tanıyan, olağanüstü bilgi ve güç iddiasında bulunan her türlü sihir, İslâm’ın tevhid inancına aykırı olup kişiyi şirk durumuna sokabiliyor.

Hz. Peygamber (s.a.s.), sihirle uğraşanların uygulamalarının şirk olduğunu ve nazar gibi etkilerden korunmak amacıyla bazı nesnelere sığınmanın, Allah’ın yardımından yoksun kalmaya sebep olduğunu açıkça beyan ediyor. Müslümanın, sürekli olarak kendisini koruyan ve dualarına karşılık veren ilahi bir gücün yanında, Allah’ın verdiğinden başka bir gücü olmayan zayıf varlıklara sığınması, İslâm’ın temel ilkeleriyle bağdaşmıyor. Hz. Peygamber (s.a.s.), sihrin yedi büyük günah arasında yer aldığını da ifade ediyor. Büyü ve sihre karşı en etkili çözüm, Allah’a sığınmak ve O’na güvenmektir.

DUA VE KORUNMA YÖNTEMLERİ

Hz. Peygamber (s.a.s.), her türlü şerden Allah’a sığınarak sürekli olarak Felâk ve Nâs sûreleri ile Âyete’l-kürsî’yi okumuştur. O, ayrıca torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) için nazar, büyü ve benzeri olumsuzluklardan korumak amacıyla şu duayı okumuştur: “Her türlü şeytan ve zehirli haşarattan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.” Bunun yanı sıra, sihire maruz kaldığını düşünen bir kişinin, şifayı Allah’tan umarak güvendiği insanlardan Kur’ân okutması ve dua ettirmesi de bir sakınca taşımıyor.

ÖNEMLİ

İsrail Ordusu Gazze’ye Saldırıyor

Gazze Şeridi'nde İsrail ordusunun gerçekleştirdiği hava saldırılarında, kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 40 Filistinli hayatını kaybetti. Çok sayıda ev ve barınak tahrip oldu.

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi Başlıyor

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde normal sezon son haftası yarın Türk Telekom ile Beşiktaş Fibabanka karşılaşmasıyla başlayacak. İlk 6 sırayı alan takımlar play-off’a yükselecek.

Daha Fazlası!