Küba devriminin 60 yıldönümü nedeniyle ağabeyi Fidel Castro’nun mezarı başında konuşma yapan Raul Castro, Trump’ı suçladı.
Komünist Parti lideri, Kübalıları bağımsızlığı korumak için tüm senaryolara hazırlıklı olmaya çağırdı.
Küba’da Devlet Başkanlığını Miguel Diaz-Canel’e devreden, ama en önemli pozisyon olan Komünist Parti Birinci liderliğini 2021’e dek devam ettiren Raul Castro, devrimin 60. yıldönümünde devrimin beşiği Santiago’daki Santa Ifigenia Mezarlığı’na gitti.
Kurucu lider olan ağabeyi Fidel’in mezarı önünde askeri üniforma içinde konuşma yapan Raul Castro, Donald Trump’ın başkanlığında ABD’nin çatışma politikasına geri döndüğünü söylerken, Kübalılara bağımsızlıklarını korumaları için tüm senaryolara hazırlıklı olmaları çağrısı yaptı.
Trump yönetiminden giderek daha çok sayıda yetkilinin bölgedeki bütün sorunlardan Küba’yı sorumlu tutmaya çalıştığını söyleyen Castro şöyle konuştu:
“ABD hükümeti bir kez daha Küba ile sürtüşme ve barışçı-kapsayıcı ülkemizi bölgeye tehdit olarak gösterme yolunu tutmuş bulunuyor. Bir kez daha Küba’yı bölgedeki tüm kötülüklerin suçlusu ilan etmek istiyorlar.”
Komünist Küba’dan kaçıp ABD’nin Florida eyaletinde toplananları ‘aşırı sağ’ diye niteleyen Castro, ‘aşırı sağın, ABD’nin Küba politikasını rehin aldığına’ dikkat çekti.
Washington’a “ABD ile barış, saygı ve müşterek fayda ilişkisi çerçevesinde aramızdaki farklılıklara rağmen uygar şekilde birlikte yaşamaya istekli olduğumuzu teyit ediyorum” çağrısı yaptı.
Son olarak, Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Küba, Venezuela ve Nikaragua’yı ‘tiranlık troykası’ diye niteleyip bu üç ülkeye karşı daha sert çizgi tutturacaklarını söylemişti.
58 yaşındaki Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel’in eşlik ettiği 87 yaşındaki Castro, devrimin 60 yılı boyunca Küba’nın tehditlerle sinmeyeceğini ele güne kanıtladığını, Küba devriminin yaşlanmadığını, hala genç kaldığını ve yeni nesillerin sosyalizmi inşa etme görevini devraldıklarını ifade etti.
Küba’daki nakit para kaynağı sıkıntısı karşısında Diaz-Canel’in 2019’da kemer sıkma önlemlerinin daha da sıkılaştırılacağına dair açıklamasına atıf yapan Castro, Küba’nın büyük bir ekonomik mücadele vermekte olduğunu vurgulayıp “Öncelikle gereksiz tüm harcamaları azaltıp daha fazla tasarruf etmeliyiz” diyerek ekledi:
“Bu fırsatla Küba Komünist Partisi’nin, göreve geldiğinden beri Diaz-Canel’in açıklamalarını ve icraatlarını kararlılıkla desteklediğini belirtiyorum.”
Yeni anayasa taslağının şubatta referanduma sunulacağı Küba, Fidel’le Che’nin devriminden esinlenen Latin Amerika’daki sol yönetimlerin bir bir düşmesi, büyük bir kriz içindeki Venezüalla’dan gelen yardımın azalmasıyla çok zorda kaldı.
Barack Obama’nın görevdeki son yılında Küba ile ilişkileri normalleştirmesi, 1928’den beri Havana’yı ziyaret eden ilk ABD Başkanı olmasıyla yaptırımların kalkmasının yolunun açıldığını uman Küba, ardından Donald Trump’ın şahin politikalara geri dönmesinin sıkıntısını yaşıyor.
BREZİLYA AŞIRI SAĞA TESLİM OLDU
Raul Fidel’in mezarı önünde konuşma yaparken ‘Brezilya’nın Trump’ı’ diye nitelenen Jair Bolsonaro da yemin ederek görevine başladı. Aşırı sağcı liderin görev başındaki ilk sözlerinden biri “Sosyalizmden kurtulacağız” oldu.