SUÇLARDAN ARANAN KİŞİLER YAKALANDI

Kırklareli’nde çeşitli suçlardan aranan toplam 35 kişi yakalandı. İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, haklarında yakalama kararı olan şüpheliler ile kesinleşmiş hapis cezası bulunan hükümlülere yönelik kapsamlı bir denetim gerçekleştirdi. Yapılan denetimlerde 35 kişi gözaltına alındı.

HÜKÜMLÜLER CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ

Belirtilen denetimlerde, hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 12 hükümlü, adliyedeki işlemlerinin ardından cezaevine teslim edildi. Geride kalan diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

AİLENİN GÜVENLİK ALANI

İstanbul’da yaşayan bir aile, 3 yıl önce hayatını kaybeden dedelerinin evinin bir odasında çelik konstrüksiyonla oluşturduğu yaşam alanı sayesinde deprem sırasında güvende hissediyor. 1999 Gölcük depreminden etkilenmiş olan Rizeli marangoz Cevat Karyağış, evinin odasında bir yatağın üzerine çelik konstrüksiyon profiller yerleştirerek etkili bir deprem sığınağı tasarladı. Çocukları ve torunlarına deprem anında bu alanı kullanmalarını her zaman tembihleyen Karyağış, 3 yıl önce vefat etti. İstanbul’daki depremlerde bu sığınak sayesinde kendilerini güvende hisseden aile üyeleri, bu alanı dedelerinden kalan miras olarak büyük bir özenle koruyor.

DEDENİN MİRASINA SAYGı

Cevat Karyağış’ın torunu Furkan Turan, sosyal medya üzerinden dedesinin vefatından önce yaptığı bu alanı tanıttığı bir video paylaştı. İstanbul’daki depremlere dikkat çeken Turan, “dedemin icadı” diyerek paylaştığı görüntü çok sayıda ilgi gördü. AA muhabirine konuşan Turan, “Dedem o dönemde depremden çok etkilenmişti. Ailesini korumak için evin içine bu alanı yaptı. ‘Depremde buraya girin.’ diye hep tembihlerdi. Vefatından sonra bu oda ailemiz için bir güven sembolü oldu.” ifadesini kullandı.

GELİNİN DUYGULU PAYLAŞIMI

Cevat Karyağış’ın eşi Zehra Karyağış da “Çocukları korumak için yaptı. ‘Deprem olursa hep birlikte buraya gireriz.’ derdi. Hep orada yatardı. Kapıyı da her zaman aralık bırakırdı, sıkışır açılmaz diye.” şeklinde konuştu. Karyağış’ın gelini Emine Turan ise “Her yeri el emeğiyle yapmıştı. Şimdi deprem olunca hepimiz oraya koşuyoruz. İçine erzakımızı da koyduk. Allah yaşatmasın ama dedemiz sayesinde kendimizi güvende hissediyoruz.” diyerek duygularını dile getirdi. Ailenin başka bireyleri de bu yapının sadece bir önlem olmadığını, aynı zamanda dedelerinden kalan kıymetli bir miras olduğunu vurguladı.

TARIM İŞÇİLERİNİN GÜVENLİ TAŞINMASI İÇİN YOL UYGULAMASI

Manisa’nın Salihli ilçesinde, tarım işçilerinin tarlaya güvenli taşınması için jandarma ekipleri yol uygulaması gerçekleştirdi. Uygulama kapsamında, kamyonet kasasında 16 işçi taşıyan sürücüye para cezası kesildi. Salihli-Gölmarmara karayolunda yapılan denetimde, Manisa İl Jandarma Komutanlığına bağlı Salihli ilçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, A.E. (33) yönetimindeki 10 AKJ 013 plakalı kamyoneti Çökelek Mahallesi mevkiinde durdurdu.

DENETİM SONUCU CEZA KESİLDİ

Jandarma ekiplerinin kontrolleri sonucunda kamyonet kasasında 16 tarım işçisinin bulunduğu tespit edildi. İşçileri kamyonetin kasasından indiren ekipler, araç için trafikten men işlemi gerçekleştirdi ve sürücüye cezai işlem uyguladı. Ayrıca, jandarma ekipleri tarım işçilerinin can güvenlikleri açısından da uyarılarda bulundu.

GEÇMİŞTEKİ KAZA HATIRLATILDI

Çökelek Mahallesi’nde daha önce yaşanan bir başka kaza da dikkat çekiyor. 6 Temmuz 2015 tarihinde, tarım işçilerini taşıyan açık kasa bir kamyonet kaza yaparak 13’ü kadın 1’i çocuk toplamda 15 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştı. Bu tür denetimlerin önemi, bu tür trajik olayların önüne geçmek için büyük bir gereklilik taşıyor.

İSRAİL ORDUSU GAZZE’DE AİLEYE HAVA SALDIRISI DÜZENLEDİ

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyinde gerçekleştirdiği hava saldırısında bir çadırda yaşayan anne, baba ve üç çocuğun canını aldı. Sağlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Refah kenti sınırları içindeki el-Mevasi bölgesinde “Ebu Tuayme” ailesine ait çadıra saldırı yapıldı. Saldırıda 8 yaşındaki Semira, 6 yaşındaki Azim ve 4 yaşındaki Rafet ile birlikte, İbrahim Halil Ebu Tuayme ve eşi Hanadi Şaban Ebu Tuayme yaşamlarını yitirdi. Aile, İsrail saldırılarından kaçarak Han Yunus’taki evlerini terkedip, el-Mevasi bölgesinde buldukları çadıra sığınmıştı.

HAN YUNUS’TA BİR DİĞER SALDIRI GERÇEKLEŞTİ

İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Han Yunus kentinin el-Menara bölgesindeki bir evi hedef aldı. Ayrıca, İsrail ordusuna ait bir insansız hava aracı da Han Yunus’un doğusundaki Abasan el-Kebire bölgesinde insanlar üzerinde saldırı düzenledi. Bu saldırılarda ölü ve yaralı sayısına dair henüz bir bilgi paylaşılmadı.

ATEŞKES BOZULDU, SALDIRILAR BAŞLADI

İsrail ordusu, 19 Ocak tarihinde yürürlüğe giren ateşkesi bozarak, 18 Mart sabahı itibarıyla Gazze’ye yönelik yoğun saldırılarını yeniden başlattı. Saldırılar sonucu, çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuklardan oluşan 1978 Filistinli hayatını kaybetti, 5 bin 207 kişi yaralandı. 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye düzenlenen saldırılarda, ölen Filistinlilerin sayısı 51 bin 355’e, yaralı sayısı ise 117 bin 248’e ulaştı. İsrail, ateşkesi bozarak Hamas’a karşı güç kullanmaya devam edeceğini belirtti. Hamas, İsrail’in taahhütlerine uymadığını ve milletlerarası gözlemcilerin önünde sorumluluklarını yerine getirmediğini ifade ederek, Gazze’de “soykırımın yeniden başlatıldığını” duyurdu.

POLİTİK SALDIRILARIN GÖLGESİNDE YAPILAN SALDIRILAR

İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımların gölgesinde başladı.

Dron Barınağı Kullanım Alanları Genişliyor

Kullanım alanları sürekli artış gösteren dronların görevlerini daha etkin ve güvenli yapabileceği “dron barınağı” sahaya çıkıyor. İnsansız hava aracı ve alt sistemlerinin AR-GE ile üretim süreçlerine yönelik çalışmalar yürüten AIROBOS Teknoloji, bu projeyi 7. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nda tanıttı. Fuarda, dronların personel desteği olmadan uzun süre görev yapabilmesini amaçlayan “dron barınağı” da sergilendi. Dron barınağı, otonom çalışma yeteneği ile yapay zeka destekli görüntü işleme algoritmaları ile görevlerini yerine getiriyor. Uzaktan kontrol imkanı sağlarken hava koşullarını anlık değerlendiriyor ve batarya değişimini otomatik olarak gerçekleştiriyor. Bu durum, sistemin operatör müdahalesi gerektirmeden güvenilir ve verimli biçimde çalışmasına olanak tanıyor.

AIROBOS Teknoloji’nin Hedefleri ve Gelişmeleri

AIROBOS Teknoloji Genel Müdürü Ahmet Kolcu, AA muhabirine verdiği bilgilerde, 2015 yılından beri insansız hava araçları ve bunların alt sistemlerine odaklandıklarını, aynı zamanda robotik ve kara sistemleri üzerinde de çözümler geliştirdiklerini aktardı. Dron barınağını endüstriyel hale getirmek için çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Kolcu, bu süreçte kamu kurumları, güvenlik güçleri ve savunma sanayisi ile demonun yapılabilir bir aşamaya geldiklerini ifade etti. Dron barınağına yönelik ilk siparişlerin bu yıl alınmaya başlandığını belirten Kolcu, müşterilerine yerinde hizmet sunmaya devam ettiklerini dile getirdi. Kolcu, savunma sektöründeki ihtiyaçlar üzerine yeni müşteri edinmeye yönelik çalışmalar yürüttüklerini de ekledi.

Dron Barınağının İnşaat ve Enerji Sektöründeki Rolü

Dron barınağının ilk kullanıcısının inşaat ve enerji sektörü olacağı bilgisini veren Kolcu, çeşitli belediye ve kamu kurumlarıyla da görüşmelerin devam ettiğini söyledi. Kolcu, “İnşaat ve enerji firmaları ciddi talep göstermeye başladı. İş sağlığı ve güvenliği açısından inşaat süreçlerini takip edebilen bir sistem geliştirdik” dedi. Devriye görevlerinin 7/24 istenilen zaman diliminde uzaktan gerçekleştirilebiliyor olması, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının alanda bulunmasına gerek olmadığını ifade etti. Güneş ve rüzgar santralleri gibi enerji yoğun bölgelerde sınır devriyeleri gerçekleştirmeleri ve arızaları tespit edebildiklerini belirten Kolcu, bu sayede kullanıcıların geri dönüşlerine yardımcı olduklarını aktardı. Uzaktan kontrol imkanı ile otonom görev yapan dronlar, güvenlik devriyesinde havadan sağlanan hizmeti artırabiliyor.

Risklerin Ortadan Kaldırılması İçin Dron Barınağı

Kullanıcıların risk almamak için dron kullanımından kaçındığını ifade eden Ahmet Kolcu, bu durumu aşmak için dron barınağı geliştirdiklerini kaydetti. Dron barınağı ve otonom kullanım sayesinde bu kaygıların giderildiğini söyleyen Kolcu, rekabet güçlerini artırmak ve kullanıcıların işlerini kolaylaştırmak için çalışmalara devam ettiklerini belirtti. Farklı teknoloji ve ürünlerin entegrasyonuna yönelik çabalarının da sürdüğünü sözlerine ekledi.

NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇUNDAN YARGILANAN EBRU T.’NİN DOSYASI

Nitelikli dolandırıcılık ve suç gelirlerini aklamak suçlarından hakkında soruşturma açılan ve yurt dışında bulunduğu için kırmızı bültenle aranan Ebru T.’nin dosyasında yer alan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunu inceleyen mağdur avukatı Burak Temizer, sanığın hesabına çeşitli tarihlerde ‘fal’, ‘fal ücreti’ gibi açıklamalarla ‘150, 200, 250, 300 TL’ gibi ödemelerin yapıldığını fark etti. Sanık Ebru T., bu durumu dikkate alan bir şikayet dilekçesi sonucunda, para karşılığı fal bakmaktan 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Av. Temizer, “Bu karar 1925 yılından beri yürürlükte olan 677 sayılı kanuna dayanıyor. Yasaya göre bu suç, hükmün açıklanması geri bırakılmaksızın infaz ediliyor” diyerek hukuki süreci özetledi.

PARA HAREKETLERİ VE ŞİKAYET SÜRECİ

Av. Burak Temizer, nitelikli dolandırıcılık davasında MASAK raporunu incelerken Ebru T.’nin para hareketleri üzerindeki detayları inceledi. Sanığın hesabında yer alan açıklamalar arasında ‘fal için’, ‘okuma bedeli’, ‘fal ücreti’, ‘fal bedeli’ gibi ifadelerin bulunduğunu belirten Temizer, bu durumu savcılığa bildiri. İddianame düzenlendi ve İstanbul Anadolu 44’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılama süreci başladı. Mahkeme, sanığın hesap hareketlerini değerlendirerek para gönderen tanıkların ifadelerine dikkat etti. Ancak tanıkların beyanlarına rağmen mahkeme, sanığın üzerine düşen cezai sorumluluğu karara bağladı.

SÜRECİN HUKUKİ BOYUTU

Temizer, “Falcılık suç mu? Evet, kanunlarımıza göre falcılık suçtur. 677 sayılı kanun, 1925 yılından beri yürürlükte. Bu kanun, Anayasanın 174’üncü maddesindeki inkılap kanunlarından biridir ve falcılık, dolandırıcılık ile beraber inceleniyor. Sanık Ebru T., daha önceki suçlarıyla birlikte falcılıktan da mahkumiyet aldı. Hapis cezası 3 ay ve bu ceza para cezasına çevrilemiyor” şeklinde açıklama yaptı.

KANUNUN UYGULANABİLİRLİĞİ VE SONUÇLAR

Av. Temizer, falcılık konusunda yürürlükte olan kanunun az bilindiğini ancak hala geçerli olduğunu ifade ederek, “Hakkında kırmızı bültenle arama kararı olan Ebru T., Gürcistan üzerinden yurt dışına kaçtı. Nitelikli dolandırıcılık, suç gelirlerinin aklanması ve falcılık üçü bir araya gelerek onun sabıka kaydında buluştu” dedi. Sanığın durumu itibariyle iade işlemlerinin devam ettiğini ve Türkiye’ye getirilmesi gerektiğini vurguladı.

GELECEK İDDİAMELER VE YARGILAMA SÜREÇLERİ

Temizer, konuyla ilgili daha fazla bilgi verilmesinin erken olduğunu, ancak sanığın Türkiye’ye geri getirilmesini beklediklerini belirtti. “Devletimizin, sanığın cezasını çekmesi için en kısa sürede gerekli adımları atacağını düşünüyorum” şeklinde sözlerini sonlandırdı.

MOTOSİKLET SÜRÜCÜLERİNE DENETİM UYGULAMASI

Erzincan İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü, motosiklet sürücülerine yönelik olarak belge ve kask denetimi yaptı. Ali Kemali Caddesi ile Ordu Caddesi’nde gerçekleştirilen uygulama ile motosiklet sürücülerinin kural ihlalleri kontrol edildi.