DÜNYADA YENİ BİR EKONOMİ DOĞUYOR
Her yıl geleneksel olarak İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısı’nda, Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper konuşma yaptı. Alper, “Bugün dünyada, sürdürülebilirlik odağında yeni bir ekonomi doğuyor. Bu yeni ekonominin barındırdığı fırsatları ortaya çıkarabilmek için doğayı işlerimizle değil, işlerimizi doğayla uyumlu hale getirmeliyiz” şeklinde ifade etti. “Üç Doğa Pazarıyla Uyum Sağlamak” adlı panelde Carbon Disclosure Project (CDP) CEO’su Sherry Madera, Greenpeace İcra Direktörü Mads Christensen ve Singapur Devlet Başkanı Tharman Shanmugaratnam ile birlikte yer alan Cenk Alper, sürdürülebilirliğin önemine vurgu yaptı. Alper, şirketlerin karbon, su ve biyoçeşitlilik yönetimleri açısından sorumlu bir şekilde hareket etmelerinin 2050 hedefleri için büyük bir gereklilik olduğunu belirtti.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE HAREKETE GEÇME ZAMANI
Alper, panelde yaptığı konuşmada, “Sürdürülebilirlik odaklı risklerin varlığını tartışacak noktayı çoktan geçtik. Bugün tüm paydaşların, ortak akıl doğrultusunda fikir üretmekten çok aksiyon alması gereken bir dönemdeyiz” dedi. Sürdürülebilirliğin yeni bir ekonomi olarak ortaya çıktığını yineleyen Alper, “Bu yeni ekonominin barındırdığı fırsatları ortaya çıkarabilmek için doğayı işlerimizle değil, işlerimizi doğayla uyumlu hale getirmeliyiz. Bunun aslında ilave bir maliyet yaratmadığını; aksine işlerimiz için en büyük maliyetin, hiçbir şey yapmadan seyirci kalmak olduğunu özümsememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Cenk Alper, karbon, su ve biyoçeşitlilik alanındaki kredi ve finansman çözümlerinin sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda kritik bir öneme sahip olduğunu da vurguladı. Alper, “Bu süreçte hepsini aynı anda uygulamak, büyük zaman kaybına yol açabilir. Sürdürülebilirlik hedeflerinde geri kaldığımız bir dünyada, daha fazla geç kalma lüksümüz yok. Bu nedenle adım adım ilerlemek ve bu alanı geliştirerek yürümek, tüm adımları aynı anda atmayı beklemekten çok daha faydalı olacaktır” dedi. Ayrıca, teknoloji endüstrisinin kazanımlarının bu alanda öğretici bir rol oynayabileceğine dikkat çekti. Alper, “Teknoloji dünyası bir ürün ortaya koyup, pazardaki talebe göre bunu sürekli geliştirebiliyorsa, sürdürülebilirlikte de benzer bir çevik iş modeli oluşturulabilir” şeklinde sözlerini tamamladı.