MESLEK AŞKINI KAYBETMİYOR
Çorum’un Alaca ilçesinde, kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden biri olan 76 yaşındaki Salih Dokuz, 69 yıllık tecrübesiyle mesleğini ilk günkü aşkıyla sürdürüyor. 7 yaşında çıraklık yapmaya başlayan Dokuz, bu süreçte kazandığı deneyimle ilçedeki son iki kalay ustasından biri olarak dikkat çekiyor. Dükkanında yıllardır sönmeyen bir ateş başında bakır ürünleri kalaylıyor. Yaşına aldırış etmeden her gün dükkanını açarak müşterilerine hizmet vermeyi sürdürüyor. Bu meslek sayesinde üç çocuğunu büyütüp evlendirdiğini ifade eden Dokuz, mesleğe ilginin azaldığını ve çırak yetiştirememeleri sebebiyle kalaycılık yapan ustaların kalmayacağını belirtiyor.
BU MESLEK SAYESİNDE AİLE KURDUM
Kalaycılık mesleğine ağabeyi sayesinde başladığını söyleyen Dokuz, “Küçükken hem çıraklık yaptım hem de okula gittim. 1968’e kadar ustam olan ağabeyimin yanında çalıştım. 1968 yılında askere gittim, terhisimden sonra kalfalık dönemim başladı. 10 sene sonra da usta oldum. O günden bugüne kadar devam etmekteyim. Beni yetiştiren ağabeyime teşekkür ediyorum. Bu meslek sayesinde 3 tane çocuğumu yetiştirdim, evlendirdim. Çocuklarımdan biri şimdi Almanya’da, ikisi de hastanelerde çalışıyor” diye aktarıyor.
KALAYCILIĞIN DEĞERİ YOK OLDU
Dokuz, mesleğin geçmişte büyük ilgi gördüğünü ancak günümüzde herkesin çelik ve porselen gibi ürünlere yöneldiğini söylüyor. “Eskiden kalaycılık mesleği çok popülerdi, çok güzel para kazanıyorduk. Ben bazı zamanlar çok para götürürdüm eve. Maalesef şimdi mesleğimiz bitmiş durumda. İlçemizde iki tane kalaycı kaldık. Daha önce bu sokaklarda hep kalaycılar vardı. Şimdi mesleğimizin değeri kalmadı, sonu geldi. Bizden sonra yetişen kimse yok. Şimdi herkes alüminyum, çelenk, porselen gibi ürünler kullanıyor. Kalayın değeri bilinmiyor. Ama en sağlıklısı bakırdır. Artık insanlar hazıra koşuyor. Kalay yaptırmak istemiyor. Biz öldükten sonra meslek bitecek. Yetişen çırak yok. Artık gelen çocuklar paraya bakıyor” diyor. Gençlere farklı meslek dallarında kendilerini geliştirmeleri tavsiyesinde bulunan Dokuz, her sanat dalının veya zanaatın önemli olduğunu vurguluyor.