Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Şanghay İşbirliği Örgütü 24’üncü Devlet Başkanları Zirvesi kapsamında gerçekleştirdiği temasların ardından Türkiye’ye döndü. Astana ziyaretinin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, zirvenin Türkiye’nin Teşkilat’a sağlayabileceği katkıları ve iş birliği olanaklarını değerlendirdi. Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın ekonomik ve ticari iş birliğini ön plana çıkaran bir yapıya dönüştüğünü belirten Erdoğan, Türkiye’nin Asya girişimi kapsamında kıta ülkeleriyle iş birliğini geliştirmeye devam edeceği mesajını verdi.
Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky ile çatışmaların başladığı ilk günden itibaren görüşmeler gerçekleştirdiklerini vurguladı. Arabuluculuk konusunu Putin ile ele aldıklarını belirten Erdoğan, özellikle Karadeniz Tahıl Koridoru konusunda atılan adımların önemine dikkat çekti. İstanbul Tahıl Girişimi hedefini koruduğunu belirten Putin’in, Rusya’nın Türkiye’ye olan destek beklentileri ve bölgeler arası iş birliği hakkındaki açıklamaları Erdoğan tarafından değerlendirildi.
Suriye meselesinde Rusya ile yapılan görüşmeler ve arabuluculuk faaliyetleri üzerine konuşan Erdoğan, Suriye’de yaşanan çatışmaların sonlandırılması ve barış zemininin inşası için çaba gösterdiklerini vurguladı. Suriye’nin demokratik altyapısının güçlendirilmesi ve toprak bütünlüğü temelinde yaklaşılması gerektiğini belirten Erdoğan, bölgedeki istikrarsızlığın terör örgütlerine fırsat vermemesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin Suriye’ye olan dostluk elini daima uzattığını ve adil bir toplum sözleşmesi temelinde kucaklaşmaya hazır olduğunu belirtti.
Kayseri’de yaşanan istismar gerilimi ve ardından yapılan provokasyonlara ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, devletin olaylara süratle müdahale ettiğini ve halkın güvenliğini sağladığını belirtti. Terör örgütlerine karşı kararlı bir tutum sergilemenin önemine değinen Erdoğan, Türkiye’nin terörle mücadelede her zaman aktif rol oynamaya devam edeceğini vurguladı. Devletin ve güvenlik güçlerinin vatandaşların can ve mal güvenliğini korumak için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini ifade etti.