TUNCER BAKIRHAN’DAN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A CEVAPLAR
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki sözlerine yanıt veren Bakırhan, müzakere ve diyalog için ellerinin her zaman açık olduğunu ama kendilerine saldırı olması durumunda “yumrukların sıkılacağını” dile getirdi.
Bakırhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek ‘barış için adım atma’ sorumluluğunun kendisinde olduğunu belirtti. Konuşmasında şunları söyledi: “Tarihi bir sınavla karşı karşıyasınız. Sözlerinizi ve duruşunuzu çok önemsiyoruz. Barış için adım atma sorumluluğu artık Cumhurbaşkanı olarak size aittir. Sizden önceki cumhurbaşkanlarının yaptığı değil, farklı bir yol izleyerek tarihte yer almak sizin elinizde. Bu sorunu çözen cumhurbaşkanı olarak anılmak sizin iradenize bağlı.”
MÜZAKEREYE AÇIKIZ
Açıklamalarını sürdüren Bakırhan, “Sözlerimizin çarpıtılmasını istemiyoruz. Bizim ellerimiz her zaman müzakereye açık ve ortadadır; hiçbir zaman yumruklarımız sıkılı olmayacak. Ancak bize bir saldırı olursa yumruklarımızı sıkmaktan da çekinmeyiz. Müzakere ve diyalog arayışındayız, bunun için buradayız.” ifadesini kullandı. “Ama kimse bize rota çizmesin, hakaret etmesin, tehditte bulunmasın. Eğer onurlu bir barış düşünceniz varsa, bilin ki biz dünden beri bu anlayışı savunuyoruz.” dedi.
AHMET ÖZER’E DESTEĞİ
Bakırhan, CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınmasına da tepki gösterdi. Özer’in serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Bakırhan, “Ahmet Özer, demokratik, toplumcu bir belediyeciliği hayata geçirdiği için belli ki biraz zorlarına gitmiş, rahatsız olmuşlar. Buradan bu operasyonu yapanlara sesleniyoruz; defalarca bunu gördük, yeter artık. Bu oyunları bırakın, bu yanlıştan dönün, halkın iradesine saygı gösterin, Ahmet Özer’i de derhal serbest bırakın.” şeklinde konuştu.
KÜRTLERİN ANAYASAL GÜVENCE TALEPLERİ
Kürtlerin taleplerinin önemine de dikkat çeken Bakırhan, bu konuda şunları dile getirdi: “Kürtler ne istediği bin bir defa dile getirdi. Kürtler yüz yıldır ellerinden alınan kimlik ve iradelerini istiyor. Kürt sorunu bir tanınma sorunudur, bir anayasal sorundur. Kürtler demokrasi, eşitlik temennilerine kıymet verir. Artık Kürtler temenni istemiyor, anayasal güvence istiyor. Şimdi bu yanlıştan dönmek için ciddi bir fırsat var. Cumhuriyet başta Kürtlerle, Alevilerle ve dışladığı tüm halklar ve inançlarla en önemlisi de demokrasi ve özgürlüklerle barışmalıdır. Barışmak zorundadır. İkinci bir yüzyılın başlangıcını cumhuriyet barışmakla sağlayabilir.”