Diyarbakır’da yaşanan şok edici olayda görgü tanıkları, aynı aileden beş kişinin arabalarına yapılan saldırının ardından ölü taklidi yaparak hayatta kaldığı korkunç olaylara ışık tutuyor. Ortaya çıkan mahkeme davası, tanıkların korkularını ifade etmesiyle rahatsız edici ayrıntıları ortaya koyuyor ve köylülerin faillere karşı konuşurken karşılaştıkları zorlukları vurguluyor.
3 Mayıs 2022 akşamı Bağlar ilçesine bağlı kırsal Buyuransu Mahallesi’nde akıl almaz bir olay yaşandı. Bayram ziyaretlerinden dönen beş kişilik bir aile, 34 DUG 48 plakalı arabalarına yönelik açılan ateşin hedefi oldu. Garibe ve Abdurrahman Dağ, çocukları Nayime, Mahir ve Songül Dağ ile birlikte çapraz ateşte ağır yaralandı.
Saldırıdan ölü taklidi yaparak kurtulan Abdurrahman Dağ ve Songül Dağ, yaşadıkları üzücü deneyimi anlattı. Garibe ve Nayime Dağ trajik bir şekilde hayatlarını kaybederken, hayatta kalanlar tıbbi tedavi gördükten sonra daha fazla zarar görmemek için ölü taklidi yapma çilelerini paylaştılar.
Dört tutuklu ve bir sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tanık Ş.B., Karacadağ bölgesinde korkunun hakim olduğunu belirterek, “Olayın sorumlusunun kim olduğunu herkes biliyor. Bahsetmeme rağmen beni sürekli tehdit ediyorlar” dedi. Mahkeme duruşmayı 7 Aralık’a erteledi.
Mahkeme duruşmalarındaki tanıklar, sanık aleyhine konuşma konusunda isteksiz ve korktuklarını dile getirdiler. S.Ç., polise verdiği ifadenin ardından tehdit edildiğini ortaya koyarak, şüphelilerin kullandığı yıldırma taktiklerine vurgu yaptı. Tanık H.K., sanıklardan Kadri Fırat’ın sürekli tehdit ettiğini ve toplumda korku ortamının hakim olduğunu vurguladı.
Büyükansu Mahallesi’nin pastoral ortamı, trajik olayla gölgelenir ve köylüler arasında bir korku ve sessizlik atmosferi yaratır. Tanık Ş.B., misilleme korkusu ve şüphelilerin firari durumlarının mahalle sakinlerinin özgürce ifade vermesine engel olduğunu vurguladı.