MANSUR ARK VE DJ HAKAN KÜFÜNDÜR RADYO D’DE KONUŞTU
Ünlü sanatçılar Mansur Ark ve DJ Hakan Küfündür, Radyo D’de Fatih Uslu’nun davetlisi oldu. DJ Hakan Küfündür, programda yaptığı açıklamada, “Doksanları aşamadık demişim, çok güzel dedim, gerçekten aşamadık. 90’ların başında çok güzel şarkılar vardı 99’a, o talihsiz depreme kadar… Benim böyle bir tespitim var. O dönemdeki şarkılar daha çok para harcanmış, çok kıymetli eserler ve bugün hala çalmaya devam ediyoruz. Onların farklı versiyonları yayınlanmaya devam ediyor, remixleri yapılıyor. Tabii ki yeni şarkılar da var. 2000’lerde çok kıymetli şarkılar var. Mesela Mansur Ark’ı tanıdığımız tarih 1997” ifadelerini kullandı.
Mansur Ark ise, yaptığı şarkılar hakkında konuşarak, “Bende baya bir arşiv var çünkü içlerinden birini çıkartacağın zaman ‘içlerinden bunu çıkartayım’ diyerek üretmeye de devam ediyorum. Benim en büyük zevkim, kulaklığı takıp bir şeyler yapmak. Tabii yeni karşılaştığım solist arkadaşlar var gelip dinleyecekler… Bakalım ne olacak ben de merak ediyorum hangisini beğenecekler…” diyerek süreç hakkında bilgi verdi. Ark, “Zaten tanıştığım görüştüğüm solistler oluyor, tarzını bildiğim sesini tanıdığım insanlar oluyor. Tabii bir sürü şarkı var. Hepsini dinletmek gerekiyor. Senin hiç düşünmediğin yakıştırmadığın şarkıya, ‘işte bu’ diyebilir” sözleriyle dikkat çekti.
Silinmez şarkısının tekrar gündem olması hakkında ise Mansur Ark, “Çok keyif verici bir şey. Hangi şarkı olursa olsun, ismi vesaire önemli değil, düşünsene yıllar önce yapmışsın klibini de çekmişsin. Dizide yayınlanması bir anda insanların bağımlı olmaları o çok keyif verici bir şey. Çok güzel olmuş değil deli gibi dinliyorlar ve bana da her seferinde video gönderiyorlar o çok keyif verici bir şey inşallah diğer şarkılarımın da başına gelsin. Birkaç ay önce Nalet Telefon diye bir şarkı çıkardım, şimdi yeni bir şarkı daha seçtim benim demolardan acayip farklı arabesk bir şarkı deneyeceğiz” diyerek yeni projelerinden bahsetti.
MÜZİĞE BAŞLAMA HİKAYESİ
Mansur Ark, programda müziğe başlangıç hikâyesini ise şu şekilde özetledi: “Çok sürpriz oldu. Benim çocukluğumdan beri piyanoya aşkım, bağımlılığım var. Gördüğüm zaman illa bir tuşlarına bakacağım, çalmasını da bilmezdim. Almanya’da öyle bir dönem oldu, aldığım günden beri oynaya oynaya şarkılar yapmaya başladım. Bir dönem sonra ablam sağ olsun, ‘güzel şarkılar, kaset çıkarsana’ dedi. ‘Abla manyak mısın, ne kaseti?’ dedim. Çünkü o bambaşka bir kafa. Fakat birkaç yıl sonra çok şarkı birikti ve ‘olabilir mi?’ diye Türkiye’ye geldim. Naci Bayşu’yla tanıştım ondan sonra. Öyle ilginç bir hikaye…”