Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'nin yaptırım tehdidine yönelik açıklama yaptı ve Brunson konusuna değindi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, BRICS Zirvesi’ne katıldığı Johannesburg’da kendisine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtlarken, pastör Brunson olayı nedeniyle ABD’de gündeme getirilen Türkiye’ye yaptırım adımları için, “Yaptırımlar ile Türkiye’ye geri adım attıramazsınız” dedi.Erdoğan, yaptırım girişimlerine rağmen ABD Savunma Bakanı’nın, “Askeri alanda sıkıntı olmaz” mesajı vermesini de, “Bence bunların hepsi psikolojik savaş” şeklinde niteledi. Erdoğan’a sorular ve yanıtları şöyle:
Pastör Brunson’la ilgili ev hapsi kararı verilmesinin ardından ABD Başkanı tweet attı. Ardından ABD’de Türkiye’ye dönük geniş çaplı yaptırımlar için adımlar gündeme geldi. Oysa NATO Zirvesi’nde çok güzel fotoğraf vardı. Bugün neden bu noktaya gelindi? Trump’taki tavır değişikliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tavır değişikliği benim değil Trump’ın sorunudur. Yani oturup konuşacağız, şudur, budur. Söylenmeyen şeylerin söylenmiş gibi ortaya konulmasını elbette doğru bulmayız. Bunların en yakın şahidi Dışişleri Bakanımızdır. O bunları biliyor. Aynı şekilde İbrahim Kalın’ın da özel temsilcim olarak, onun özel temsilcisiyle neler görüştükleri de belli. Her halükarda Brüksel’den sonraki olay, bir pazarlık neticesinde ortaya çıkmış değil. Öyle bir şey yok. Dışişleri Bakanımız aracılığıyla, Ebru Hanım’ın (Ebru Özkan) İsrail’den çıkışına yardımcı olunması iletilmiştir. Ancak Ebru cezaevinde değildi zaten. Serbest bırakılmış ama pasaportuna el konulmuştu. Biz de Ebru’ya, ‘Sen büyükelçiliğe geç, orada kal, oradan ayrılma’ demiştik. Ebru kızımızın İsrail dışına çıkmasına müsaade etmiyorlardı. Biz ABD’lilere, serbest bırakılmış ve de hiçbir günahı olmayan Ebru kızımızın pasaportunun verilerek İsrail’den Türkiye’ye dönüşüne yardımcı olabileceklerini söyledik. Ama onlara, ‘Bunun karşılığında biz de size Brunson’ı vereceğiz’ demedik; böyle bir şey konuşmadık, aramızda bu tür bir pazarlık olmadı. Bununla beraber, kendisi sağ olsun, Ebru konusunda Netenyahu’yu aramış. Nitekim Netenyahu’nun, ‘Bana Trump telefon etti, biz de bıraktık’ gibi bir açıklaması oldu. Ama iddia edildiği tarzda bir pazarlık olmamıştır. ABD ile ele aldığımız muhtelif adli konular var. FETÖ’nün elebaşının iadesi, Halkbank, Hakan Atilla’yı da konuşuyoruz. Brunson da konuşuluyor. Biz Brunson’ı hiçbir zaman bir pazarlık konusu yapmadık. Her ülkenin yargısı var. ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de yargı var. Türkiye’deki yargı, Brunson hakkında, hastalığını göz önüne alarak, iyi niyetle ev hapsi yönünde karar vermiş. Yargı kararına saygı duymak yerine konuyu Türkiye’ye yaptırım meselesi haline getiriyorlar. Geldikleri noktada, 6 senatör Dışişleri Komisyonu’na Türkiye’ye yaptırım öngören bir teklifte bulunuyorlar. Yaptırımlarla Türkiye’ye geri adım attıramazsınız. Şunu da bilmeleri lazım: Biz göbeğimizden Amerika’ya bağlı değiliz. Biz halkımızla milletimizle bugüne kadar nasıl el ele dayanışma içinde olduysak aynı şekilde yolumuza devam ederiz. ABD, bu tavrı değiştirmez ise, Türkiye gibi güçlü ve samimi bir ortağı kaybedeceğini de unutmamalı.
HÜRRİYET