ERDOĞAN’IN AİLE YILI AÇIKLAMALARI
2025 Aile Yılı tanıtım programı kapsamında sizlerle bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Tüm 85 milyon vatandaşımıza selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. İlgili bakanlıklar koordinesinde aile kurumunun korunması amacıyla yıl boyunca önemli çalışmalar yapacağımızı ifade ettik. Aile yılı sırasında gerçekleştireceğimiz projeleri etkin nüfus politikaları ile destekleyip, uzun vadede uygun bir zemin oluşturmak bizim önceliklerimiz arasında yer alıyor.
STRATEJİLERİMİZİ BELİRLEDİK
Kurul ilk toplantısını yaptı. Yeni kurulumuz, sağlıklı bir nüfus yapısının sağlanması için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirecek. Enstitü ise aile ile ilgili bilimsel, akademik ve politika geliştiren faaliyetlerde bulunacak. Anayasamızın 41. maddesinde belirtildiği gibi aile, toplumun temeli. Aile, en kadim ve en köklü yapılarımızdan biridir. Asırlardan süzülüp gelen değerlerimizin günümüze ulaşmasında aile daima kritik bir rol oynamıştır. Aile kurumu, milli ve manevi değerlerin korunmasında büyük bir öneme sahiptir.
AİLE GÜÇLÜ OLUNCA DEVLET GÜÇLÜ OLUR
Aile yapısının güçlü olduğu dönemlerde, toplumsal bilincin yüksek olduğu görülmektedir ve böyle zamanlarda devletin de toplumun da güçlü olduğunu deneyimledik. Aile yapımızı korumak, güçlendirmek ve bizden sonraki nesillere zengin bir miras bırakmak herkesin görevi. Aileyi güçlendirmek istiyorsak aile fertlerinden başlamamız gerektiği açıktır. Temel ne kadar sağlam olursa, inşa edilen yapı da o kadar kuvvetli ve dayanıklı olur.
ÇOCUK YETİŞTİRME SORUMLULUĞU AİLELERİN
Çocuklarımızın, aile içinde ve eğitim kurumlarında güzel ahlakla yetişmesi son derece mühim. Bilinçli bir anne babanın altında huzurlu bir yuvada büyüyen çocuklar, aileye, millete ve insanlığa faydalı bireyler olur. Geleceği iyi anlayabilen bir gençlik, hepimizin arzusudur.
LGBT DAYATMASINA KARŞI DURACAKIZ
Tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Neoliberal kültür akımları sınırları aşıyor. Dijital platformlarda yer alan diziler, yayınlar ve içerikler kültürel erozyona ve kimlik aşınmasına yol açıyor. Israrla sunulan bu içerikler, başta cinsiyetsizleşme politikaları olmak üzere, LGBT’nin güç kazanmasına neden oluyor. LGBT’nin ailenin hedef alındığı bu politikaları, kişisel tercih olarak meşrulaştırılmaya çalışılıyor ve bu bir faşizanlığa dönüşüyor. İş dünyasından medyaya, sinema sektöründen spora kadar hemen her alanda daha sert bir gerçekçilikle karşı karşıyayız.
TAVRIMIZ AÇIK, GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ
Bireyi, aileyi ve toplumu olumsuz etkileyen cinsiyetsizleştirme politikalarına karşı durmaya kararlılıkla devam edeceğiz. İster ne desin, Türkiye’nin bu konudaki tavrı nettir. Bu meselenin geriye dönüşü asla söz konusu olamaz. Küresel cinsiyetsizleştirme politikalarında kazanılan her mevzi, insanlığın geleceği açısından büyük bir başarıdır.
HAREKETE GEÇME ZORUNDAYIZ
Genç ve nitelikli nüfusun devamı için harekete geçmek zorundayız. Bu demografik mesele, varoluşsal bir tehdit niteliğindedir. Güçlü nesillerin devamı, geldiğimiz noktada hayat memat meselesine dönüşmüştür. Eğer Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu gerçekleştirmek istiyorsak, şimdi harekete geçmemiz kaçınılmaz.
TARİHİ ALARM VERİYOR
Bunu hamasete dönüştürmeden, bazı acı gerçeklerle yüzleşerek ifade ediyorum. 2001 yılında doğurganlık hızımız 2,38 iken, bugün bu rakam 1,51’e düşmüştür. Nüfusun yenilenmesi için gereken oran ise yüzde 2,1’dir. Yıllık nüfus artışı, 2023’te binde 1,1’e gerilemiştir. Çocuk ve genç nüfus azalırken, yaşlı nüfus tarihi olarak ilk defa yüzde 10’un üzerine çıkmış ve ortalama yaş 34’e yükselmiştir.
3 ÇOCUK ÇAĞRISI YENİDEN YAPILDI
2023’te evlenme hızı binde 6,63 seviyesinde ve kaba boşanma hızı ise 2,01’e yükselmiştir. Ülkedeki ilk evlenme yaşı kadınlarda 26, erkeklerde 28’e yükselmiştir. İlk anne olma yaşı da 29’u aşmış durumda. Türkiye, genç ve nitelikli nüfus açısından ciddi kayıp yaşamaktadır. Gerekli önlemleri almazsak, telafisi zor bir sorun ile karşılaşacağız. Nüfus kaybı kaçınılmaz hale gelecektir. Bu tehlikeyi yaklaşık 20 yıl önce fark etmiştik. 2007’de doğurganlık ve nüfus artışındaki azalmaları işaret etmek için en az 3 çocuk çağrısında bulunmuştuk. Geriye dönüp baktığımızda, ne kadar haklı olduğumuz net bir şekilde görülüyor.
YENİ DESTEKLER GELİYOR
Geçmişte üç çocuk çağrısı yaptığımızda, haksız olmadığımız bir kez daha ortaya çıkıyor. Evliliğe adım atan gençlerimize 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği sunuyoruz. Yeni doğacak ilk çocuk için sunduğumuz destekte 5 bin lira olarak artış yapılırken, ikinci çocuk için her ay 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise her ay 5 bin lira yardım planlaması devreye alınıyor.