SOYKIRIM TARTIŞMALARI VE ANMA TÖRENLERİ
Ermenistan, 24 Nisan 1915 olaylarını bu yıl Başbakan Nikol Paşinyan’ın başlattığı “soykırım” tartışmalarının etkisi altında anacak. Paşinyan, ülkenin “soykırım” stratejisinin değişmesi gerektiğini savunuyor. Bu bağlamda muhalefet, bu yılki anma törenlerinin düşük seviyede olduğunu ifade ediyor ve Paşinyan hükümetini “soykırımı” önemsiz göstermeye çalışmakla suçluyor. Her yıl, Ermenilerle birlikte birçok ülke de 24 Nisan’da Osmanlı Devleti’nin son yıllarında yaşanan Ermeni ölümlerini “soykırım” olarak anıyor. Türkiye ise Birinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen olayları kabul etmekle birlikte bunu “soykırım” olarak tanımlamıyor. 1915 olaylarının farklı şekilde yorumlanması, Ankara ve Erivan arasında hala tartışmalı bir mesele olarak kalıyor.
PAŞİNYAN’IN YENİ YAKLAŞIMI
Bu yıl, Paşinyan’ın “soykırımı” tartışmaya açması, 110. yıl anma törenlerini geçmişten farklı kılıyor. Ocak ayında, “Ermeni Soykırımı tarihini yeniden incelemeli, ne olduğunu, neden olduğunu, nasıl algıladığımızı ve kimin üzerinden algıladığımızı anlamalıyız” açıklamasını yaptı. Mart ayında ise Erivan’da bir grup Türk gazeteciye, “Resmi tutumumuz, Ermeni Soykırımı’nın uluslararası alanda tanınmasının bugün dış politika önceliklerimiz arasında yer almadığıdır” dedi. Bu yorumlar, milliyetçi kesimler başta olmak üzere muhalefette büyük tepki karşılıyor. Muhalefet partileri, Paşinyan’ı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in siyasi ortağı olmakla itham etti.
ANMA TÖRENLERİNDE YAŞANAN GELİŞMELER
24 Nisan anma törenlerinin arifesinde, Ermenistan Parlamentosu’nda 22 Nisan’da yaşanan fiziksel kavgalar, konunun ülkede yarattığı bölünmeyi gözler önüne serdi. Muhalefet partileri, soykırımı inkarı suç sayan bir yasa tasarısı sunarken, Paşinyan liderliğindeki iktidarın bunu reddetmesi milletvekilleri arasında tartışmalara neden oldu. Buna rağmen, 24 Nisan’ın 110. yılına ilişkin anma törenleri geçen haftadan itibaren başladı. Ermenistan’da bu törenler, Tsitsernakaberd olarak bilinen “Ermeni Soykırımı Anma Kompleksi”nde yoğunlaşmakta. Her yıl, ülkenin siyasi liderleri ve halk, burada 1915 olaylarında hayatını kaybedenleri anmak için büyük katılım sağlıyor. Bu seneki törenlere de geniş katılım bekleniyor, ancak resmi programın nasıl şekilleneceği belirsizliğini koruyor. 23 Nisan itibariyle, Başbakan Paşinyan’ın törene katılıp katılmayacağı konusunda net bir bilgi bulunmuyordu.
ULUSLARARASI TEPKİLER VE PAŞİNYAN’IN POLİTİKASI
Ermenistan, bağımsız bir devlet olarak kurulduğu 1991’den bu yana 1915 olaylarının dünya çapında “Ermeni soykırımı” olarak tanınması politikasını sürdürdü. Bugün itibariyle 34 ülke, 1915 olaylarını resmi olarak “soykırım” olarak tanıyor. Ancak Paşinyan, Mart ayında yaptığı açıklamalarda bu stratejiden geri adım atabileceğinin sinyallerini verdi. Paşinyan, uzaktaki bir ülkenin 1915 olaylarını tanımasının Ermenistan devleti ve halkına güvenlik, refah ve barış getirmediğini belirtti. Bu yıl anma törenlerinde daha az uluslararası girişim olmasının, bu tutumun bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, birçok ülkenin 24 Nisan için mesaj yayınlaması bekleniyor, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın, selefi Joe Biden’ın yaptığı gibi beyaz saray açıklamasında “soykırım” tanımını kullanıp kullanmayacağı merak ediliyor.
PAŞİNYAN’IN DEĞİŞİKLİK GİRİŞİMİ
Ermenistan anayasasının giriş kısmında yer alan Bağımsızlık Bildirgesi’nin 11. maddesi, “Ermenistan Cumhuriyeti, Osmanlı Türkiyesi ve Batı Ermenistan’da yaşanan 1915 Soykırımının uluslararası tanınması vazifesini destekler” ifadesini içeriyor. Bu madde, Ermenistan’daki tüm yönetimlerin soykırımın tanınmasını resmi dış politika hedeflerinden biri olarak belirlemesinin hukuki temelini oluşturuyor. Paşinyan, bu statüyü değiştirme pencere kaldırmaya çalışıyor. 2018 yılından bu yana başbakan olarak görev yapan Paşinyan, 2020 Dağlık Karabağ Savaşı’nın kaybından sonraki süreçte Türkiye ve Azerbaycan ile normalleşmeyi dış politikada temel bir araç olarak benimsemiştir. 2021 yılında Türkiye ve Ermenistan, ilişkilerde “normalleşmeye” karar verdi. Bu süreçte, normalleşmenin “önkoşulsuz” başladığı ve Paşinyan’ın bu süre zarfında soykırım konusunu gündeme getirmeyerek diyaloğu sürdürdüğü vurgulanıyor. Paşinyan’ın Türkiye ile ilişkilerine duyulan önem, Ermenistan’daki bu yaklaşımın normalleşme sürecini desteklediğini gösteriyor. Ancak, Ermenistan dış politikasında köklü değişiklikler için anayasanın da değiştirilmesi gerekiyor. Ankara’da, böyle bir adımın Türkiye-Ermenistan ilişkilerine hız katabileceği değerlendiriliyor.