YAŞAR ÇAN’IN MESLEK SERÜVENİ
İzmir Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda ahşap fıçı ustalığı yapan Yaşar Çan (61), 7 yaşında memleketi Gaziantep’te çırak olarak başladığı mesleğini 54 yıldır sürdürüyor. Yok olmaya yüz tutan bu mesleği oğlu Selçuk Çan’a (37) da öğreten Çan, “Ege’de tekim, benden başka fıçı yapan yok. Benden sonra da mesleğimi oğlum devam ettirecek” diyor.
ÇIRAKLIK VE KALFALIK DÖNEMLERİ
Yaşar Çan, İzmir’e 1990 yılında gelerek fıçı imalatı yapan bir ustanın yanında kalfalık yapmaya başladı ve ustası dükkanını ona devretmesiyle işine devam etti. Mesleğinin son temsilcisi olarak, oğlu Selçuk’a da fıçı imalatını öğretti. Çan, “7 yaşında hem okula gittim hem de çırak olarak çalıştım. Gaziantep’te marangoz yanında çıraklık yaparak bugüne geldim. Fıçı ahşap işi yapıyorum. El sanatını, ahşabı seviyorum. Şarap fıçısı, yayık, bakliyat kovaları yapıyorum” diyor.
GÜNCEL KULLANIM ALANLARI
İzmir’e 35 yıl önce geldiğini ifade eden Çan, “Kemeraltı’nda fıçı imalatı yapanlar vardı. Bir ustanın yanında kalfa olarak çalıştım. O günden beri devam ediyorum” diye belirtirken, günümüzde fıçının kullanım alanının değiştiğini de aktarıyor. Çan, “Fıçıdan çocuk beşiği bile yapıyorum. Dekorasyonda kullanılıyor. Bistro masa, zeytin ve bakliyat kovası, yayık, şarap fıçısı olarak kullanılıyor. İsteğe ve siparişe göre çalışıyorum. Her türlü ahşap işini yapıyorum” şeklinde konuşuyor. Ancak, gelecekte bu mesleği sürdürecek olan tek kişinin oğlu olduğunu vurguluyor.
SELÇUK ÇAN’IN İLGİSİ
Selçuk Çan ise Gaziantep Mehmet Rüştü Uzel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Bölümü’nü bitirdikten sonra babasıyla çalışmaya başladı. “Babama bu işi yaptığı için ben de severek başladım. Yaptıkça daha çok hoşuma gitti” diyor. Okulda teknik bilgi edindiğini belirten Selçuk, “Fıçı tasarımı, kesimi, ölçülendirilmesinin yapılmasını babamdan öğrendim” şeklinde bilgilerini aktarıyor.
ATA MESLEĞİNİN DEVAMI
Babası ile yan yana çalışmanın kendisi için büyük bir şans olduğunu söyleyen Selçuk Çan, “Babam sürekli ağaç işiyle uğraştığı için çocukluğumdan itibaren bu işin içindeyim. Babam bıraktıktan sonra işi devralmayı düşünüyorum” dedi. 3 yaşındaki oğlu ile birlikte bu mesleği gelecek nesillere aktarmayı hayal ettiğini ifade ediyor. “İnşallah ben de ona devrederim ve böylece bu meslekte, babadan oğula geçer” diye özel bir dilekte bulunuyor.