GAP İLE SERACILIKTAKİ GELİŞMELER
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Harran Ovası ve çevresindeki tarım alanlarının suya kavuşmasını sağladı ve bu durum, Şanlıurfa’da seracılığın hızlı bir gelişim göstermesine sebep oldu. Bölgedeki ılık kışlar ve Karaali’deki jeotermal kaynakların kullanımı, seracılığı cazip ve karlı bir sektör haline getiriyor. Harran Ovası’na 1995 yılında ilk suyun verilmesiyle birlikte, 2000 yılında Harran ilçesinin Karaali bölgesinde ilk sera kurulmuş oldu. Günümüzde 193 hektarlık alanda 447 çiftçi seracılıkla uğraşıyor. Bu ilerlemeler sayesinde, Şanlıurfa yalnızca kendi ihtiyacını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda ülke içinde ve dışında sebze ihracatı yapabiliyor.
SERANIN AVANTAJLARI VE ÜRETİM SÜRECİ
Seralarda üretilen patlıcan, biber, domates ve salatalık gibi ürünler, özellikle kış aylarında piyasada az bulunan ürünler arasında başı çekiyor. Ziraat Yüksek Mühendisi Mehmet Tekçe, seracılığın sunduğu avantajları dile getirerek, “Seracılıkta ürünler, en erken ilkbaharda yetişiyor en geç ise sonbaharda yetişiyor. Açık alanda yetişen sebzeler bittiği zaman, seradaki ürünler yetişiyor. Piyasada o zaman ürün az oluyor dolayısıyla daha az fiyata gidiyor. Durum bu olunca seracılığı biz çiftçilerimize tavsiye ediyoruz. Daha az alanda daha çok kar elde edebilirler. Görüldüğü gibi kış ayları ortasında seralarda bu ürünler yetişiyor. Piyasada ürün olmadığı için yüksek fiyata alıcı buluyor. Tüm çiftçilerimize seracılığı tavsiye ederiz” sözlerini kullanıyor.
SURUC’TA SERACILIĞIN YÜKSELİŞİ
Suruç ilçesine bağlı kırsal Aybastı Mahallesi’nde sera üreticisi İbrahim Akkuş, “Suruç’ta son 3-5 yıldır seracılık meşhur oldu. Biz de bir tane sera yaptık. Biber, salatalık ekiyoruz. İyi bir iştir, ailecek içinde çalışıyoruz. Kışın ürün yetiştirdin mi karlıdır. Yazın olunca çok fazla kar olmuyor. Herkese tavsiye ederim” şeklinde açıklamalar yapıyor. Bu ifadeler, seracılığın bölgedeki çiftçiler için ne kadar önemli bir fırsat sunduğunu gözler önüne seriyor.