YARGITAY’IN GİZLİ KAMERA KARARI
Yargıtay, bir erkeğin aldatıldığını kanıtlayabilmek amacıyla evine gizli kamera yerleştirmesini geçerli delil olarak kabul etmedi. Mahkeme, erkeğin sunduğu gizli kamera görüntülerinin hukuka aykırı olduğunu ve zinanın ispatında kullanılmayacağını vurguladı. Hukukçu Dilek Yüksel, “Yargıtay çok isabetli bir karar vermiştir. İnsanların böyle durumlarda dikkatli olması gerekir. Delil elde edeceğim düşüncesiyle suç işleyebilirler. Bunun cezai yaptırımları ile karşı karşıya kalabilirler” diye konuştu.
BOŞANMA DAVASI VE İDDİALAR
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşinin kendisini aldattığını iddia eden ve eve gizli kamera yerleştiren erkeği haksız buldu. İddiaya göre İstanbul’da yaşayan bir kadın, eşinin uzun süredir ilgisiz davrandığını, evden ayrıldığını belirtip “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebiyle boşanma davası açtı. Kadın, eşinin mal varlığını ağabeyine devrettiğini ve ek kredi kartının iptal edildiğini dilekçesinde ifade etti. Çocuğunun velayetini isteyen kadın, ayrıca aylık 1.500 lira nafaka ve 500 bin lira manevi tazminat talep etti.
GİZLİ KAMERA DELİLİ VE KOCANIN SAVUNMASI
İddiaları kabul etmeyen koca, 250 bin liralık ‘zina’ nedeniyle karşı boşanma davası açtı. Eşinin iş arkadaşıyla olan samimiyetine dayanarak eve gizli kamera yerleştirdiğini dilekçesinde belirten koca, kaydettiği görüntüleri mahkemeye delil olarak sundu. Koca, eşinin boşanma isteği üzerine evden ayrıldığını ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle ek kredi kartını iptal ettiğini söyledi. Aile Mahkemesi, çiftin ‘evlilik birliğinin temelinden sarsılması’ nedeniyle boşanmalarına ve çocuğun velayetinin anneye verilmesine karar verdi.
YARGITAY’IN İTİRAZ ÜZERİNE ALDIĞI KARAR
Yerel mahkemenin kararına itiraz eden erkek, davayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararının uygun olduğunu belirterek erkeğin itirazını reddetti. Yargıtay, erkeğin gizli kamera ile elde ettiği delilin hukuka aykırı olduğunu ve bunun boşanma sebebinde etkili olmaması gerektiğini ifade ederken, her iki tarafın da eşit kusurlu olduğuna hükmetti.
AVUKAT YÜKSEL’DEN UYARI
İstanbul Barosu Avukatı Dilek Yüksel, “Basit bir ifadeyle delil, davada her şey demektir. Ancak iddialarımızı hukuka uygun yollarla elde edilen delillerle kanıtlamak zorundayız. Yargıtay kararına konu olayda, aldatıldığından şüphelenen erkek, kadının başka bir erkekle yakınlaşmasını gizli kamera ile kayda alarak delil elde etmeye çalışmıştır. Yargıtay, bu delilin hukuka aykırı olduğunu kabul etmiştir. Boşanma davalarında sıkça karşılaşılan bu durum, insanların delil elde etmek için suç işlemelerine neden olabilir. Cezai yaptırımlar ile karşı karşıya kalabilirler” diyerek dikkat çekti.