MÜSLÜMANLAR KUTSAL TOPRAKLARA KAVUŞMAK İÇİN GÜN SAYIYOR
Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu Üyesi ve Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda gerçekleştirdiği basın toplantısında, farklı coğrafyalardan gelen milyonlarca Müslüman’ın katılımıyla sınırlı zaman ve mekanda icra edilen hac ibadetinin birçok zorluğu barındırdığını ve bu nedenle güçlü bir organizasyon gerektirdiğini ifade etti.
GÜVENLİ İBADETLER İÇİN AZAMİ GAYRET GÖSTERİYORUZ
Alpaslan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1979’dan bu yana hac organizasyonları düzenlediğini ve vatandaşların sağlık ve güvenlik şartlarıyla usulüne uygun haccı yapabilmeleri için gereken tüm önlemleri aldığını belirtti. “Hac hizmetlerini devletimizin izzeti ve milletimizin onuruna yaraşır şekilde gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanlığı ve yetkili seyahat acenteleri, hizmet kalitesini sürekli artırarak vatandaşlarımızın hac ibadetini en güzel şekilde yerine getirmeleri ve evlerine huzur içinde dönmeleri için azami gayret göstermektedir.” diye konuştu.
KOTAYA KURA YOLUYLA DAHİL OLMAK GEREKMEKTE
Hac ve umre organizasyonuyla ilgili temel kararlar ve politikaların Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulunca belirlendiğini dile getiren Alpaslan, “Dünyanın en büyük ve kapsamlı uluslararası organizasyonu olma özelliği taşıyan hac yolculuğunun güvenliği ve hac ibadetinin usulüne uygun yapılabilmesi için ilgili devletler, kurumlar ve kuruluşlar büyük gayret göstermektedir. Bu çerçevede alınan tedbirlerden biri de ülkelere kota uygulanmasıdır.” açıklamasında bulundu. Bu nedenle, her yıl ülkemize tahsis edilen kotadan yaklaşık 85 bin vatandaşın hacca gidebildiğini belirten Alpaslan, hacca gitmek isteyenlerin öncelikle ülkeye tahsis edilen kotaya kura yoluyla dahil olmaları gerektiğini vurguladı.
HAÇ KURASINA GİREMEYENLERİN SORUMLULUĞU DÜŞÜYOR
Hacca başvurduğu halde kurada çıkmayanların hac sorumluluğunun sona erdiğini söyleyen Alpaslan, “Buna rağmen bazı vatandaşlarımızın farklı yol ve yöntemlerle hacca gitmeye çalışması, hem kendileri hem de diğer hacı adayları için büyük risk oluşturuyor. Hac vizesi olmadan yola çıkanlar; ulaşım, konaklama ve beslenme sorunları yaşamakta, ciddi sağlık problemleri hatta ölüm tehlikesiyle karşılaşmaktadır. Suudi Arabistan’ın idari ve mali yaptırımlarına maruz kalmakta ve sınır dışı edilmektedirler.” dedi.
2024 HACINDA OLUMSUZLUK YAŞANMASINI İSTEMİYORUZ
Geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan makamlarının uyarılarına rağmen yetkisiz şirketler aracılığıyla hac vizesi olmadan kutsal topraklara gidenlerin büyük sıkıntılar yaşadığını anlatan Alpaslan, “Suudi Arabistan yönetimi, bu sene de hac vizesi dışındaki yollarla Mekke’ye giriş izni vermeyeceğini defaatle tarafımıza iletmiştir. Biz de Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu üyeleri olarak bu basın açıklamasıyla vatandaşlarımıza bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. 2024 haccında yaşanan ve bizleri derinden üzen olumsuzlukların bu sene yaşanmasını istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kurasız hac vaadinde bulunanlara itibar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Alpaslan, Diyanet İşleri Başkanlığı veya yetkili seyahat acentelerinin düzenlediği organizasyonlar dışında bir yola başvurulmaması uyarısında bulundu.