İSTANBUL’DA HAVA KİRLİLİĞİ ARTIYOR
İstanbul’da artan hava kirliliği hakkında değerlendirmelerde bulunan İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Hava kirliliği genellikle gözle görülmediği için ve dünyada her yıl hava kirliliğinden 7 milyondan fazla insanın ölümüne yol açması nedeniyle hava kirliliği diğer ismi ile gizli katildir. Hava kirliliği, görmediğimiz bir madde olup, soluduğumuzdan vücudun üzerindeki etkisi zamanla kendini hissettirdiği için gizli bir katil olarak anılmaktadır” dedi. Yüksek basınç sisteminin etkisiyle, İstanbul ve çevresindeki hava kirliliği tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İstanbul’daki Hava Kalitesi İzleme İstasyonları zaman zaman kırmızı renkle Sağlıksız Hava uyarıları gösteriyor. Uzmanlar, ihtiyaç olmayan durumlarda evlerden çıkılmaması gerektiğini belirtiyor.
HAVA KİRLİLİĞİ DEĞİŞKENLİK GÖSTERİYOR
Prof. Dr. Toros, hava kirliliğinin trafiğin yoğun olduğu bölgelerde sürekli olarak var olduğunu ifade ediyor. “İstanbul’daki veya başka şehirlerdeki hava kirliliği değerleri, şehir içindeki trafik yoğunluğu, sanayi tesislerindeki kirletici miktarı ve meteorolojik şartlara bağlı olarak değişkenlik arz etmektedir. Yağmurlu günlerde genellikle temiz hava ile karşılaşırken, rüzgârsız günlerde kirli havayla karşılaşabiliyoruz. Bu nedenle sürekli olarak hava kalitesi değerlerini izlemek gerekiyor” dedi. İstanbul’daki kirletici miktarının asit yağışlarına eşdeğer olmadığına ve bu durumun tehlike arz etmediğine dikkat çekti.
KİRLETİCİ KAYNAKLAR NELER?
Prof. Dr. Toros, hava kirliliğine etkide bulunan üç temel kaynağın bulunduğunu açıkladı. “Birincisi, günümüzde en önemli kaynak olarak araçlardır. İkincisi, ısınmadır. Doğal gazın devreye girmesiyle bu alandaki kirletici miktarı önemli ölçüde azalmıştır. Üçüncüsü, sanayi tesisleridir. İstanbul’da sanayi tesisleri azalmış olsa da hala kömür veya farklı yakıt kullanan bazı yerler var” ifadelerini kullandı. Otoyol güzergahlarında ve trafik yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde kirletici gazların bol miktarda havaya salındığını sözlerine ekledi.
Spor aktiviteleri için en temiz havanın sabah saatlerinde, trafik başlamadan önce olduğunu belirten Prof. Dr. Toros, “Gün içinde, sabah trafiğin başlamasıyla 07.00’dan itibaren yoğunluk artmaktadır. İstanbul’daki havanın en temiz olduğu zaman, sabah trafiğin başlamadan önceki saatlerdir. Bu yüzden yürüyüş ve spor yaparken bu saatleri dikkate almak faydalı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
HAFTA SONU HAVA KİRLİLİĞİ GÖZLE GÖRÜLMÜYOR
Hava kirliliğinin gözle görülmediğini vurgulayan Prof. Dr. Toros, bu durumu “Hava kirliliği çoğu zaman gözle göremediğimiz bir unsurdur. 1 kilometre altındaki görüş mesafesi sis, 1 kilometreden fazla ama net göremediğimizde pus olarak kabul edilir. Bu nedenle hava kirliliği değerlerini takip etmek önemlidir” şeklinde açıkladı.
YAĞIŞLAR HAVAYI TEMİZLİYOR
Yağışların ardından havanın daha temiz hale geldiğini belirten Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Yağmur ve kar, atmosferi temizlediği için yağış sonrasında daha temiz bir havayla karşılaşabiliyoruz. Yerlerdeki toz ve benzeri maddeler yere yapıştığı için en temiz durumu elde ediyoruz” dedi. İstanbul’da yakında yağışlı bir sistemin gelmesi bekleniyor ve bu durumun hava kalitesine olumlu katkı sağlaması muhtemel.