ÖLÜM VE İNSANLIK TARİHİ
İnsanlık tarihinin en büyük mücadelelerinden biri ölümle başa çıkmaktır. Ölümü anlamak, hastalıklara çare bulmak ve yas tutmak, milletler ve kültürler üstü bir ortak konu oluşturuyor. Bu evrensel dert, yüzyıllar boyunca insanların dikkatini çekti. Bunun yanında, yas tutmak da insanlığın en ilkel duygularından biri olarak öne çıkıyor. İnsanlar bu acıyla baş etmek için çeşitli yöntemler geliştirmiş ve bu geleneklerin bazıları Homo sapienslerden bile öncesine kadar uzandığı arkeolojik bulgularla tespit edilmiştir. Peki, hayvanlar bu konuda ne kadar istisnai bir durum sergiliyor? Diğer hayvanların ölüme karşı tepkileri nelerdir?
TÜRDEN TÜRE DEĞİŞKEN TEPKİLER
Hayvanların ölüme verdiği tepkiler oldukça çeşitlidir ve bu durum birçok kritere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. ABD’deki William and Mary Üniversitesi’nde antropoloji alanında çalışmalar yürüten Barbara J. King, “Hayvanların bir yakınının ya da grup üyesinin ölümüne verdiği tepki çok çeşitli” diyor. Bilim insanları, bu ölümlere karşı duygusal ve pragmatik birçok tepki kaydetmiştir. Kyoto Üniversitesi’nde de benzer çalışmalar yapan Andre Gonçalves, evrimsel ve karşılaştırmalı tanatolojinin (ölüm ve insan olmayan hayvanların ölümü hakkında yapılan çalışma) önemine dikkat çekiyor. Gonçalves, insanların Aristoteles dönemi ile birlikte bu konuya dair bazı varsayımlara sahip olduğunu hatırlatırken, resmi çalışmaların halen sınırlı olduğunu belirtiyor. Ancak yeni yöntemlerin ortaya çıkmasıyla bu alanda ilerlemeler kaydedildiği ifade ediliyor.
University College London’da eğitim veren evrimsel antropoloji doçenti Alecia Carter, uzun süre Namibya’da yaşayan babunları gözlemlemiştir. Çalışmaları sırasında, ölmüş yavrularını taşıyan anne babun örneklikleri ile karşılaşmıştır. Başlangıçta bu davranışın olağan olduğunu düşünen Carter, bir grubun diğer üyelerinin ölü yavruları da taşırken gördüğünde durumu sorgulamaya başlamıştır. Yavrunun cesedinin taşınması, primatlar arasında yaygın bir davranış olarak ortaya çıkmıştır. Carter’ın yazarları arasında yer aldığı 2021 tarihli çalışma, bu davranışın çoğunlukla büyük maymun ve primatlarda gözlemlendiğini gösteriyor. Örneğin, şempanzeler bazen kaybettikleri yavrularını 100 günden fazla süreyle taşımaktadır. Fakat bu alışkanlık sadece primatlarla sınırlı değildir. Filller, yaban köpekleri ve denizde yaşayan memelilerin de benzer davranışları gözlemlenmiştir.
EBEVEYNİK BAĞLAR VE DUYGULAR
Hayvanların neden ceset taşıdığı tam olarak bilinmezken, bazı teoriler öne sürülüyor. Bir teoriye göre, ebeveynler, yavrularının öldüğünü fark etmiyor. Ancak King ve Carter, bunun plausible bir açıklama olmadığını değerlendiriyor. King, “Genelde ölmüş bir bebeği taşımak normalden daha fazla efor gerektiriyor, bu da rutinin bir devamı olmadığını gösteriyor,” diyor. Carter ise, annelerin ölmüş yavrularına yaklaşımlarının canlı yavrularından daha farklı olduğunu kabul ediyor. “Bu bağ bir kere kurulduğunda kırılması çok zor,” diyor Carter, annelerin ölmüş yavrularını yanında tutma davranışının derin bir bağlılıktan kaynaklandığını öneriyor.
ÇEŞİTLİ DURUMLARDA FARKLI TEPKİLER
Sadece ceset taşıma değil, birçok hayvanın yakınlarının cesedinin başında beklediği ya da leşçilerden koruma amacıyla nöbet tuttuğu da gözlemlenmiştir. Anne zürafaların ölen yavrularının yanında günlerce birlikteliği durumları kaydedilmiştir. Amerika kıtasında yaşayan pekarilerin, ölü grup üyelerinin cesedini günler boyu ziyaret ettiği belgelendi. Şempanzeler de ölen yakınlarının tüylerini ve dişlerini temizleyerek onların başına geçebiliyorlar. Afrika filleri ise, genellikle uzun süre kalabalık gruplar halinde cenazelere katılmakla bilinir.
KORUMA VE TEMİZLİK DAVRANIŞLARI
Birçok sosyal böcek ve diğer türlerde, ölü bir bireyin cesedini koloni ya da grup üyelerinin hızlıca ortadan kaldırdığı çokça gözlemlenmektedir. Bu durum, grubun geri kalanının sağlık ve güvenliğini sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Kargagillerin ölü bir türdeşlerinin etrafında alarm durumunda toplandığı durumlar ise, yırtıcı mühimmatına karşı bir savunma mekanizması olarak yorumlanıyor. Kargaların beyin aktiviteleri, nabızlarının kesilmesine sebep olan stresin duygusal beyin haritası üzerinde etkili olduğu gösterilmektedir.
YAS TUTMA VE YEMYİP GEÇME DAVRANIŞLARI
Hayvanların belirli bir duygusal deneyimle ölüme tepkisi gözlemlenebilir olsa da, bazı türlerin tepkileri daha pratik bir şekilde gelişiyor. Yamyamlık ve nekrofilik davranışlar da bazı hayvan türlerinde sıkça rastlanan durumlar arasında yer alıyor. Şempanzelerin akrabalarının cesetlerini yediği gibi durumlar, bu hayvanların tabularının insanlarla aynı olmadığını göstermektedir. Bununla birlikte bazı durumlarda, bir hayvanın yas mı tuttuğu, yoksa cesedi yemeye mi niyetlendiği arasında net bir ayrım yapmak da mümkün olmayabiliyor. Açık fikirli araştırmalar, hayvanların ölüm karşısındaki tutumlarını belirlemek adına önemli bir alan sunmaya devam ediyor.