Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede önemli bir adım olarak, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye İlişkin Cumhurbaşkanlığı Yönergesi Resmi Gazete’de resmen yayımlandı ve derhal yürürlüğe girdi. Direktif, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede toplumun tüm kesimlerini içeren kapsamlı ve işbirlikçi bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır.
Yakın zamanda yayınlanan yönerge, kadına yönelik şiddeti önlemenin çok yönlü doğasını ve toplumun tüm kesimlerinden beklenen kolektif, kararlı çabayı vurgulamaktadır. Sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve vatandaşların yanı sıra kamu kurumlarının da belirtilen girişimlere aktif olarak katılmaları istenmektedir. Özellikle, direktif, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede öncelikli politikaları tanımlayan üç ulusal eylem planının uygulanmasını vurgulamaktadır. Cumhurbaşkanı Belediyesi tarafından düzenlenen IV. 2021-2025 yıllarını kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda, ilgili paydaşların katkılarıyla titizlikle hazırlanmıştır.
Direktif, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemeye, mağdurları korumaya ve güçlendirmeye yönelik önlemlerin geri çağrılmasının ve uygulanmasının önemini vurgulamaktadır. İlgili mevzuatın etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak ve mağdurların adalete erişimini kolaylaştırmak için yasal ve idari tedbirlerin sürekli uygulanmasını taahhüt eder. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında kısıtlama kararı kapsamındaki kişilere yönelik koruyucu ve önleyici hizmetler, mahremiyet ve güvenlikleri ön planda tutularak erişime açılacak.
Devam eden çalışmalar kapsamında Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ve kadın sığınma evlerinde kapasite artırımına dikkat çekiliyor. Yaklaşım, kriz müdahalesinin ötesine geçerek, şiddet mağdurlarına erken müdahale ve etkili destek sağlamak için risk analizi ve yönetimini içerir.
Yerel düzeyde şiddetle mücadelede koordinasyon ve işbirliğini sağlamak amacıyla vali ve kaymakamlar gerekli tedbirleri almakla görevlendirilmiştir. Yönerge, mağdurların sağlık hizmetlerine erişimini her aşamada kolaylaştırmaya yönelik girişimleri özetlemekte ve 6284 sayılı Kanun kapsamında failler için sağlık tedbirlerinin etkin bir şekilde uygulanmasına vurgu yapmaktadır. Ayrıca, öfke kontrolü, etkili iletişim ve stresle başa çıkma mekanizmaları, şiddetin temel nedenlerini ele alma çabalarının bir parçası olarak bireysel ve grup oturumlarına dahil edilecektir.
Direktif aynı zamanda erken yaşta ve zorla evliliklerin zorluğunu da ele alıyor ve toplumsal farkındalık ve kurumlar arası koordinasyon için daha fazla çaba gösterilmesi sözü veriyor. 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ile kadın sığınma evi kurmakla yükümlü olan belediyelerin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın rehberliğinde yükümlülüklerini yerine getirmeleri beklenmektedir. Direktif, kadınların işgücüne katılımını teşvik etmek ve istihdam edilebilirliklerini artırmak için aktif işgücü hizmetlerinin sürdürülmesine vurgu yapıyor.
Yönerge, 2006 Temmuz 17 tarih ve 4/2006 sayılı Başbakanlık Direktifi ile kurulan “Kadına Yönelik Şiddeti İzleme Komitesi”nin adını “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Kurulu” olarak değiştirmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın başkanlık edeceği kurul, çeşitli bakanlıklar, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşacak. Yılda en az bir kez toplanacak ve gerektiğinde alt komiteler veya çalışma grupları oluşturacaktır.
Direktifin yasal önlemlerden toplumsal bilinçlendirme kampanyalarına kadar bütüncül yaklaşımı, Türkiye’de toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ortadan kaldırılması için kararlı bir çabaya işaret ediyor. Koordineli, çok paydaşlı çabalar yoluyla sürekli değerlendirme ve iyileştirme taahhüdü, kadınları hedef alan şiddete karşı mücadelede kapsamlı bir stratejiyi yansıtmaktadır.