KÜRESEL BÜYÜME BEKLENTİLERİ
Uluslararası Para Fonu (IMF), Ocak ayındaki Dünya Ekonomik Görünüm Raporu Güncellemesi’nde, küresel büyümenin 2025 ve 2026 yıllarında yüzde 3.3 seviyesinde kalacağını öngördü. Bu rakam, 2000-2019 döneminin tarihsel ortalaması olan yüzde 3.7’nin altında yer alıyor. Ekim 2024 Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda (WEO) yapılan 2025 yılı tahmini, ABD’deki yukarı yönlü revizyonların diğer büyük ekonomilerdeki aşağı yönlü revizyonlar ile dengelendiği için büyük ölçüde değişmedi. IMF Baş Ekonomisti Küresel Pierre-Olivier Gourinchas, bu yıl ve gelecek yıl büyümenin yüzde 3.3 seviyesinde sabit kalacağını, aynı zamanda pandemi öncesinden bu yana potansiyel büyümelerde yaşanan önemli zayıflama ile uyumlu olacağını bildirdi. Gourinchas, “Enflasyon bu yıl yüzde 4,2’ye, gelecek yıl ise yüzde 3,5’e gerileyerek para politikasının daha da normalleşmesini sağlayacak merkez bankası hedeflerine geri dönüyor.” dedi.
Ocak Güncellemesi’nde açıklanan verilere göre, küresel manşet enflasyonun 2025 yılında yüzde 4,2’ye, 2026 yılında ise yüzde 3,5’e düşmesi bekleniyor. Özellikle gelişmiş ekonomilerde, hedefe daha erken ulaşılacağı öngörülüyor. IMF, Türkiye için 2025 yılı tahminini yüzde 2,7’den yüzde 2,6’ya indirirken, 2026 yılı beklentisini yüzde 3,2 seviyesinde korudu. ABD ekonomisi için 2025 yılı büyüme tahmini yüzde 0,5 puan artırılarak yüzde 2,7’ye yükseltildi; 2026 yılı tahmini ise yüzde 2,0’dan 2,1’e çıkarıldı.
Euro Bölgesi için 2025 yılı büyüme tahmini 0,2 puan düşürülerek 1,0; 2026 tahmini ise 0,1 puan gerileyerek 1,4 olarak belirtildi. Bu revizyonda Almanya’nın payı büyük. IMF, Almanya için 2025 büyüme tahminini yüzde 0,8’den yüzde 0,3’e indirirken, 2026 tahminini ise yüzde 1,4’ten 1,1’e düşürdü. Gelişmekte olan ekonomiler için 2025 ve 2026 büyüme öngörüleri ise sırasıyla yüzde 4,2 ve yüzde 4,3 olarak korunuyor. Çin için 2025 yılı büyüme tahmini, yüzde 4,5’ten yüzde 4,6’ya, 2026 yılı tahmini ise yüzde 4,1’den yüzde 4,5’e çıkarıldı.
Orta vadeli risklerin aşağı yönlü olduğu belirtilirken, yakın vadeli görünüm çeşitli risklerle karakterize ediliyor ve yukarı yönlü risklerin kısa vadede ABD’deki mevcut güçlü büyümeyi artırabileceği ifade ediliyor. IMF, “Diğer ülkelerdeki riskler artan politika belirsizliği nedeniyle aşağı yönlü.” açıklamasını yaptı. “Devam eden dezenflasyon sürecinde politika kaynaklı aksaklıklar, mali sürdürülebilirlik ve finansal istikrar üzerinde etkileri olacak şekilde, para politikasının gevşetilmesi sürecini kesintiye uğratabilir.” değerlendirmesinde bulunan IMF, “Bu risklerin yönetilmesi, enflasyon ve reel faaliyet arasındaki dengenin sağlanmasına yönelik olarak, yapısal reformların artırılmasının yanı sıra güçlü çok taraflı kurallar ve işbirliği ile orta vadeli büyüme beklentilerini yükseltmeye odaklanmayı gerektiriyor.” ifadelerini kullandı.