Askeri alanlarda kullanıldıktan sonra film ve reklam sektöründe yaygınlaşan insansız hava araçları, günümüzde birçok yerde boy göstermeye başladı. Ancak ‘drone’ adı verilen insansız hava araçlarının ‘yasaklı bölgelerde’ uçurulması, güvenlik zafiyetini gündeme getirdi.
Bu konudaki ilk ceza, KKTC’de uygulandı. Bu konudaki son olay ise Dubai Havalimanı’nda yaşandı. Önceki gün uçuş yapan bir insansız hava aracını fark eden yetkililer, havalimanını tüm uçuşlara kapattı. Meydana inecek uçaklar başka havalimanlarına yönlendirilirken, insansız hava aracı hemen indirildi. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü de İstanbul Atatürk Havalimanı üzerinde geçen hafta uçurulan insansız hava aracının çektiği görüntülerin sosyal medyada yayınlanması üzerine harekete geçti. Aspet Manukyan adlı genç, uzaktan kumandalı insansız hava aracıyla Atatürk Havalimanı üzerinde gerçekleştirdiği uçuşun 12 dakikalık görüntüsünü YouTube’da yayınladı. Bunun üzerine harekete geçen DHMİ Genel Müdürlüğü suç duyurusunda bulundu. DHMİ’nin ardından SHGM de izinsiz uçuş ve video çekimiyle ilgili savcılığa başvurdu. Kurum, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na ‘TCK 179 ve 2920-93md.’ çerçevesinde dava açıldığını ifade ederek, insansız hava araçları faaliyetlerinde ‘SHT-İHA Talimatı’ gereği sivil havacılık otoritesinden izin alınmasının şart olduğunu dile getirdi.
Radar tespit edemedi
DHMİ tarafından yapılan yazılı açıklamada ise foto/video çekimi amacıyla yapılacak uçuşlar da dâhil olmak üzere Türk hava sahasında düzenlenecek tüm uçuşlar için SHGM ve kendilerinden izin alınmasının zorunluluk olduğu belirtildi. Bu tür çekimlerde kullanılan hava araçlarının boyutlarının küçük olması ve ışıklarının kapatılması nedenleriyle gözle ve hava trafik kontrol hizmetlerinde kullanılan radar sistemleriyle takip edilemediği ifade edildi. Açıklamada ayrıca akşam saatlerinde uçuş yapan hava aracının, hava trafik kontrol birimleri ve pilotlar tarafından da fark edilemediği dile getirildi.
İlk ceza KKTC’den
Yasaklı bölgelerde uçuş yapanlara kesilecek cezalarla ilgili ilk olay KKTC’de yaşandı. İsmi açıklanmayan üretici firma, havalimanlarında uçuşu engelleyen yazılıma sahip olduklarını söylese de, cezaya çarptırılmaktan kurtulamadı. KKTC’de izinsiz drone veya uzaktan kumandalı kameralı helikopter uçuranlara 12 bin 560 TL ceza kesiliyor. Bunu ödemeyenlerin ise 3 ay hapis cezasına çarptırılacağı kaydediliyor. Uçuşa yasak bölgeler arasında askeri alanlar, devlet binaları ve tesisleri ile havalimanları yer alıyor.
Genelde dört veya daha fazla pervaneye sahip minik helikopterler uzaktan kumanda ile yönetiliyor. Bu ilginç hava araçları arasında selfie çekmek için kullanılan mini modellerden, yüksek fiyatlı profesyonel HD video çekim yapabilen ürünlere kadar boy boy araçlar bulunuyor. Amerikan internet devi Google, ‘Project Wing’ adlı Kanat Projesi kapsamında kargo ve siparişleri adreslerine götüren insansız hava aracı filosu oluşturmak için harekete geçti. İnsansız hava aracı ile hızlı teslimin tanıtımını yapan bir diğer Amerikalı şirket Amazon da, Hindistan’da test uçuşlarına başlamıştı. Rusya’da ise bir restoran, insansız hava aracı kullanımı konusunda yeni bir çığır açtı. Sıktıvkar kentindeki pizza restoranı, siparişler için insansız hava araçlarını kullanmaya başladı.
İnsansız hava araçları, sağlık alanında da kullanılmaya hazır hale geldi. Rahatsızlanan hastalara daha hızlı müdahale etmek amacıyla harekete geçen Belçikalı mühendis Alec Momont, ambulans hizmeti sunan insansız hava araçları geliştirdi. Kriz geçirenlerin kalp ritmini düzenlemekte kullanılan defibrilatör adlı cihazı taşıyan araç, test uçuşlarında hastaların yanına sağlık ekiplerinden önce ulaşmayı başardı. Hava aracı, acil durum sinyalini alarak, GPS aracılığıyla hastaların yerini tespit ediyor. Uzmanlar, bir dakikada 11 kilometre mesafe kat edebilen aracın, kalp krizi kaynaklı ölümleri yüzde 80 oranında engelleyebileceğini belirtiyor.
Polissiz pasaport geçişi başladı
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda, sahte pasaport kullanımını ve pasaport kontrol banko önlerindeki uzun kuyrukları ortadan kaldırmak amacıyla yeni sisteme geçildi. Pasaport polisinin görev almadığı uygulamada, kontroller elektronik sistemle gerçekleştiriliyor. Dış Hatlar Terminali’nde ikisi gidiş, ikisi de geliş katında olmak üzere 4 pasaport kontrol noktasında yer alan ‘Biyometrik Entegre Otomatik Geçiş Sistemi (e gate)’, havalimanı işletmecisi TAV’a 500 bin Euro maliyet getirdi. Uygulamayla, havalimanlarındaki biyometrik (parmak izi) kimlik doğrulaması, pasaport kontrolü ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilgili sorgu sistemleriyle kontrollü geçiş imkanı sağlanacak. Sistemdeki kabin sayısı üç ay sonra geliş ve gidişlerde 6’ya çıkarılacak. 2015 sonunda bu sayının 24’e çıkarılması planlanıyor.